Bölüm Sözü:Siyah ince bir çizgiydi boynundaki minik çıkıntı. Öyle efsaneydi ki, her çıktığında ya gülerdim ya da gözlerim dolardı.
Bölüm İthafı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun süren çabamız ardından hazırlıkları tamamladık. Odamdaki unicorn desenli pufa kendimi bıraktığımda derin bir nefes aldım. O sırada aklıma uzun süredir telefonuma bakmadığım geldi. Hemen elimi bana on metre uzaklıktaki telefonuma uzattım. Sonra alamayacağımı anladım ve beynimde sarı bir ampul görünüverdi. "Derin, Buse koşun Vini'nin instagram hesabı kapanmış" diye bir yalan uydurduktan sonra ikisi de işlerini bırakıp yanıma damladı. Kendi kendilerine böyle bir şeyin olacağına inanamıyorum, diyerek tartışıyorlardı.
Uzun sürmeyen tartışmalarının arasına atlamasaydım olacakları tahmin edebiliyordum.
Buse'nin "Ne mana?" dedikten sonra Kerimcan taklidi yapıp, üstüne kırk beş'lik ağıtlarla ağır slow dans etmeleri. Derin'in hit hip hop bir şarkıyla üzücü halay çekişleri...Korkunç!
Oturduğum yerde rahat edemeyip kıpırdadığımda yaşlı amcalar gibi arkama yaslandım. "Buse kanka şu telefonumu uzat da göstereyim Vini'yi." dememle telefonu bana uzattığı an çok farklıydı. Telefonumu unicornlu kabından kurtardım ve sarılmaya başladım. Koklayıp, öptüm. "Üşengeçliklerim seni almama engel olmadı." diye bir cümle kurduğumda Derin atak yapan kaplumbağa bakışıyla bana baktı. "Lan, ver şu telefonu. Vini'nin hesabına bakacağım." diyerek telefonu elimden aldı. İçimden mal mal güldüğümde "Yahu, ben uydurdum onu. Öyle bir şey yok. Telefonu almaya üşendiğim içi-" lafımı Derin ve Buse'nin ağıtkar çığlıkları kesti. Tek elimle kulaklarımı kapatmaya çalıştım. "Cırlamayın be, ne oldu?" dediğimde bir çığlık daha duyuldu az öteden.
