Sonunda beklenen gün gelmişti. Bütün hazırlıklar tamamlanmıştı. Gece geç saate kadar dükkanda yarına hiçbir şey kalmasın diye tam takım çalışmış ve harika bir iş çıkarmıştık.
Kaan bizim gençlerle geldiğinde, Selin ve ben hemen Kaan'ın tersinden tuttuğu elindeki nikah masası önü konseptini almış ve bir çığlık atmıştık.
Selin de mutlulukla "Yani Kaan ben bile bu kadarını hayal etmemiştim anlatırken, harika bir iş çıkarmışsınız." Demişti.
"E bunda bizim gençlerin de emeği yadsınamaz tabi, değil mi gençlik?"
Deyip gençlere göz kırpmıştı.
"E tabi benim dantel detaylı süslemelerim de oldukça hava kattı" diye sözü aldı Pelin.
"Canım kızım benim, sen de harika bir iş çıkarmışsın." Deyip Selin kızına sarıldı ve saçlarından öptü.
"Evet hanımlar, iş bölümü şöyle oldu. Kesme abime ait, sarı sprey boya ile boyamak bana ait, dantel detayları Pelin'e ait." Diye Kayra anlatmaya başlamıştı.
Eymen söze girip "Yani tabi biraz zor oldu maket bıçağı ile dikkatli bir şekilde kesmek tabi ama başardım yani, e siz de beğendinizse tamam demektir." Diye gülümsedi
Kaan "Eee kereta ben bu işin neresinde kaldım?" Diyerek Kayra'nın saçlarını karıştırmıştı.
Kayra da "Bu tutmuş, bu getirmiş, bu pişirmiş, bu da gelmiş gelmiş gelmiş, hani bana hani bana demiiiş" diye yine bir esprisi yapınca hepimizi bir gülme almıştı.
"Görüyor musunuz hanımlar, bu keretalar beni bir anda yok saydı."
"Yani tabi babacım en büyük emek senin, kat kat kesip kabartmaları yapmak, tek tek yapıştırmak bize direktifler vermek de senin görevin olmuştu."
"Neyse neyse, hepinizin eline sağlık, harika olmuş, şimdi alın da nikah masasının önüne doğru güzelce yerleştirin.
Aa bir dakika, peki bu ayakta nasıl duracak? Sadece masaya yaslanmayacak değil mi?" Diye sordum.
Kaan "Yok canım, o da düşünüldü, işte bu poşetin içinde de ayakta tutma aparatı var." Deyip poşeti açtı ve içindeki plastik tutucuyu çıkardı.
* * *
Arka bahçe nikah için hazırlanmış hepimizi bir mutluluk sarmıştı. Ayşe hanım harika bir iş çıkarmıştı, Kaan ve çocukların da emeği ile hazırlanan nikah masası önü süprizi ortama harika bir görüntü çıkarmıştı. Her şey birbiri ile çok uyumlu olmuştu. Her şey tamamlanınca şöyle bir baktığımda tam da Serpil ve Ahmet'e uygun bir konsept olmuştu.
"Anneee, anneee" sesi ile dalmış olduğum düşüncelerden uzaklaştım.
"Efendim Eymen'cim?"
"Hadi gel ön bahçeye kahve hazırladık."
"Tamam yavrum geliyorum."
Ön bahçeye geçtiğimde gençler filtre kahve almış bir masaya geçmiş, Kaan ve Selin'de diğer masada Türk kahvesi almış sohbete başlamışlardı. Bende bir sandalye çekip yanlarına oturdum.
"Ne o hayatım hemen gelemedin?"
"Kaan'cım harika olmuş bakmaya doyamadım."
"Süslemeleri yapan bayanı nerden buldun?"
Kahvemden bir yudum alıp
"Neva'nın bir ahbabı oluyormuş" dedim.
Selin de "Çok güzel bir iş çıkardı ama" dedi.
