~Emsal-i Sevi 4. Bölüm~

46 7 2
                                    

Ömer sonra Sevi'den ayrılarak konuştu.

"Eve git artık biri görmesin. Yarın konuşuruz tamam mı? Benimle beraber mektebe geleceksin."

"Olur, iyi akşamlar Ömer"

"Sana da Sevi." Sevi usulca evine doğru yol aldı. Bugün biraz zor geçmişti. Evin kapısını açtı. Anahtarı bırakmak için dönecekken arkasında Ömer'i gördü.

"Sen ver ben götürürüm anahtarı."

"Laf ederler Ömer."

"Bende laf ederim o zaman." Sevi sadece tebessüm etti. Anahtarı Ömer'e uzatıp eve girdi. Hızla odasına çıktı ve üzerini giyinip yatağına girdi.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Diğer taraftan Ömer eve geri dönmüş ve karşılaştığı ilk şey Hatice'nin arsız bakışları olmuştu. Ömer yolunu hiç o tarafa çevirmeden camı Sevi'lerin giria kapısına bakan mutfağa girdi. Bir bardak su koydu kendine. O esnada Hatice de mutfağa girmişti.

"Ömer sana yakışır hanım konusunda kimi kastettiklerini biliyorsundur herhalde?"

"Kimi kastettikleri umrumda değil. Ben bana yakışanı biliyorum."

"Kim peki o?"

"Vakti gelmeden söylemeyeceğim. İlk önce halletmem gereken çok iş var."

"Beklerim o halde." Ömer gözlerini devirdi. İçeriye geçeceği esnada Hatice bileğinden kavradı.

"Daha ne kadar kaçacaksın Ömer?"

"Sen peşimde koşmayı bırakana kadar kaçacağım."

"Böyle yapma Ömer benden daha iyisini bulamayacaksın zaten."

"Buldum sadece vaktini bekliyorum Hatice. Artık bırak kolumu hoş değil." Diyerek kolunu çekti ve içeri girdi. Ayaklanmış olan Ahmet Efendi ve Makbule Hanım'ın evlerine döneceğini anladı. Baş selamı vererek yukarı odasına çıktı. Her ihtimale karşı camdan karşıya baktı. Sevi camda yoktu. Hafif buruklukla yatağına yattı. Artık yarın sabahı beklemeye kalmıştı. Uykuya dalacağı sırada annesi kapıyı tıkladı.

"Oğlum uyudun mu?"

"Uyumadım anne gel." Gülsüm Hanım içeri girdi.

"Oğlum hani bu akşam Makbule Hanım bahsetti ya..."

"Anne kız mevzusuysa hiç girme. Ne onu düşünecek halim var ne de vaktim. Zamanı gelince dökeceğim içimi."

"Tamam oğlum. Yalnız haberin olsun bunu düşünecek vaktin yoksa uluorta sokakta Sevi'ye sarılıpta kızı ümitlendirme. Hadi hayırlı geceler." Ömer bir şey diyemeden annesi odadan çıktı. Ama o Sevi'yi ümitlendirmek istemiyordu ki. Daha önce başka işleri halletmeliydi. Sevi ile daha sonra konuşacaktı bu durumları. Ama anlaşılan annesi o olanları görmüş ve bundan sandığı gibi rahatsızlık duymamıştı. Annesi zaten her zaman Sevi'yi sevmişti. Fakat gelini olarak Hatice yerine Sevi'yi seçmesi ayrı bir mutlu etmişti. Hatice'yi diretmeyen annesine minnet duydu ve vakti gelince ilk olarak annesine anlatmaya karar verdi. Bunları düşünürken uyuyakaldı.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Ertesi sabah yine erkenden uyanan Sevi hızla kahvaltıyı hazırladı. Odasına çıkarak mor entarisini giyindi. Saçlarını taradı. Siyah şalını başına taktı ve altında kalan uzun saçlarını iki yanından saldı. Aşağıya indiğinde gümüşlüğün üzerindeki kuruşları aldı ve evden çıktı. Bu sabahta ekmek sırasında göremediği Ali Amca merağını ve hüznünü arttırmıştı. Gidip gazeteyi aldı. Fırından da ekmeği kaptığı gibi eve koşturdu. Masaya bırakıp dışarı tekrardan çıktı. 2 dakika dolmadan Ömer çıktı evden. Gülümseyerek Sevi'ye baktı.

EMSAL-İ SEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin