Uzun bir aradan sonra herkese merhabaa... 31.4K olmuşuuzz!!! Çook teşekkür ediyorum ve biliyorum aralar çok uzuyor. İnşAllah bundan sonra daha kısa sürede yayınlayacağım. Çok uzatmadan özür diliyorum ve iyi okumalar diliyorum.
Yazım yanlışlarım içinde ayrıca özür dilerim...
Elena'nın ağzından...
"Neler yaptınız bakalım? Çok uzun sürdü. Çok merak ettim. Alışabildi mi? Çok vahim mi durum? Sence alışması ne kadar sür..." lafımı bitiremeden soru yağmurumu Stefan böldü.
"Elena!" dedi Stefan ve ard arda çokça soru sorduğumun farkına vardım.
"Sakin ol. Her şey yolunda gitti. Evet, biraz yadırgadı. Bu onun için zor ve yeni bir durum. Ama alışacak. Hayvan kanı iyi geldi. Bazı vampirler hayvanlardan beslenemez. Ama Matt sorun yaşamadı." dediğinde birazda olsa içim rahatlamıştı. Neden bilmiyorum ama rahatlamıştı işte.
"Uyudu mu?" diye sordum. Matt'in evindeydik ve Stefan şu an onun yanına gitmemi doğru bulmadığı için Matt'e odasına kadar eşlik etmişti.
"Evet. Biz de gidelim istersen." diye öneride bulundu.
"Burda kalsak daha iyi olmaz mı?" diye öneride bulundum.
"Ben senden önce düşündüm merak etme güzelim. Seni eve bırakacağım. Çünkü Jeremy ve Jenna'nın sana ihtiyacı var unuttun mu? Jeremy hala tam olarak düzelmiş değil. Ben kalırım burada. Damon kendi başına Katherine'i bulabilir. Senin ve Bonnie'nin yapması gereken tek şeyde kapıyı kilitlemek ve açmamak." diye uyarıda bulundu.
Haklıydı. Hastaneden çıktığından beri neredeyse hiç görememiştim Jer'i. Ahh! Nasıl ablayım ben? Ama Matt kötü durumdaydı. Bu bahane olarak sayılabilirdi dimi? Tabiki de HAYIR! Onlara nasıl 'Özür dilerim. Matt'le birlikteydim. Çünkü o vampir oldu.' diyebilirim ki.
"Hey! Elena yine daldın." dedi Stefan ve düşüncelerim dağıldı. Tabi hala benden cevap bekliyordu.
"Pardon. Haklısın. Hadi gidelim." dedim ve evden çıktık.
---
"Dediklerimi unutma. Ben şimdi gidiyorum. Ama arada ararım. Uyumadan önce ara ki uykundan kaldır mıyım, tamam mı?" Ah... Ne kadar da düşünceli...
Yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve "Bu kadar düşünceli olma. Sana olan aşkım kat sayıları aşıyor." dedim. Sırıtışı yüzündeki yerini aldı ve öpücüğümle tatmin olmamışçasına dudağımı hapsetti.
"Elena? Sen misin?" Jenna'nın sesi duyuldu ve aşk bitti.
"Hadi git. Seni seviyorum." dedi Stef ve sarıldı.
"Bende seni seviyorum." dedim ve kapıyı kapattım.
"Evet, Jenna. Ben geldim. Biliyoruumm beni çook özlediniizz." dedim ve kıkırdadım koltukta yerimi alırken.
Jeremy sırıtmıştı. Jenna hafif kızgın görünüyordu. Ah unutmuşum 'Ebeveyn Sendromu' tuttu yine tabi.
"Erkek arkadaşın olmasına karışmıyorum. Ama böyle devam ederse dışarı çıkma yasağı koyacağım Elena Gibert!" dedi sert görünmeye çalışarak.
"Ahh, hadi ama teyzecik." dedim yanına sokularak. Jeremy hala sırıtıyordu.
"Heyy! Bana da yer açın." dedi Jer en tatlı isyanını yaparak ve yanımıza geldi. Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar yakındık. İlk defa bu kadar aile gibiydik. Özlemişim.
Bütün gece boyunca resmen hasret giderdik. Gerçekten uzun süre sonra böyle olmak iyi hissettirdi. Ama her güzel gecenin bir sonu vardır. Uyku bastırınca bu güzel gecenin gözümüzde bir önemi kalmadı ve herkes odasına çekilip sıcak yataklarında yerini aldı.
"Sevgili Günlük;
Matt bugün ilk kez vampir olarak ava çıktı. Zaten vampir olalı ne kadar olmuştu ki? Ah... Yakında çevremde normal olan bir tek ben kalacağım sanırım. Bonnie ilk kez büyü yapmayı denedi ve başarılı oldu. Stefan'ın dediği gibi büyükannesinden bir farkı yokmuş. Katherine geldiği gibi kayboldu. Görsel ikizim eski sevgilim olan yakın arkadaşımı vampir yaptı ve kaçtı. Tabi ben buna kaçmak demiyorum. Kesin hala her hareketimizi izliyordur. Ama yıllardır kaçan birini bulmak tabiki de kolay olmayacak. Saklanmakta usta olan sevgili görsel ikizim bizi parmağında oynatacak gibi. Tek dileğim Jeremy ve Jenna'ya dokunmadan onu bulabilmek. Bu gece onlarla tekrar aile gibi hissettim. Bu gerçekten güzeldi. Biraz anne ve babamı özledim. Ama iyi ki onlara sahibim dedim. Artık uyumalıyım. Zaten her sabah hazırlanırken geç kalıyorum. Bir de geç uyanırsam Bonnie güçlerini benim üzerimde deneyebilir. İyi geceler."
---
"Günaydın Bonnie." dedim merdivenlerden inerken. Tabi ki yine geç kalmıştım ve yine beni bekliyordu. Tabiki de burnundan soluyordu.
"Günaydın! Bir sabah erken insen kim bilir o gün ne tür felaketler yaşarız." diyerek azarladı beni.
"Sabah rutinimizi de yaşadığımıza göre hadi gidelim Bon." dedim kapıya doğru yürürken. O da bana katıldı ve evden çıktık.
---
"Matt?" dedim. Şaşırdığım sesimden belli oluyordu. Okulda ne işi vardı?
"Matt. Burada olmaman gerekli. Henüz yenisin ve insan kanı seni kendine çeker. Burada çok fazla kan kokusu var." diye uyardı Stefan. Haklıydı. Burada olmamalıydı. Biri onu fark edebilirdi.
"Ben iyiyim. Derslerden geri kalamam. Koçun gözüne girmişken antrenmanları bırakamam." diye savunmaya geçti Matt. O da haklıydı. Ama biz daha da haklıydık. Gitmesi gerekiyordu.
"Hadi ama Matt. İdare edebiliriz." dedi Bonnie.
"Olmaz." diye ısrar etti Matt.
"Hızını ve gücünü kontrol edemeyebilirsin." dedi Stefan.
"Nasıl?" Matt için yeni bir durum gibi görünüyordu.
"Birden fazla hızlı gidebilirsin ya da birinin canını acıtabilirsin." dedi Stefan.
Matt "İdare edebilirim." diye ısrar edince Stefan'da takıma katılmak zorunda kaldı. Koçu etkilemesi zor olmadı. Zaten hızlı ve çevik olduğu için koç bu fırsatı kaçırmadı.
"Özür dilerim. Beni tanımak istemen başına baya iş açtı sanırım." dedim. Suçlu hissediyordum. Buraya benim için geldiğini söylemişti ve şimdi okul takımına bile katılmıştı.
"Hey! Ben gayet mutluyum. Seni seviyorum ve arkadaşlarınla da kaynaştım gibi." dedi Stefan rahatlatmak istercesine.
"Hıı şu cadı ve vampir olanı mı diyorsun?" dedim.
"Seni onlara şikayet etmeliyim sanırım." dedi kıkırdayarak ve benden bir yumruk yedi. Tabi benim elim daha da acımış gibi görünüyordu. O hala gülüyordu.
"Daha fazla yumruk istemiyorsan çeneni kapalı tutmalısın Salvatore." diye tehditkar bir şekilde onu uyardım. Tabiki de hafif sırıtmamla birlikte.
"Aaaaa!!"
"Hey! O da neydi?" diye sordum Stefan'a. Ses kız soyunma odasının oralardan geliyordu.
"Bilmiyorum. Ama umarım düşündüğüm şey değildir." dedi Stef ve sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladık.
22.bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşk - (Vampir Günlükleri)
Fanfiction"Sıradan biri gibi görünüyordu. Sıradan bir lise öğrencisi... Ama öyle değildi. Fazlası vardı. O Stefan Salvatore'du... Vampir olanından..." Sevdiğin çocuğun vampir olduğunu öğrenirsen ne yaparsın? Hikaye biraz sizden, biraz uzak... Okuyup kendiniz...