Bölüm -8-

220 73 9
                                    

Çığlığımla bana döndü. Tanıdık yüzle tüm kaslarım gevşedi. Sonunda elimi kaldırıp gözyaşımı sildim. Onunla konuşmayı özlemiştim. Size en başında söylediğim şeyi hatırlıyormusunuz "iki ayrı dünyada yaşıyormuş gibi hissediyorum " demiştim. O benim yaşadığım ikinci dünyadan tanıdığım tek kişiydi kitaplarım dışında. Aslında daha çok benim mantıklı versiyonum gibi. "Ne yapıyorsun? " dedi gözlerini kırılan vazodan bana çevirirken. Derin bi nefes aldım.

"Korktum!"

"Bendenmi ?"

"Seslendim cevap vermedin?"

"Duymamışım, özür dilerim." deyip açtığı çekmeceyi kapadı.
"Neyse, sorun değil " dedim ve cam parçalarını koymak için plastik küreği aramaya başladım.
"Ne arıyorsun? "

Ona bakmadan cevap verdim.
"Plastik küreği "

"Yatak odasındaki balkon kapısının arkasında."

Yatak odasına doğru ilerlerken konuşmaya devam ettim. "Üzgün değilim çok mutlu da değilim. Neden geldin? Normal olduğum zamanlarda gelmezsin!" Gülüşünü duymuştum. En son babamla kavga ettiğimizde gelmişti, yani dün. Iki günde ne çok şey olmuştu öyle. Bir haftalık olay yaşamıştım resmen. "Baban çağırdığında git Deniz." Dedi. Bi bildiği var gibi. Zaten hep bir bildiği olurdu.
"Babam çağırdığında istemesemde gitmek zorunda kalıyorum zaten!"

"Evet biliyorum. Bu yüzden telefonlarını açmıyorsun! "
Bu sefer ben güldüm. Beni iyi tanıyordu. Hazır yatak odama girmişken,üzerimdeki bornozdan kurtulup iç çamaşırlarımı daha sonra da dün çıkardığım şort la askılıyı geçirdim üstüme. Balkon kapısının arkasindaki plastik küreği aldıktan sonra mutfağa geri gittim.

"Niye bu kadar gitmemi istiyosun?"

"İyiliğin için! "

"Tamam aradığında telefonu açarım. "
Bana bakıp gülümsedi.
"Neden hiç beyaz giyinmekten sıkılmıyosun?" Diye sordum bu sefer. Hep beyaz giyinirdi. Onu tanıdığımdan beri hiç değişmemişti, çok güzeldi ve yaşlanmıyordu. Bir kaç kez yaşını sormuştum her seferinde 21 yaşında olduğunu söylemişti. Git gide ona benzediğimi söylüyordu. Bunu bende farkediyodum ama hiçte şikayetçi değildim. O kadar güzeldi ve o kadar güçlü. "Çünkü sen beyazı seviyosun." diye cevapladı sorumu. Ben beyazı severdim ama beyazın bile gölgesi siyahken birşeylerin masumiyetine inanmak zordu. Taradığım ıslak saçlarımı ortadan ikiye ayırıp örmeye başladım. Lastik tokalarımı almak için ayaklandım tekrar. Arkamdan seslendi "Söylediklerimi unutma olurmu? "
"Söz unutmam."
Mutfağa geri döndüğümde yoktu. Herzamanki gibi sessizce gelip sessizce gitmişti. Alışmıştım artık.

Onüç yaşımdayken okuduğum kitapta; ego sizin 7-8 yaşlarınızdaki halinizdir. Çocukluğunuzla konuşun, ona yapmaması gereken şeyleri söyleyin diyodu. 7-8 yaşlarımdaki halimi gözümün önüne getirip, onunla karakterim halkında konuşup,
köklü değişiklikler yapmaya karar vermiştim. Gözümün önünde çocukluğumun belirmesi gerekirken yirmili yaşlarda çok güzel bi kadın belirtmişti. Delirdiğimi sandım. Bunlar onüç yaşındaki biri için çok fazlaydı. Benimle konuştu. Aklımı kaybediyodum sanki. Her yanlız kaldığımda yanıma gelmeye başladı beyaz giysili kadın. Allahım! Onüç yaşındaydım ve hayali bi arkadaş edinmiştim. İkinci dünyamdan tek arkadaşımdı. Gündüzleri okul, ev, diğer insanlar, geceleri o ve kitaplar vardı. Onun sayesinde bir çok şeyden kurtuldum. Çevremdekiler için kendimi üzmeyi bıraktım mesala. Kendimi cezalandırmayı bıraktım. Kendimi sevmeyi öğrendim. Ben sadece Deryaya güvenirken Mert ve Nisayıda aldım hayatıma. Ve o hâlâ bana beni onun kadar sevecek biriyle tanışacağımı söylüyor bıkmadan. Birine bunları anlatsam beni akıl hastanesine kapatırdı herhalde. Düşünsenize onüç yaşındayken okuduğunuz bi kitaba uyup yedi yaşındaki halinize ulaşmaya çalışırken yirmibir yaşınızdaki halinize ulaşıyorsunuz. Bunun kurmaca olduğunu, beynimin bana bir oyunu olduğunu düşünmüyorum. Eğer öyle olsaydı, o herşeyi biliyo olamazdı. İlginç bir şekilde söylediği herşey çıkıyo. Beni uyarıp, yapmam gereken ya da yapmamam gereken şeyleri söylüyor.
Bununla ilgili bir çok araştırma yapmıştım internetten, kitaplardan. Astral seyahat, duru görü gibi zamanda yolculuk kavramlarıyla karşılaştım. Belkide hayat bana böyle bir yetenek vermişti. Zamanda farklı bir boyuta gecip yirmibir yaşımdaki halimle karşılaşmıştım. Her ne haltsa halimden memnundum. Siz deli olduğumu düşünseniz bile!

Vote ve yorum lütfen! !

Kuzey'in Deniz'iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin