Daddy Issues. [Calum Hood]

14-San Francisco

14-San Francisco

"Birinin bizi izlediğini nereden çıkardığını merak ediyorum."dediğinde Calum elimle arka taraftaki duvarı kaplayan camı gösterdim. "Bu binalardan tekinde belki bizi biri görmüştür."deyip omuz silkerek onun saçını okşamaya devam ettim.

"Bu camlarda dışarıdakiler içeriyi göremiyor."

"Oh, bu o camlardan mıydı?"deyip üzümü ekşittim. "Eğer kimse izlemiyorsa, tekrar sevişebilir miyiz? Çünkü gerçekten seni özledim."diye mırıldanarak gözlerine baktım.

"Bunu bacağıma ve yüzüme vurmadan önce düşünmeliydin."dedi ve sırıttı. Gözleri onunda istediğini oldukça belli ediyordu.

"Ama sende-"dedim ama konuşmaya devam etmedim kapı çaldığı için.

Calum hızla yataktan kalktı ve yatağın çarşafını çıkartıp üstümü örttü. Ardından çıplak olduğunu unutmuş gibi odadan sağa döndü. Bende iyice üstümü örttüm ve yattığım yerden doğruldum. "Kimsin?"

"Benim Cal."

Derin bir nefes verip göğsümdeki çarşafı sıkıca tuttum. Calum'ın daha fazla bana sinirlenmesini hiç istemiyordum. "Neden çıplaksın? Her neyse, on beş dakika içinde çıkmamız ger- Aman tanrım!"

Her şey normal başlamıştı; yürüyüşü, ses tonu, Calum'ı çıplak gördüğünde bile bu ona norma gelmişti. Ta ki bu devasa odaya girip, etraftaki dağınıklığı fark edinceye kadar. Az kalsın yere düşüyordu, gözleri kocaman olmuş, çenesi ise yere düşecek gibiydi. "Bu da ne sikim?"

Yorganımız yerdeydi, abajur kırılmıştı. Her yerde elbiselerimizden bir parça vardı ve oda ilk geldiğimiz halinden çok daha güzeldi. "Siz... Bu inanılmaz."

"O inanılmaz."diyerek Calum beni gösterdi ve göz kırpıp öpücük attı. Gülerek gönderdiği öpücüğe kendi öpücüğümü yolladım.

"Sizi iğrenç âşıklar."diye Luke yüzünü buruşturup kafasını iki yana salladı. "On beş dakika içinde aşağıda olun."diye homurdanıp odadan çıktı. Birkaç saniye sonra da kapının sert kapatılışı duyulmuştu.

"O hayatı boyunca böyle bir seks yapamayacak."dedi Calum ve biraz gerisindeki baksırını alıp giydi. Bende tam duş almak için ayağa kalkacaktım ki Calum beni durdurdu. "Bekle."dedi ve gülerek bavullarımızı getirdi. Kendi bavulunun ön kısmını açıp telefonunu çıkarttıktan sonra telefonu kaldırıp yüzüme tuttu. "Fotoğrafını çekeceğim. Ama gülümsemen gerek."dedi ve güldü. Kendisi ayakucuma otururken gülümseyip bir elimle saçlarımı düzelttim. "Bu seks sonrası saçlarından nefret ediyorum. Fotoğrafımı çeksen bile güzel çıkmayacağım."

"Yanılıyorsun, çok güzelsin."

"Yalancı."deyip güldüm ve uzanıp koluna vurdum. "Bugün çok fazla şey söyledin."

"Neden fotoğraf için güzel bir poz vermiyorsun?"dedi söylediğimi umursamadan.

Orta parmağımı kaldırdım. "Bu iyi mi?"

Güldü. "Sen en iyisisin."

***

Calum programa onlarla beraber gitmem yerine otelde kalıp dinlenmemi, buradan programı izleyip kendisini takip etmemi söylediğinde onu onaylamak ne yalan söyleyeyim işime gelmişti. Bedenim, özellikle de belimin altı ağrı içindeydi ve duş almama rağmen ağrısı dehşetti.

Program başlayıncaya kadar annem ve Lydia ile konuşmuştum ve onlara gönderdiğim paranın oldukça işlerine yaradığını öğrenmem benim için günümün daha da güzel geçmesini sağlamıştı. Görevliler odamızı temizlerken programın başlamasına da dakikalar kalmıştı. Onlara bir saat sonra gelmelerini söyledim ve büyük ekran televizyonda programı beklerken telefonum çalmaya başladı. "Ariel?"

"Neden telefonumu açmadın?"

Uyuduğum zaman beni aramıştı ama ben onun aradığını bilmiyordum ve bu yüzden telefonu sessize almış, uyumaya devam edebileceğimi düşünmüştüm. Tabii Calum ile yaptıklarımız çok daha güzeldi. "Uyuyordum."

Derin bir nefes içine çektiğinde televizyonda çocukların reklamı yapıyordu. "Bana şu olayı anlat. Gerçekten onunla sevgili misin?"

"Sana hayır dedim Ari... Bak ne diyeceğim, biz San Francisco'dayız. Buraya gel ve onunla konuş. Eminim ki o da sana aynısını söyleyecek."dedim. Nefesini dışarı üflemesini dinlerken gözüm televizyondaydı. Bu olay onun canını oldukça sıkmıştı anlaşılan. Michael'dan hoşlandığını biliyordum ama Michael'ı takıntı haline getirmesi en son istediğim şeydi. Ve ona ihanet ettiğim düşüncesine de son vermeliydi.

"Pekâlâ. Bana adresi mesaj atar mısın?"

*

BENİM SÜRTÜĞÜM HİKAYEYE KATILIYOR YEYYY