18. BÖLÜM "Narin Papatyanın Sığınağı"

67.7K 4.2K 492
                                    

Aslında bölüm günümüz pazartesi ama bölümü yazmayı erken bitirince şu karışık günlerde belki biraz yüzünüzü güldürürüm diye paylaşmak istedim.

İyi okumalar dilerim. :)

Aynada kendime bakarken gergindim. Neredeyse elim ayağım birbirine karışacak gibi geliyordu. İyi olmuş muydum? Annem nazar duaları okuyarak çevremde dolansa da emin değildim.

Elim geçen geceden beri sürekli olduğu gibi yanağıma gitti. Nefesim boğazımda takılı kalırken Erdem'in yanağımdan aniden öptüğü o anı hatırlamaktan kaçamadım.

Ne düşünmüştü bu adam? Ne planlamıştı? Beni sinirlendirmeyi istemişti; başka ne olabilirdi ki zaten? Ama keşke sinirlenebilseydim. Keşke bir sürü tepki verip normal Narin gibi davranabilseydim. Yapamadım. Kalbim düzensiz bir ritimde atarken ayakta durabilmek için direnmekle uğraşmıştım.

Erdem sadece şakadan öpmüştü oysa. Ben neden bu kadar etkilenmiştim?

Neden, diye sordukça bir süredir aklımı kurcalayan sorumun aslında yine bir süredir bildiğim cevabını düşünüyordum.

Adamın aklımı karman çorman ettiği bir gerçekti. Çevremdeyken ben gibi olamıyordum. Ne zamandır bu haldeydim bilmiyordum. Eskisi gibi hareketlerinin beni uyuz etmediğini, aksine beni güldürdüğünü, çevremde olmasının iyi hissettirdiğini anladığımda neredeyse kendi tükürüğümle boğulacaktım.

Mümkün müydü?

Vişne çürüğü rengindeki dantel süslemeli sade elbisemin kalın kolları omzumu kapatırken hanım hanımcık görünüyordum. Hiçbir aşırılık yoktu. Elbiseleri seçerken ben de ilk giydiklerimi sevmemiştim, Erdem de benimle aynı düşünmüştü ama tepkileri daha aşırıydı, görevli kadının rahatsızlığı yüzünden okunurken kendimi mahcup hissetmiş ve onu dışarı çıkarmak zorunda kalmıştım.

Şimdi kendime bakarken, beni beğenip beğenmeyeceğimi düşünüyordum. Ama zor beğenen biri olduğunu görünce somurtmaktan kendimi alamadım. Onun gibi bir adam benim gibi bir kızı beğenmezdi ki!

Birdenbire Erdem tarafından beğenilme arzumun içime kopkoyu çökmesi beni rahatsız etmişti.

Düzleştirip biraz da buklelerle dalgalandırdığım saçlarımı bir kez daha düzelttim. Makyajımdan emin olmak için yüzümü aynaya yaklaştırırken gözüm yine yanağıma kaydı ve aklım Erdem'in öpücüğüne gitti.

Lütfen. Çık artık aklımdan!

Bugün kendimi bir kere daha ölçecektim. Erdem yanımdayken, nasıl hissettiğimi bir kere daha kontrol edecektim. Bütün bu karmaşamın sebebini artık çözecektim. Belki de sevecen, komik tavırları, uzun zamandır bir erkekten göremediğim korumacı tavırları kafamı karıştırıyordu. Belki de hiçbir şey yoktu, ben yanlış anlıyordum.

Kandır kendini Narin, kandırabilirsen tabi...

Kapı çaldığında yerimde tam anlamıyla zıpladım. Ellerimi birbirine sürterken gerginliğimin sebebinin Erdem'in gelişi değil, üst düzey insanların olacağı o davete gitmem olduğunu tekrarlayıp duruyordum.

Yersen...

Annem diafondan konuştuktan sonra hemen yanımda bitti. Gözleri ışıl ışıl bakarken omzumu sıvazladı.

Bugün öyle neşeli olduğunu görünce dünkü öfkesini, daha önce haber verilse en güzelinden elbise dikeceğine dair söylenmelerini hatırlamadan geçmedim.

ORTA ŞEKERLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin