Elena'nın ağzından...
Ah! Olamaz. Bize doğru yaklaşıyor. Ne diyeceğim şimdi ben. Acaba nasıl görünüyorum. Odaklan Elena o yakışıklıyı istiyorsun.
"Imm. Merhaba." dedi utanarak ellerimi saçlarımdan geçirirken.
"Merhaba." dedik heyecan ve şaşkınlıkla.
"Acaba tarih sınıfı nerede?" diye sordu.
"Aaa. Üst katta koridorun sonunda sağdaki sınıf." dedim hiçbir şey olmamış, şaşırmamış gibi davranmaya çalışarak.
"Teşekkürler. Sonra görüşürüz."
"Görüşürüz." dedim şaşkınlıkla ve Bonnie'ye dönüp "Bonnie az önce gerçekten benimle konuştu mu?" dedim.
"Aaa. Sanırım evet." dedi gülümseyerek.
Stefan'ın ağzından...
Beklediğimden farklıydı. Acaba benim kim olduğumu bilse yine benden hoşlanır mıydı?
Elena'nın ağzından...
Bu demek oluyor ki aynı sınıftayız. İşte bu muhteşem bir haber.
"Selam kızlar." dedi Caroline.
"Selam Caroline." dedim.
"Nasıl gidiyor?" diye sordu Bonnie umursuyor gibi görünmeye çalışarak.
"Tahmin bile edemeyeceğiniz bir şey oldu." dedi Car heyecanla.
"Noldu Car?" diye sordu Bonnie.
"Okula feci tatlı yeni bir çocuk geldi." dedi Car. Yeni şeylerle gel Car!
"Ah. Evet. Tabi. Elena'nınkinden bahsediyor olmalısın." dedi Bonnie hafif sırıtarak.
"Hadi canım. Demek Elena Gilbert sahalara geri döndü. Yaz tatili trajedinden sonra bek... Ah. Üzgünüm Elena. Öyle demek istememiştim. Bazen unutuyorum. Çok özür dilerim." dedi Caroline patavatsızlığının farkına vararak.
Önemi yok Caroline. Alıştım artık. Gitsem iyi olacak. Yeni hocanın dersine geç kalmak istemem. dedim ve sahte gülümsememi takınıp yürümeye başladım.
Gerçekten alışmıştım artık. Caroline biraz patavatsız biridir. Bazen düşünmeden konuşur ve sonuçları da çoğu zaman kötü olur. Az önce de olduğu gibi. Trajedi diye bahsettiği anne ve babamın boşanması, ardından annemin bizi terk etmesiydi. Zaten hep vampir, kurtadam gibi gerçek olmayan şeyleri araştırmaktan bizi ihmal ederdi. Babamında hoşuna gitmezdi bu durum. Sürekli kavga ederlerdi ve sonunda olan oldu işte. Babam şu an Florida'da. Yani en azından herkes öyle sanıyor. Güya biraz kafa dağıtıp geri gelecekti. Gidiş o gidiş. Bir daha haber alamadık. Ölmüş olma fikri beni yeterince korkutuyor. Zaten madde bağımlısı kardeşim ve örnek ebeveyn gibi davranmaya çalışan teyzemle Mystic Falls'ta tıkılıp kaldım. Ah sınıfa varmışım bile. Düşünceler bütün bedenimi sarıyor resmen. Sınıftan içeri girdim ve gözüm direk ona kilitlendi. Cam kenarında oturuyordu ve yeterince şirin görünüyordu. Yan tarafındaki sandalye boştu. Bu mükemmel tanışma fırsatını kaçırmadan gidip yanına oturdum. Hedefime ulaştımda. Birkaç dakika sonra Stefan "Merhaba. Az önce tanışma fırsatı bulamadık. Ben Stefan..." dedi.
2.bölüm sonu...
Biraz uzun mu oldu sanki? :D Yorumlarınız önemli unutmayın :)
![](https://img.wattpad.com/cover/17474453-288-k746257.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşk - (Vampir Günlükleri)
Fanfiction"Sıradan biri gibi görünüyordu. Sıradan bir lise öğrencisi... Ama öyle değildi. Fazlası vardı. O Stefan Salvatore'du... Vampir olanından..." Sevdiğin çocuğun vampir olduğunu öğrenirsen ne yaparsın? Hikaye biraz sizden, biraz uzak... Okuyup kendiniz...