EVET.... HİKAYEMİZİN SONUNA GELDİK. BUNCA ZAMAN BİZE YORUMLARI VE OYLARI İLE DESTEK VEREN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ. UMARIM SİZİ TATMİN EDEN BİR SON OLMUŞTUR. YENİ VE GÜZEL HİKAYELERDE GÖRÜŞMEK ÜZERE SEVİLİYORSUNUZ ^^
YORUM VE OY BEKLENİR ((=
BU BÖLÜM @@aithusaaaTARAFIDAN DÜZENLENMİŞTİR.
==ARDA'NIN BAKIŞ AÇISI==
Bir şeyler bulmak için Asya'nın ile birlikte Rönesans kafeye girmeye karar vermiştik. Nitekim de öyle yapmıştık. Kafenin sahibi ve oraya gelen daimi müşteriler ile görüşmüştük. Asya belli etmese de yüzü asılmıştı. Neler gördüğünü, neler yaşadığını bilemiyordum ama onu alamaya çalışıyordum. Yaşadığı şeyler benim başıma gelseydi neler hissederdim? Sanırım çoktan kendimi öldürmüş olurdu. Kafeden elimiz boş çıkmıştık. Asya önümüzde uzanan sokağa bakıyordu. Nedenini bilmiyordum ama bu sokaktan oldum olası hiç hoşlanmamıştım.
Asya yürümeye başlamıştı ve bende onu takip ediyordum. Belki de sokaktaki en eski ola dükkandan içeriye girmiştik. Burası bir antikacı dükkanıydı. İçeriye girdiğimizden beri huzursuz hissetmeye başlamıştım ama bunu Asya'ya söylememiştim. İçimde nedenini bilmediğim bir karamsarlık çökmüştü. Adeta ruhum sıkılmıştı. Asya'yı kontrol ettiğimde gayet huzurlu görünüyordu. Yani benim tam tersimi hissediyormuş gibi. Sağa sola bakıyordu ve halinde memnun gibiydi.
Elini eski bir aynaya doğru uzatıyordu. Neye uzandığına baktığımda hiçbir şey görememiştim. O esnada dükkan sahibi yanımıza gelmişti. Ses tonunda Asya'ya uyaran bir tınısı vardı. Neden uyarmıştı? Sonuçta ortada olan bir şey görünmüyordu. Adamın tuhaf davranışları beni hat safhada rahatsız etmişti. Bir an önce içime kasvet veren bu yerden uzaklaşmak istiyordum. nihayetin de Asya özür dileyerek oradan ayrılmıştık. Dükkandan dışarı çıkmamızla birlikte rahatlık hissetmiştim. Bu durum çok garipti. İlk kez böyle bir şey yaşamıştım.
Arabanın yanına doğru yürümeye başlamıştık. Arabaya çok az bir mesafe kalmıştı ki Asya durdu. Aklından neler geçtiğini kestiremiyordum. Geriye dönüp koşmaya başlamıştı. Onunla gitmek istememe rağmen beni durdurmuştu. Bu aralar oldukça cesaretli görünüyordu. Bu sefer onu dinlemeyi tercih etmiştim. O dükkâna girdiğimde tekrar kötü hissedecekmişim gibi geliyordu. Arabaya yaslanıp ana caddede olup biteni izlemeye başlamıştım.
Yaklaşık on beş dakika o şekilde beklemiştim. Bu konuşmanın uzun bir konuşma olacağını düşünüyordum. Çünkü Asya tatmin olacağı bir cevap duyana kadar soru sormaya devam edecekti. Arabanın etrafında volta atmaya başladım. Bir ileri bir geri yürüyüp duruyordum. Volta atmaktan sıkılınca tekrar arabaya yaslanmıştım. Asya gideli kırk dakikayı geçmişti. Sürekli saatimi kontrol edip duruyordum. Bir ara arkamı dönüp baktım ama gelen giden yoktu. Biraz daha arabaya yaslanarak bekledikten sonra arabanın içine oturmuştum. Ayakta beklemekten bacaklarım ağrımaya başlamıştı. Bir kez daha saatimi kontrol ettim. Neredeyse bir saati geçmişti. Endişelenmeye başlamıştım. Uzun süreceğini tahmin etmiştim ama bu denli uzayacağını düşünmemiştim.
Dükkâna gitmeye karar verdim. Neden bu kadar uzadığını merak etmiştim. Dükkâna vardığımda dükkan sahibinin kepenkleri indirdiğini gördüm. Dükkânı kapatıyordu.
'Özür dilerim efendim. Bir saat önce buraya bir arkadaşımla gelmiştim. Hatırladınız mı acaba?'
'Evet, hatırladım.'
'Tekrar sizin yanınıza geleceğini söylemişti ama.'
'Ah! Sizden sonra dükkâna gelen kimse olmadı.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖR KIZ ÜVEY ABİ
RomanceAsya eve dönüş yolunda babası ile yaptığı bir trafik kazası sonucunda kör olmuştu ve bu kazada babası hayatını kaybetmişti. Hayatındaki her şey bu kazadan sonra değişmeye başladı. Bir üvey abisi ve başkasına ait olan gözlere sahip olmuştu. Ama sahi...