~Emsal-i Sevi 7. Bölüm~

43 8 3
                                    

Sevi karşısında Bilal'i görünce ilk şaşırsa da sonra mutlulukla ilerledi ve Bilal'e sarıldı.

"Hoşgeldin Bilal. Uzun zaman sonra seni görmek pek mutlu etti beni." Bilal nihayet askerliğini tamamlamıştı ki validesinin ölüm haberiyle köye gitme mecburiyetinde bulunmuştu. Görüşemediği süre tamamında epeyce güzelleşmiş olan süt kardeşine hasretle baktı.

"Hoşbuldum ya Sevi. Ne hoş bir kız olmuşsun böyle. Demek hep bizimle duracaksın he. Babam almış seni. Nasıl sevindim ki sorma."

"Öyle Bilal. Şükür ki Ali Amca aldı beni. İsmail'e vereceklerdi yoksa."

"Sümsük İsmail'e? O avele kim kız verir ki? Delirmişler iyice."

"Öyle"

"Kız sen mektebe de gidiyormuşsun. Aferin Sevi kıza." Sevi Bilal'in coşkusuna başını yere eğerek yanıt verdi. Bilal, Sevi'nin bu hareketine kaşlarını çatmış, Sevi'nin yüzünü kaldırmıştı. Sevi kelam etmeyince nihayetinde dayanamadı, sordu.

"Kim eğdiriyor kardeşimin başını?"

"Artık mektebe gitmeyeceğim Bilal."

"Sebep?"

"İstemem artık gitmeyi."

"Sebep dedim Sevi. Ömer pek bi uğraşmış duyduğuma göre. Seni mektebe almak için, İsmail'e vermemek için. Şimdi onu yüzüstü bırakıp, alemi haklı mı çıkaracaksın?"

"Ama Bilal..."

"Şahsi nazını kenara koy Sevi. Kaç kişi yerinde olmak ister, düşün. Gideceksin Sevi ya öyle ya böyle. Gerekirse elinden tutar götürürüm." Sevi gözleri dolu dolu Bilal'e baktı. Titrek sesiyle konuştu.

"Kalbim acıyor Bilal. Dayanamam ki." Bilal'in kolları Sevi'yi sardı. Köşedeki sedire oturtup yanına kuruldu.

"Ne oldu abim? Neye bunaldı canın?"

"Benim gönlüm Ömer'de Bilal. Evvelinde benim için epeyce uğraştı. İyice bağlandım ona. Ama mevkimizi unuttum. Bana sarılmıştı Bilal. Ümitlendim fuzuli yere. Bu sabahta Hatice'yle gördüm, kolkola duruyolardı."

"Ömer'e sorsaydın abim. Vardır belki bir sebebi."

"Ne bileyim Bilal. Bu akşam gelecekmiş ziyarete."

"Bende sabah gelirken gördüm. Bir iki laf ettik ama sıkıntılıydı. Bundan ötürü demek ki." Sevi uzun uzun Bilal'e baktı.

"Ne kadar hasret kalmışım sana. İyi ki geldin Bilal." Bilal'in kolu Sevi'nin omzuna dolanırken neşeyle söylendi.

"Abi diyeceksin bana. Büyüğüm senden." Sevi kıkırdadı istemsizce ve söylenmeye başladı.

"Aman ne abi! Bıraktı gitti yüzüne hasret kaldık."

"Gittim de nereye gittim sanki? Askeri vazifemi tebliğ ettim."

"Ben bilmem Bilal Efendi. Gittin bir kere çekeceksin nazımı."

"Ne istiyosun bakalım avelnaz."

"Yarın akşam gezmeye götür beni topalkabak."

"Topalkabak he? Abine? Utanmaza bak, seni elime almayalı olmuş baya he?"

"Ne var sanki? Sende bana avelnaz diyorsun. İlk sen başlattın."

"Çünkü sen sümüklü bir avelnazsın."

"Sende köse bir topalkabaksın."

"Gel bakayım sen şöyle." Bilal eskisi gibi Sevi'yle gülüp oynarken, neşeli kahkahaları evi doldurmaya başlamıştı. Ali Amca'nın gözleri ışıldadı. Bu mutlu an onun dudaklarını kıvırmıştı. Daha sonra yukarıya seslendi.

EMSAL-İ SEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin