Korkunun dudakları dahi titrek
Gökyüzü şaşkın
Yüzün de saklıydı ayrılık gülerek
Serüvenler dargın
Artık ne bahane dinler
Ne arkama bakarım
Ne uyku için geceyi bekler
Ne de bir beşere ağlarım
Geçmişe dönüp geleceği değiştiremem
İnat ve bencillik değil bu , nefret tufanı
Bir daha merhamet tohumları ekemem
Düştü kalelerim, ayaklanamaz sancağı
Çizdiğin kaderimi sevda sandım
Meğerse penceren de küçük bir bulut
En güzel şiirimdin, seni sana yazdım
Senin içinse herşey somut
Ne oyuncular bi daha sahne alır bu hayatta
Ne de seyirci bekler
Zaten sınıfta kalmıştık bu nedenle
Olsun , bizi ayakta tutan aşk zanlı serzenişler.
