7-The Only Reason
Tur rehberleri ve menajerleri olacaktım onların. Modest ile olan toplantılarına katılacak, yanlarından ayrılmayacaktım. Diğer görevli kız kadar iyi olabilmem zordu çünkü hayatım boyunca sadece bir kez çalışmıştım ve onda da sıkılmış, işi bırakmıştım. Ve Calum için giriştiğim bu işte, gözlüğüm ile beraber dolaşacaktım. Her şeyi not alacak, bana verdikleri telefon ne zaman çalarsa açacaktım.
"Onu rahat bırak Mike! Oynayabilirsin dedim, bakire pıkachuma el sürmene izin vermedim."diye ona bağırdım diğer koltuktan.
Dudaklarını büzdü ve pıkachumun yanağını okşadı. "Sana da mı bu kadar kötü davranıyor babacığım? Söyle bana, emin ol onu pataklayabilirim."
"Hayır, yapamazsın."diyerek yanımdaki Calum homurdandı. Haklıydı. Calum bana zarar gelmesine asla izin vermezdi.
"Sizin beraber olduğunuzu anlayacaklar."diye mırıldandı sol taraftaki Luke. "Yaptığınız çok tehlikeli."
"Onların aptallığı. Neden çalışanlarla ilişki yaşamamıza bu kadar karşılar ki?"dedi Ashton telefonla uğraşırken. O da haklıydı. Yeni modestleri onları hem ünlü yapmış, hem de kısıtlamıştı. Çok fazla imzalanan anlaşma vardı. Bu yüzden bu haldeydiler.
"Çok fazla mesaj var."dediğinde Calum elindeki telefonu aldım.
"Hepsine mesaj atabilir miyim? Yemin ederim küfür etmeyeceğim."dedim gözlerinin içine bakarak. Geçen sefer hayranlarından biri ona kalçalarının resmini yollamıştı ve bende ona başkasını dene sürtük yazmıştım. Karşılığında ise, gece oldukça iyi bir ceza çekmiştim.
"Yazabilirsin, dün oldukça güzeldi."dedi ve pis sırıtışıyla bana göz kırptı.
O an tüm tüm hayranlarına küfür yazmak istedim. Michael'ın pıkachuma söylediği aşk sözcüklerini duymadan önce.
İlk, kamerayı açıp Michael ile pıkachumun resmini çektim ve Calum'dan onay alarak, "O geri geldi sürtükler #PıkachuFromMichael" yazıp tweet attım. Anında gelen mesajlara girdim ve neredeyse hepsine cevap vermeye çalıştım. Genellikle, "Hi!", "Love u2 xx", "Lol" ya da yazdıklarına göre şeyler yazmaya çalıştım.
Artık insanlar Calum'ın da geri geldiğine inandığında, gülümsedim.
Hala Calum'ı deli gibi sevdiklerini, gitmesini düşünmek bile istemediklerini yazarken ben bile duygulanmıştım. "Seni çok seviyorlar..."
"Bende onları seviyorum."dedi belimdeki parmaklarını sıkılaştırıp güzel bir gülümse ile gözlerimin içine bakarak.
Calum, inanılmaz biriydi. Sadece yatakta değil, gerçek hayatında da güzeldi, akıllıydı ve inanılmazdı. Düşünmede hareket etmez, pişman olmayacağı şeyler yapmaya çalışırdı. Değer verdiği insanlara çok düşkündü. Özellikle de hayranlarına. Eğer becerebilseydi, milyonlarca olan hayranlarının hepsiyle tek tek buluşur, konuşur ve fotoğraf çekilebilirdi.
Onları çok seviyordu. "Bu kadar yakın oturmaya devam ederseniz, birazdan kusacağım."
Calum, Luke'a dönüp kaşlarını kaldırdığında bende telefona döndüm. Luke'un kıskançlık günlerinden birindeydik anlaşılan. "Neden dışarı çıkıp biraz hayranlarla takılmıyorsun?"
"Bugün Ashton çıkıyor sanıyordum?"diye sorduğunda Luke, attığım tweete gelen cevaplara bakıyordum. Birkaç günde bir, aralarından teki dışarı çıkıyor ve hayranlarla takılıp, fotoğraf çektirip geri dönüyordu. Bu hep yaptıkları bir şeydi. En azından bana verilen maddelerde böyle yazıyordu.
"Beraber gidersiniz, daha çok ilgi çeker. Video atmayı unutmayın."
Her ne kadar homurdansalar da ayağa kalkmış, hazırlanmaya başlamışlardı.
Mentionlardan birinde yazan, "Michael'ı değil, senin geri gelmeni istiyoruz Cal-Pal."yazısıyla kalbimde bir ağırlık hissettim. Yazan kişinin profil fotoğrafı da Calum'ın eski güldüğü fotoğraflardan biriydi ve kullanıcı adı bile mutlu ol Calum'dı.
"Sana ihtiyaçları var."diye mırıldanıp, elimi Calum'ın ensesine koydum ve dudaklarımı yanaklarına bastırdım. "Neden sende çocuklarla beraber dışarı çıkmıyor ve gülerek fotoğraf çektirmiyorsun?"