10-She's Kinda Hot
"Kızları bu yüzden seviyorum lol #5SecondswithOcean"
"Bu kızdan nefret ediyorum!!! O çok ateşli ve eminim ki çocuklardan birisiyle yatmıştır bile #5SecondswithOcean"
"Üzgünüm ama kız lezbiyen olmamı sağlayacak kadar güzel ve seksi... Çocuklardan tekinin bile dayanabildiğini sanmıyorum #5SecondsrwithOcean"
"Onu becermek istiyorum , o bacakları gördünüz mü?? #5SecondswithOcean"
"Senden neden nefret ediyorlar ki? Sen sadece dans ettin, ben seninleyim Ocean #5SecondswithOcean @OceanStone"
"Fandom onun dans etmesini neden büyük bir olay haline getirdi ki? #5SecondswithOcean"
"Sadece Michael ile sevişirsem böyle dans ederim #5SecondswithOcean"
"Benden nefret ediyorlar."diye fısıldadım boğazım kururken. Yüz bini aşkın tweet vardı benimle ilgili. Benden nefret ediyorlardı veya beni bir sürtük olarak görüyorlardı. Twitter, Instagram ve diğer tüm sosyal ağlarda, benden bahsediliyordu. Dünya gündeminde ilk sıradaydım ve bunun tek sebebi, dans etmemdi. Lanet olsun, onca hayran dans ederken neden insanlar benim dans edişime bu kadar takmıştı ki?
"Hayır, seni kıskanıyorlar."dedi Luke, yanımda dans ettiğim videoya bakarken.
Kimin çektiğini bilmiyordum ama anlaşılan VIP bölümündeydi ve gülmem, zıplamam, dans etmem onu oldukça rahatsız etmişti. Tüm fandomlardan benimle ilgili tweetler gelmiş, bir menajer ve tur rehberi için fazla genç ve seksi olduğumu yazıp beni sürtük ilan etmişlerdi. "Tüm erkekler seninle yatmak istiyor."deyip sağdaki tekli koltukta kıkırdayan Michael'a sinirle baktım.
"Şu sikik çeneni kapa Michael."diye sinirle soluduğunda Calum, yutkundum.
"Neden susuyorum ki? O... Ateşli işte Calum. Fazla güzel bir Kaliforniyalı ve herkesin ilgisini çekiyor."
"Yani? Hepinizin sevgilisi ilgi çekmişti, sadece bizim hayran grubumuz olayları büyütüyor."
Calum elindeki telefona bakarak konuşmuş, ses tonunu biraz alçaltmıştı. Ama emindim ki bunların hepsi gece yarısı ban büyük birer ceza olarak geri dönecekti.
Calum bana baktığı sırada bilerek öyle dans etmiştim, güzel gözükmek ve onu sinirlendirmek için. Ama nasıl böyle bir etki bırakacağını bilebilirdim ki? Veya birisinin beni çekeceğini?
"Geçmişteki tüm o olaylardan sonra bence de Calum haklı."dedi Luke. Daha fazla onları dinlemek istemiyordum. Konu artık ben olmamalıydım. "Neden gidip uyumuyorsunuz? Yarın erken kalkmalı ve sabah programı için hazırlanmalısınız."diye mırıldandım yerimden doğrulup, Calum'a bakarak. O ise bana bakmıyor, çatık kaşlarıyla telefonuna bakıyordu. İnsanların bana sürtük demeleri benimde hoşuma gitmiyordu ama uzatmanın da anlamı yoktu. Hayranlar elbette bir gün unutacaklardı veya umursamamaya başlayacaklardı. Bu hep böyle olmuştu.
Luke ve Michael'ın kalkmadığını görünce, "Neden Ashton gibi söz dinlemiyorsunuz?"diye kızdım onlara.
"Ashton'ın şuan Elizabeth ile konuşarak mastürbasyon yaptığına eminim."dediğinde Michael, Luke'un arkasındaki yastığı zorda olsa alarak ona fırlattım. "En azından o benim yanımda terbiyeli! Seni kirli çocuk!"
"Senden yaşça büyüğüm bebeğim."dedi ve arsız gülüşüyle beraber bana göz kırptı.
"Modestin bizi yarın uyutmayacağına eminim. Şimdi rahatça uyuyun."diye Calum araya girdiğinde Luke ayağa kalkmıştı bile. "Ben senin yanındayım Lee."diye mırıldandı Luke ve saçlarımı karıştırıp gülümsedi. Uzun saçlarımın karıştırılmasına artık alıştığım için sadece gülümseyip teşekkür ettim.
Michael hiçbir şey söylemedi. Bunu umursamadım zaten. O umursamazdı ve bende şuan Michael yerine, yalnız kaldığım esmer umursamakla meşguldüm. Oturduğu yerden telefonuna bakmaya devam ederken yutkundum. Hala tweetleri okuduğuna, resimlere ve vidolara baktığına emindim. "Benim sürtük olduğumu söylüyorlar."dedim onun bana bakmasını beklerken.
"Biliyorum."dedi ve yine de bana bakmadı.
"Sürtük olabilirim. Ucuz bir kadın olup bana bakman için elindeki telefonu alır, kucağına oturur veya seni kavrayabilirim. Beni cezalandırman için sana yalvarabilirim."dediğimde, gözlerini sonunda telefondan ayırdı ve tam karşısında duran bana çevirip, gözlerimizi birleştirdi. "Ama bunun yerine ne yapacağım, biliyor musun Calum?"
Konuşmadı ama gözlerinin bir cevap beklediği aşikârdı. "Gidip yatağıma gireceğim ve yanıma gelip bana sarılmanı bekleyerek uyumaya çalışacağım."
Konuşmamı bitirdikten sonra, telefonumun ekranını kapattım. Gözlerim hala Calum'dayken, dudaklarının biraz kıvrıldığını fark etmemle beraber az kalın aniden kırılan ve tekrar onarılan kalbim yüzünden kriz geçirecektim.
Gülmemek için kendimi zor tutup odama doğru yürürken Calum'ın da ayaklandığını fark ettim ama durmak yerine telefonu daha da sıkı tuttum içimdeki sönmeyen alev sebebiyle. Yoksa dayanamaz ve ona dönüp deli gibi öperdim onu.
Odama girer girmez ilk işim kapıyı kapatmak olmuştu ama kapanma sesi gelmeden kapının tutulma sesini duymuştum. Yatağıma doğru ilerlerken kapı kapanmış, ardından da kilit sesi duyulmuştu. Alt dudağımı ısırıp telefonumu komidinin üstüme koyup, Calum'a arkam dönükken elbisemin fermuarını açmak için saçlarımı sağ omzumda topladım. Ne zaman fermuarıma saçım takılsa, büyük bir acı içine giriyordum çünkü saçlarımı seviyordum.
Elbisemin fermuarına ellerim uzanmışken, Calum ellerime aldırış etmeden fermuarımı çekip, askılarımı da indirerek elbisemin bedenimden aşağıya indirmeme sebep olmuştu. Sanki bilerek, yavaş yavaş hareket ediyordu ve parmakları bilerek tenime değiyordu. Elbisem sonunda ayaklarıma düştüğünde, yarı çıplak bir halde ona arkamı dönmüştüm. Elbisem sutyen gerektirmediği için sadece altımdaki ufak kumaş parçasıyla karşısındaydım. "Bana dön Ocean."
Yutkundum ve saçlarımı düzeltip bir kısmının göğüslerimi kapatmasını sağladıktan sonra ona döndüm.
Dudaklarını ağzının içine doğru kıvırırken gülümsediğini fark etmiştim. "Hala utanıyor musun yani?"dedi ve gözleri utanan gözlerimdeyken saçlarımı geriye attı. "Artık utanmanı istemiyorum."
"Neden geldin?"diye fısıldadım onun söylediğini umursamadan.
Gözleri koyulaşırken bedenimin titrediğini hissettim. Sol eli yanağımı bulurken, hissettirdiği duygular kalbime iyi gelmiyordu. "Seni cezalandırmak için geldim."