diğer bölümdeki yorumlara geri dönemedim çünkü telefonum bozuldu :(( affedin
ve ıhm
Trouble. [Calum Hood] adlı hikayeme bakar mısınız
ya da diğer hikayelerime
tşk
tşk
love you xx
40-I Can't Remember
Anneme onu gördüğümü söyleyememiştim. Onun beni daha fazla ağlarken görmesini istemediğim uzun bir süre yanlarına bile gidememiştim. Sonra ise, Lydia ve annemin yanında, sanki ağlamamışım gibi, kalbim kırılmamış gibi davranarak kahkahalar atmıştım. Ve birkaç tane de, karnımı görmeyen yakışıklıdan telefon numaraları kapmıştım.
Hepsini çıkışta çöpe atıyordum.
Eve döndüğümüzde ilk işim odama geçip banyo için elbise ayarlamak olmuştu. Aslında hamileliğimden beri belirli elbiseleri giyebiliyordum. Bel kısmı bol olan şortlar, askılı elbiseler, göbeğimi kapatan bol bluzlar. İç çamaşırlarımı kırmızıdan yana kullanıp elbisemi de bu sefer siyah olandan yana kullandım. Annem ısrar ettiği için bunu almıştım ama ne yalan söyleyeyim işe yarıyordu. Rahat ve kullanışlıydı.
Havlumu alıp banyoya geçtim ve küveti tıkayıp, sıcak suyu açtım. Küvet dolmaya başlarken, bornozum hala yıkanmadığı için getirdiğim havlumu kapının arkasındaki askılığa asarak üstümü çıkarmaya başladım. Hazır kendimi iyi hissetmeye başlamışken banyo yapmaktan da kurtulmalıydım.
Sonunda çıplak kaldığımda, küvet dolmuştu. Suyu kapatarak küvete girdim ve yavaşça içinde uzandım. Artık eskisi gibi küvetin içinde kaybolmuyordum, karnım her şekilde suyun üstünde kalıyordu.
Bedenim sıcak suyla gevşerken ellerimi karnımın üstüne koydum. Calum ile karşılaşmamdan beri içimde kımıldamıyordu. Oysa normalde, dönmeden duramazdı. "Bebeğim..."diye fısıldadım karnımı okşayarak.
"Ocean? İçeri de misin?"
Gözlerimi karnımdan ayırdım ve kapıya baktım. "Evet anne, ne oldu?"
"Lydia, Mali'nin yanına gitmek istiyor. Şu müzik dersiyle ilgili olan saçma bir ödev için. Gece bizi beklemek zorunda değilsin."
"Tamam. İyi eğlenceler."dediğimde, "Sana da tatlım. Bir şey olduğunda mesaj at."dedi ve kapının kapanış sesini duyduğumda bebeğime döndüm. "Büyükanneni bu zamanda tanıyacağın için çok mutuyum."diye mırıldandım karnımı okşamaya devam ederek. "Bir yıl önce berbattı. Hamile olduğumu o zaman duysaydı, büyük ihtimalle ikimizde sokaklarda yaşamak zorunda kalırdık."dedim ve dediğim şeye kıkırdadım. Calum'ın yanımda olmamasına rağmen asla kızıma kötü davranmayacaktım, her zaman onunla ilgilenmeye çalışacaktım.
Kendimi temizce yıkadıktan sonra karnımda sonunda hareket etmeye başlayan bebeğimle derin bir nefes aldım. Annesini korkutmayı çok seviyordu anlaşılan minik Adelaide.
Odama geçtim ve havluyla kendimi kuruladıktan sonra, giyinmeye başladım. Saat daha yeni yedi olmuştu. Güneş hala tam anlamıyla batmamıştı.
Elbisemi giyip saçımı uzun olduğu için yandan ördüm. Ön kısımlarındaki bazı tutamlar örgümden kurtulurken yataktaki telefonumu alıp aynamın karşısına geçtim. Elbisemi karnımın üstüne kadar kaldırıp yan döndüm ve telefonumun kamerasını açıp karnımın fotoğrafını çekerek alt kısma tarihi yazdım. Bunu her hafta yaptığım için bir ayda çekildiğim dört fotoğrafı da aynı karede birleştiriyordum. Ve gerçekten de gördüğüm fark beni garip bir şekilde heyecanlandırıyordu.