Gökyüzünün Sahibi -4-

374 72 34
                                    

-OZAN'IN ANLATIMI-

Buğra'yı havalimanından aldıktan sonra direkt Derinlere gittik.Kapıya kadar geldiğimizde Buğra, Derin'i aramıştı. Birkaç saniye sonra Buse kapıda bizi karşıladı. Her zaman yaptığımız grup hareketini yapıp üst kata çıktık. Bugün tam havamdaydım. Çok eğlenecektik. Hatta Buğra'yı beklerken yeni bir film almıştım. Bugün de film partisi yaparız diye düşünüyordum. İçeri geçtik, her zaman oturduğum koltuğa yayıldım. Güzel bir sohbet başlamıştı.Her şey yolundaydı.Buse'ye yeni aldığım filmi gösterip, fikirlerini öğrendim. Birden yukarıdan ayak sesleri gelmeye başladı. Herkesin dikkati sesin geldiği yere dağılmıştı.. Refleks olarak yüzümü sesin yönüne çevirmiştim. Karşımdaki manzarayı görünce ilk başta tepki veremedim.Yanılıyor olmalıydım değil mi? Karşımdaki kişi çocukluk aşkım değildi? Evet aynen, bence de...Sırf kumral saçlı, ela gözlü ve oldukça güzel bir kız diye karşımdaki kız Aya olamazdı değil mi?Hadi canım, Harbi mi?  Buse'nin "Aya" diyerek seslenmesiyle düşüncelerim bir bir yıkıldı. Böylece karşımdakinin Aya olduğunu anlamış oldum. Birkaç adım atıp,hafifçe gülümseyerek hepimize selam vermişti.

                                                                                  ***

Birkaç dakika boyunca tepki verememiştim.

B- Ben çaresizdim, tek yapabildiğim şey yüzüme kırgın bir ifade takınmak oldu. Onu  izledim her şeye rağmen. Hiç değişmemişti. Çok güzeldi... Kumralımsı saçları, ela gözleri yanağındaki busesi... Onu görmek beni her ne kadar mutlu etse de canım yanmıştı. Bana veda bile etmeden, beni terk eden kız hakkında bile iyi düşünüyordum. Tamam, tamam ben bir aptaldım. Ancak aşık bir aptal olduğum kesindi. Hala nefesimi kesiyordu. Yıllardır onu bekliyordum ben... Kimseye karşı sevgi besleyemiyordum. Onu unutmak için defalarca sevgilim olmuştu.Defalarca... Hiçbiri benim için değerli değildi. Tek istediğim Aya'ydı...

Buğra, Derin ve Buse'yle sohbetini sürdürüyordu. Burada olmaktan rahatsızlık duymaya başlamıştım ki Aya'yla göz göze geldim. O an anlasın istedim beni. Canımı ne kadar yaktığını, beni böyle bıraktığını... Bakışlarımla anlattım tüm duygularımı...Öyle bir hissettirdi ki, anladığına emin olmuştum.Ya da yanılıyordum. Beni nasıl kullandığını düşünüp mutlu oluyordu belki de.

 Buselerin konuşmaları, kahkahaları odanın içini doldurmaya yetmişti. Birkaç saniye geçmeden telefon çalmaya başladı. Arka cebime uzanıp telefonu aldım. Arayan Aylin'di.  Aylin benim meşhur sevgilimdi. Herkesin bizi fiziksel olarak yakıştırdığı mükemmel çifttik(!) Ona bir kere bile aşkım dememiştim bile ancak biz harika bir sevgiliydik öyle değil mi?

Aramayı cevaplandırdım, birden aklıma gelen fikirle Aylin'e telefonu "Efendim, Aşkım" diyerek açtım.

Kural 2: Ona küçük sürprizler yapın.

Aylin heyecanlı bir ses tonuyla "İlk kez bana aşkım diyorsun." dediğinde  onu kale almayarak "Tamam, canım." diyerek geçiştirdim.Söyledikleri umurumda değildi. Aya'yı kıskandırmaya çalışıyordum. Özellikle aşkım, canım  gibi kelimeleri kullanmaya dikkat ediyordum. Her iltifat edişimde Aya'nın gözlerinin içine bakıp onu pişman etmekti amacım.  Ağır adımlarla odadan ayrıldım ve rahat bir yere geçtim.  Ses tonumu anlamsızca kullanıp "Ne istiyorsun Elisa?" deyip gözlerimi devirdim. Aylin neşeli ses tonuna devam edip,"Yarın sinemaya gidecektik unuttun mu?" demişti.Bense sinirlenerek "Yarın işim var benim, sonra gideriz." demiştim. Daha fazla konuşmasına izin vermeyerek telefonu yüzüne kapatıp odadan çıktım. 

Bu kızdan sıkılmıştım. Beni sıkıyordu.

İçeri geçtiğimde herkes birden bakışlarını üstüme çekti. Rahat bir şekilde eski yerime yayıldım. Aya'ya aldırış etmeden  neşeli neşeli sohbet etme girişimine bulundum. 
Onun yokluğunu kabul etmiş gibi davranıyordum. Buse'ye takılıp espriler yapıyordum. Mutsuzluğuma bir gülüş takmıştım. Beni paramparça görmesini istemiyordum çünkü. Öldürmeyen şey güçlendirir mantığıyla onun beni bırakıp gitmesi çok şey katmıştı bana. Derin'in Aya'ya seslenmesiyle o güzel ses tonunu bir kez daha duymak ruhumu ferahlatsa da onu unutmam gerektiğini hatırlattım kendime...

GÖKYÜZÜNÜN SAHİBİ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin