"YanındayımCastiel,her zaman yanındayım..." dediğimde sıkı sarıldık birbirimize.
Biraz geçtikten sonra, kalkarak yatağın üstünde oturduk.
"Bugün bende kalsana Dean?" Dedi.
"İnan bana bunu çok isterdim ama Sam evde ve beni bekliyor." Dediğimde şaşırmış bir şekilde bana baktı.
"Sam?" Gülmeye başladım.
"Hey neden gülüyorsun? Sam'de kim?"
"O benim kardeşim Castiel." Dedim ve ikimizde güldük. Ardından dudağıma bir öpücük kondurdu.
"O zaman başka bir zamana ayarlarız." Dedi flörtöz bir sesle.
"Anlaştık." Deyip göz kırptım.
İkimizde ayağa kalktık. Yerde duran pantolonumu alıp giyindim. Ve gömleğimi giyindim. Sonrasında çeketim ve ayakkabılarımı giyindikten sonra artık hazırdım.
"Bir şeyi unutmuyor musun Dean?" Dedi.
"Neyi?" Dediğimde, eliyle saçlarımı gösterdi. Odasında bulunan aynaya doğru gidip baktım. Tamamen dağılmıştı. O bu sırada gülüyordu.
"Evet, şimdi hazırım." Dedim ve Castiel'e döndüm.
"Evet hazırsın." Dedi gülerek.
Ardundan Castiel beni kapıya kadar takip etti. Kapıyı açarak, dışarıya çıktım.
"Bunu tekrarlamalıyız." Dedi gülümseyerek. Dudağımızı kısa sürede tekrar buluşturup ayırdık.
"Elbette." Dedim.
"Seni seviyorum Dean."
"Bende seni seviyorum." Dedim ve merdivenlerden aşağı inmeye başladım.
Apartmandan dışarı çıktığımda, bana camdan baktığını fatkettim. Gülümseyerek el salladıktan aonra yola devam ettim.
Vaov! Şu an harika hissediyorum. Eğer evinde kalsaydım, sekse devam edeceğime eminim.
'Bir gün birisi sana öyle bir sarılacak ki, kırık olan tüm parçaların birleşecek.' Castiel bana sarıldığında olan şey buydu. Tamamlanmış hissettim kendimi. Hep bunu bekliyormuşum gibi. Sarıldığı an, içimdeki bütün kötü hisleri, yaşadıklarımı unuttum.
Sadece huzuru hissettim. Teninin bebeksi yumuşaklığını ve her öptüğünde aşkı hissettim onda.
Sende yüreğim var, aklım, fikrim var. Artık sende her şeyim var.
Ama o öpüşleri kin teninde hissetse, büyülenirdi.
Bırak şimdi yanaklarımı, dudaklarımı... Gücün yeterse, yüreğimden öp beni.
Bunları düşünürken eve çoktan gelmiştim. Kapıya gelerek, açıp içeriye girdim.
"Sammy! Ben banyoya gidiyorum. Sakın alay edip, aptalca gülüşler yapma!" Diye bağırdım.
Ses duymayınca içeride ki odalara bakmaya başladım.
"Sam?!" Diyerek bütün odaları dolaştım. En sonunda mutfağa girdiğimde, etraf darmadağınıktı. Kırık tabaklar, kırılan sandalyeler, çatallar...
Telaşlı bir şekilde cebimden telefonumu çıkartıp Sam'i aradım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
