1-Close As Strangers

38.1K 592 278
                                    

*her bölümün başlığı 5sos veya The NBHD şarkılarından biri olacak*

 1-Close As Strangers

Cenaze töreni, faciaydı. Babam beni sevmezdi. Soyu Ruslara kadar uzandığı için soğukkanlıydı ve anneme bile bazen oldukça uzak davranırdı. Küçük kardeşim Lydia Maria olmasaydı, belki bizi bırakabilirdi de. Aslında yine de bırakmıştı. Araba kazası geçirmiş, üniversiteye gittiğim anda da bana vermesi gereken arabayı paramparça etmişti. Ve tüm o vergi cezaları annemin üzerine kalmıştı.

Beynimin arkasından yükselen babamın kirli kahkahasını duymak zor değildi. Herif zaten son günlerde ölümle ilgili filmler izliyor, işine geç gidiyordu. Onun için üzülmemeyi seçtim, bizi bırakmış olabilirdi ama tanrıya şükür annemin de işi vardı ve bende çalışabilir, beraber tüm o ağırlıklardan kurtulabilirdik.

Cenaze töreninden sonra, evde yapılan duaların ardından herkes taziyelerini ileterek evimizden gitmişti. Çok fazla kişi gelmişti ama neredeyse kimse ağlamamıştı; küçük Lydia hariç.

O, babası için özeldi. Rus soylarını birebir yansıtan sarışın teni ve mavi soğuk gözleriyle babası gibiydi. Oldukça güzel ve nazikti. Ve felaket derece soğuk. Mizah anlayışından yoksun. Yaptığım komikliklere ağlayan bir bebek.

Psikopat değildim ama hadi ama! Beş yaşındaki bir çocuk nasıl olurda yaşıtlarının gülmekten ağladıkları esprilere hiçbir tepki vermezdi? Onun sorunu neydi? Okulumdaki birkaç liseli Rus çıtır, oldukça espriliydi ama Lydia sanırım ölen babasının kopyası olmayı tercih ediyordu.

Aniden kapı çalınca irkildim ve kapıya dönüp, "Gel,"diye seslendim. Annemin bu sımsıcak Santa Cruz havasında bana zorla giydirdiği siyah elbiseyi yeni çıkarmıştım. Kısa olabilirdi, sırt ve göğüs dekoltesi de olabilirdi ama bana siyah giydirmemeliydi. Bende bu elbiseden kurtulmak için hemen çıkartmış, yatağımda iç çamaşırlarımla uzanmaya başlamıştım.

Kapı açıldı ve annem donuk gözleriyle yüzme baktı. "Giyin, bazı komşular geldi. Bayılacak gibi hissediyorum, Lydia için sorun yaratmaya niyetim yok. Bu yüzden aşağıya gel."

Kafamı sallayarak ayağa kalktım ve annem kapıyı kapatırken dolabımın karşısına geçtim. Tüm elbiselerim mavi, bordo ve lacivertti. Ve birazda beyaz. Siyah renkte sadece iki üç eşyam vardı ve bunlar bu sıcak havada gerekli giysilerdi.

Belden oturtmalı kot şortumu ve beyaz, üzerinde 'SICK' yazan, göbeği açıkta bırakan tişörtümü giyip, aşağıya indim. Annem bugün izin vermeyebilirdi ama yarın kesinlikle plaja gidip beyaz tenimi yakmaya devam etmeliydim.

Merdivenlerden aşağıya indim yavaş ve uysal adımlarla. Babam ölmüştü ve ben fazla olmasa da üzgündüm. İnsanlara da bunu yaşatmalıydım.

Oturma odasından sesler geliyordu. Merdivenlerden inmeyi bitirince sol omzumdaki saçlarımı geriye atıp oturma odasındaki insanlara baktım. Birkaç orta yaşlardaki kadın ve birkaç genç. Kadınlardan çok gençleri süzdü bakışlarım. Hepsi siyah giyinmişti, ikisi erkek ve diğeri de kızdı. Kırmızı saçları olan ile yanındaki esmer çocuk konuşurken, kız sadece yere bakıyordu. Gözleri hafifçe çekikken yüzü çok tatlıydı.

Ama yıllardır burada oturmama rağmen burada oturmadıklarına emindim. Santa Cruz'daki tüm kızları ve erkekleri tanıyordum. Ya da onlar benimle tanışmak istediklerinde, en azından isimleri aklımda tutmaya çalışıyordum.

Daddy Issues. [Calum Hood]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin