Bölüm-2-

290 81 13
                                    

Karşımda pastaneyi görünce Derya'yı umursamdan koştum. Ne yapiyim yani? Acıktım sonuçta. Kapıyı itip içeri girdikten sonra ilk olarak raftaki böreklerle bakıştık. Daha sonra masada uyuklayan Nisa girdi görüş alanıma. Sırıtıp ona doğru ilerlerken ne kadar özlediğimi farkettim. Keşke oda bizim okulda okusaydı ama tutturdu ben sağlık okucam diye. Kendimi farkettirmek istercesine öksürdükten sonra sonunda beni görebildi ve özlemle sarıldık. Derya biz sarılırken daha yeni giriyodu kapıdan. Oda Yigitle sarılıp koklastiktan sonra yanımıza geldi. Yigit'in bana öldürücü bakışlar attığını farkettigimde mahcupca gülümsedim. "Aa sende mi burdaydın ?"  Yok artık sanki görmedi beni , aklınca trip atıyo. " Ya Yigitcim söz yarın ben aksama kadar çalışırım,sizde takılırsınız Deryayla, hadi yine iyisin bak. Unutmuşum dün gelmeyi!" Deyince yüzü yumuşadı. "Tamam hadi ağlama, affettim seni " deyip mutfağa dogru ilerledi. Niye affettin ya? Ben sana daha Derya' nın  ifşalarını gösterecektim. Neyse baska sefere artık.
Hep beraber kahvaltı yaparken Nisayla Deryanın kaş göz işaretiyle birşeyler konuşmaya çabaladığını farkettim. Neler döndürüyordu yine bunlar ? Son zamnlarda bi garip davranıyorlardı. Dayanamayıp "Siz hayırdır? " diye sordum. Nisada bunu beklermiş gibi " Ya Deniz bisey dicem ama hemen hayır deme, tamam mı?"  Deyince ona devam et dercesine kafamı salladım. Ben anlamıştım biseyler karıştırdıkları, bilmezmiyim malımı. " Ya Özgür ' e bi şans versene be! Yazık çocuk kac aydır peşinden koşuyo. Güvenilir biri de zaten. Ne olur yani bi denesen?" Nisa böyle deyince Derya da "Ölene kadar yanlız olmayı mı planlıyosun?" Dedi.
Özgürün bana olan ilgisini farkediyodum ama hic açık açık sormamıştı. Mert hariç herkez (bunlar Derya ve Nisa oluyo) ona bi şans vermemi istiyodu. Aslında haklılardı,simdiye kadar Özgürün hic bi yanlışını görmemiştim, belkide dedikleri gibi güvenilebilir biriydi. Ama benim elimde olan bisey değildi ki ! Güvenemiyordum kimseye! Üzülmekten korkuyodum. Simdiye kadar bi kaç iliskim olmuştu en fazlasi bir hafta süren.  Hepsinin bi yalanını yakalayıp ayrılmıştım. Simdide Özgür çıkmıştı başıma iyimi ? "Yakışıklı çocuk hakkını yeme! Ölmezsin bi şans versen! " dedi ic sesim. Bana merakla bakan Deryayla Nisaya "Bakarız" dedikten sonra kahvaltımı bitirmeye çalıştım.
Yigit "Sizi ben bırakayım okula" dedi ben yürümek isteyince onlar arabayla gittiler.
Kulaklığı takıp sallana sallana okula gitmek varken ne diye arabayla beş dakikada gideyim ki?
Ilk ders cok güzel uyudum. Tenefüste kantine inip bizimkilerin gelmesini bekledim. Mert'i elinde çaylarla görünce sırıttım. Canın benim ya! O kantin sırasına girip şekersiz çayımı alıp gelmiş. Karşıma geçip direk konuya girdi. Çayımı içerken onu dinlemeye başladım. Akşam Nisayla konsere gitceklermis, Derya haftaya muzik secmeleri başlayacağı için Yigitle takılcakmış. Yani kısacası beni ekiyorlarmış, sözde hepberaber sinamaya gitcektik. Ona "Tamam sorun değil" dedim. Gidip evde kitap okurdum.  Tam bana bisey diyecekken yanimiza Özgür geldi. Mertte "Görüşürüz " deyip kalktı. Giderken Özgüre dövecek gibi bakmayı da ihmal etmedi tabi. Onu niye sevmediği hakkinda hic bir fikrim yok . Sanırım benim çevremde birini görmek istemedigi için. Aklinca abilik yapıyo iste.

"Nasılsın ?" Dedi Özgür kara gözlerini bal rengi gözlerime çivilerken. Evet bu çocuk esmer ama yakışıklıydı. "Iyi ya nasıl olsun, aynı iste. Sen nasılsın?"
dedim. Bi taraftan çayın yaninda yicek ne alsam diye düşünüyodum. "Deniz konuyu uzatmak istemiyorum. Zaten yeterince uzadı bence. Senden bize bi şans vermeni istiyorum. Hemen cevap verme iyice düşün. Aksam barda buluşalım. " deyip kalktı. Bi kac adım attıktan sonra birşey unutmuş gibi hızla geri döndü.
Hernekadar  olayları bilsemde Özgürün gozlerimin icine bakarak söyledikleri beni etkilemedi diyemezdim. Ben boş gozlerle ona bakarken o bana hızla yaklaşıp, sandalyeme doğru eğildi.  Yanağıma küçük bi buse kondurduktan sonra kulağıma "Sen Seviyorum " diye fısıldadı. O an aslında Özgür ' e bi şans vermem gerektigini anladım.
Doğruluktan sonra "Aksam saat sekizde gel. Seni ve cevabını bekliyo olucam." Dedi ve öyle içten gülümsedi ki bi an konuşabilcem sandım. Ama yine mal mal bakmakla yetindim.

Peki şimdi napıcaktım ben? Birine güvenip ona kendimi açmak isterdim ama elimde değildi iste! Sınırlarım vardı benim, engellerim , dertlerim. Zaten katlanamazdı ki bana! Yalan söylerdi giderdi yada ben giderdim. "O zaman kabul etme ve yanlız başına öl ! " dedi icsesim. Ona nah cekip kantinden çıktım.
Geri kalan üç dersimi kitap okuyarak gecirdikten sonra, son dersten on dakika önce tuvalete gitmek için çıktım. Tuvalet bahaneydi tabi, çıkışta Özgür le karşılaşmayalım diye erken çıkayım dedim. Amacıma ulaşıp uyuşuk adımlarla eve gittim. Giderken Deryaya durumu özetleyen bi mesaj atmayi da ihmal etmedim. Tabi bide Nisayı aramam lazımdı. Yoksa " sen  zaten bana anlatma! Ben kimimki? Besleme muhamelesi yap bana! " gibi cümleler kurup beni delirtirdi. O yüzden duştan sonra onu aramaya karar vermiştim ki "Bardan çıktıktan sonra hepsini bir anlatırsın " diye bir öneri sürdü ic sesim ve onu onaylayıp duşa girdim.

Çıktığımda saat ikiydi. Altıma kısa siyah şortumu üstünede siyah kalın askılımı giyip, pizza siparişi verdim. Yemek yapmakla falan ugrasamazdim hiç. Telefondan rastgele bi şarkı açıp, uzun tırnaklarıma rakı beyazı oje sürmeye başladım. Zaten ya siyah ya da rakı beyazı oje kullanırım. Kendi kendime aksam için ne giycemi sorgukarken pizzam geldi ve yerken açlıktan ölmedigim için şükrettim.
Çalan  garip şarkıyı değiştirmek için telefonuma uzanırken kapı çaldı. Her kimse bu neydi yahu? Alacaklı gibi kapı mı çalınır?  "Gidip açarsan ögrenicez aptal !" Diyen icsesime söve söve  kapıyı açtım.

Gelen kişinin biraz önceki pizzacı çocuk olup "Parayı eksik vermişin! " demesini bile beklerdim de onun buraya gelmesini beklemezdim

Vote ve yorum lütfen

Yeni yazmaya başladım ve desteğe ihtiyacım var !!

Kuzey'in Deniz'iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin