~Emsal-i Sevi 6. Bölüm~

45 7 1
                                    

Odasına çıkıp heyecanla eşyalarını topladı Sevi. Aşağıda yaşananları düşündükçe aklı hayali duruyordu. İsmail Ali Amcanın sözünün üzerine tek laf dahi edememiş ve apar topar çıkmıştı. Bundan sonra Ali Amca'yla o sabahki ekmek sırasında karşılaşmayacaklar Sevi o sırada Ali Amca'nın yerine duracaktı. Sevi topladığı eşyaları bir torbaya doldurdu ve aşağı seke seke indi. Aşağıda kendisine kızgınlıkla bakan gözleri görmezden gelerek parıltıyla bakan Ömer'ine ve gülerken gözleri kısılan Ali Amca'ya baktı. Ali Amca'nın elini öptü ve ardından neşeyle sordu.

"Şimdi ben sana Ali Efendi mi diyeceğim?"

"Hayır sen bana hep Ali Amca diyeceksin. Efendiden önce amcanım ben senin." Bu sözler Sevi'ye daha da neşe kattı. Sonrasında kinayeyle konuştu.

"Ne bileyim Ahmet Efendi'ye bugüne kadar amca diyemedim ya alışık değilim Ali Amca." Bu lafın üzerine kızarıp bozaran Ahmet Efendi zar zor konuştu.

"O nasıl lakırdı Sevi? Bundan gayrı dersin artık ne yapalım?"

"Yok Ahmet Efendi. Benim bu zamana kadar bir tane amcam oldu. O da yanına alıyor artık beni." Daha ses edemeyen Ahmet Efendi'nin üzerine evden çıktılar. Yolda ilerlerken Ömer kibarca Sevi'nin kolundan kavradı ve Ali Amcanın bir kaç adım uzaklaşmasını bekledi. Konuşacak kadar mesafe açıldığında Ali Amca'nın gür sesi boş sokakta duyuldu.

"Ömer çok tutma kızımı. Hava serin üşürse senden bilirim." Ali Amca'nın ağzından çıkan kelimelerin üzerine ikiside mahçup oldu. İlk konuşmaya başlayan Sevi olmuştu.

"Bir kez daha minnet duydum sana Ömer. Sen olmasan şimdi beni İsmail'e vermişlerdi. Geldin beni kurtardın ellerinden."

" Ne demek Sevi ben ne yaptım ki? Sen İsmail'le evlenmek istemiyorum dedin. Bende seni ona bırakmadım hepsi bu. Senin istediğini yapabileceğini anlamalılar artık."

"Çok sağol Ömer." Sevi biraz duraksadıktan sonra burukça söylendi.

"Hem artık Hatice'yle de evlenebilirsin." Sevi'nin bu sözüne Ömer'in parlayan gözleri koyulaşmış, çenesindeki kaslar kendini göstermişti.

"Bak Sevi benim gönlüm Hatice'de değil. Onu da kendime almam. Bana Hatice'nin adını vermeyin artık."

"Ama annen demişti ki..."

"Umrumda değil Sevi. Hatice'yi sevmediğimi bir tek Hatice mi farkediyor?"

"Ama Hatice dediki..."

"Onun dediklerini umursamayalı baya oldu be Sevi." Bu konuşmanın üzerine ikiside sessiz kaldı. Daha sonra Sevi cesaretini toplayarak parmak uçlarına kalktı ve kollarını Ömer'in boynuna doladı. Çenesini de Ömer'in omzuna yasladı. Dengesini kaybedecekken Ömer'in elleri belinin iki yanından dolandı. Ve Sevi'nin saçlarını kokladı. Bunun üzerine Sevi kollarını daha da sıkılaştırdı.

"Herşey için sağol Ömer."

"Görüşürüz Sevi." Ellerini çekti. Ve evine doğru yöneldi. Sevi arkasından şaşkınca bakakalırken kapıdan girerken ki o soğuk bakışıyla karşılaştı. Bir hüzünle yeni evine yöneldi. İçeri girdiğinde Ali Amca'nın sedirde oturduğunu gördü. Yanına ilerledi ve sedirde kendi yerini aldı. Ali amca Sevi'ye uzunca baktıktan sonra konuştu.

"Ne kadar da babana benziyorsun. Her baktıkça seni sırdaşım gibi benimsedim kızım. O denli hatırlatıyorsun ki anıları. Unutmak eylemi silindi ömrümden. Mezarlarımızı hazırladığımız gün geldi aklıma bugün. Babanın bi yanına annen bir yanına ben geçecektim. Benim yanımda da Ayşe teyzen olacaktı. Şimdi ikisinin arasındaki o boşluğa girmek için can atıyorum. Ama sana baktıkça tövbe sebebim oluyorsun. Emaneti sahibine vermeden olmaz diyorum işte."

EMSAL-İ SEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin