Efza'nın hayatına hoşgeldiniz. Efzanın hep hayalini kurduğu ama bir türlü gerçekleştirme fırsatı bulamadığı ve artık vazgeçtiği ev hanımı olarak hayatına devam ettiği günlerde hayalini gerçekleştireceği Pastanesinde bir yandan taze poğaçalar, pastalar hazırlanıp, taze çay demlenirken diğer yandan da arkadaşlarının hayat hikayesi de olacak. Kimi zaman çayın yanına mutluluklar eklenecek kimi zaman da dertler paylaşılacak.
Sıcacık bir dostluk hikayesine hoş geldiniz. Haydi alalım çaylarımızı ya da Kahvelerimizi ve sıcacık bir hikayeye ortak olalım.
"Harika olacak anne, bu leziz tatları daha çok kişi tatmalıydı."
"Hayatım, bu kolileri nereye koyayım?"
"Tezgahın üzerine koyabilirsin, açıkça yerleştiririz."
"Anne bak kimler geldi"
"Aa hoş geldiniz, her yer dağınık kusura bakmayın şöyle buyrun"
"Hoş bulduk, kolay gelsin, neler yaptın bir bakalım dedik, yardıma ihtiyacın var mı?"
"Teşekkür ederim Selincim, ufak tefek işler kaldı işte, onları da yaptık mı bitti."
"Oğlum arkadaşına içecek bir şeyler ikram eder misin? Pelincim hadi Eymen size içecek bir şeyler hazırlasın, biz de annenle bir kahve içelim, ben de biraz dinlensem iyi olacak."
"Ooo hoş geldin Selin, ne var ne yok?"
"Hoş bulduk Kaan, ne olsun sizi merak ettik ve Pelinle gelip bir bakalım dedik"
"İyi yapmışsınız, hadi sizi yalnız bırakayım ben, hem de dışarda biraz işlerim vardı, Hoşça kalın."
"Görüşürüz Kaancım, merak etme ben hallederim, cok bir şey kalmadı zaten"
"Tamam hayatım, hadi size kolay gelsin"
"Bak görüyor musun Efza, bir hayalin gerçek oluyor, ne mutlu sana."
"Selincim o kadar heyecanlıyım ki anlatamam, nasıl oldu da bu dükkanı gördüm, o an aklımdan neler geçti, hepsi bir anda oldu."
"Ben sana hep diyordum, bu emekleri bu lezzetleri daha çok kişi görmeli, tatmalı diye."
"Bende çok istiyordum biliyorsun ama bu güne kısmetmiş işte. Bir yerde de iyi oldu aslında, çocuklar büyürken ben hep yanlarında oldum, eve geldiklerinde kapıyı anneleri açtı. Her anlarında anneleri yanlarında oldu. Bak kısmette varmış ki yıllar sonra da olsa her şeyi bir düzene koyunca böyle sevimli bir dükkanım da oluyor."
"Hayırlı zaman bu zamanmış demekki."
"Evet canım zaten dualarım da hep bu şekildeydi. Lafa daldık kahveleri unuttum, hemen yapıyorum."
〰 〰 〰
Akşam olmuştu ve koşturmaktan çok yorulmuştum. Yalnızca yarım saat Selinle verdiğim kahve molası dinlenme fırsatım olmuştu. Aslında bu yorgunluk mutlu yorgunluktu benim için çünkü hayalini kurduğum şey gerçek oluyordu.
Yıllar su gibi aktı, çocuklarım büyüdü, bana bağımlı olma durumları azaldı. Biraz geç olsa da hayallerimin peşinden koşmak için fırsat ayağıma geldi.
〰 〰 〰
Aslında hiç aklımda yokken gelişen olaylardan bu güne geldik.
Güzel bir sonbahar günü ufak tefek alışveriş için dışarı çıkmıştım. İçim huzur doluydu ve yavaş yavaş ilerlerken birden yağmur bastırınca kaldırımda öylece kaldım. Hemen altına girip bekleyebileceğim bir yer bulma telaşına girdim. Hızlı adımlarla biraz ilerledikten sonra tentesi açık ve camında "KİRALIK" yazısı olan bir dükkanın önünde yağmurun dinmesini bekledim. O sırada dükkanın içine bakmaya başladım. "Ne kadar sevimli bir dükkanı öyle. Burası benim olsaydı şuraya mutfak yapardım, şuraya masalar koyardım, duvarlara raflar taktırırdım. Beyaz, mor, gümüş ve pudra pembeler kullanırdım.
Fırınımdan mis gibi kokular gelirdi." Diye düşünürken yağmurun dindiğini fark ettim. Ne kadar zamandır buradaydım, neler düşünüp nerelere dalmıştım? Artık hayallerde kalmıştı, bu yaştan sonra nasıl yapacaktım ki?
Bu düşüncelerle alışverişimi yapıp eve dönerken "KİRALIK" yazan dükkanın önünde durdum. Telefon numarasını kaydettim. Olacak iş değil ya yine de numarasını aldım.
Eve gelince günlük koşturmacaya daldım. Yemek hazırlama telaşı, okuldan gelen çocuklarımın okulda olanları heyecanla anlatmaları ve ev ödevleri derken "KİRALIK" dükkan aklımdan tamamen çıkmıştı.
Yine yağmurlu bir günde fransız balkonumun önünde kahve içip yağmuru izlerken geldi aklıma "KİRALIK" dükkan. Nasıl da unutmuştum. Acaba hala kiralık mıydı? Arasam sorsam mı diye düşünürken birden kendimi dışarda buldum. Ayaklarım beni onca yağmura rağmen "KİRALIK" dükkanın önüne getirmişti. Camında hala "KİRALIK" yazıyordu. Bir müddet dükkanın önünde durdum. Etrafa alıcı gözle baktım. İki yanında küçük bahçesi vardı, kapının önü ferah, giriş kısmı gayet güzeldi. Başka dükkanlar çevresini kapatmadığı için yer olarak aklımdaki işe çok uygundu.
Tam karşıda bir inşaat alanı vardı, yakında bitecek gibi görünen şık bir apartman ve altında büyükçe dükkan yapılacak bir kısım vardı. İnsanların gelip geçtiği, trafiğin sürekli aktığı cıvıl cıvıl bir yerdi.
"KİRALIK" dükkanın arka kısmına doğru yöneldim. Aman Allah'ım! Burası müthiş bir yerdi, arkada da bir bahçesi vardı ve balkon gibi kullanılabilirdi. Hatta dört Masa bile atılabilirdi. Dışarıdan gayet güzel görünüyordu.
Evet kararımı vermiştim, akşam çocuklar da uyuduktan sonra Kaanla konuşacak ve fikrini alacaktım.