O gece aşağıda biraz oturduktan sonra Meda’yla bize gitmiştik. Dedikodu yapmamız sadece bir saat sürmüştü çünkü ikimiz de oldukça yorgunduk. Uyuduk.
-
Sabah uyandığımda saat on birdi. Lanet olsun, alarm kurmadan uyumuştum!
Meda hala mışıl mışıl uyurken telefonumu elime aldım. Arama ya da mesaj yoktu. Bu yüzden ben de sessiz davranmaya çalışarak kıyafetlerimi alıp banyoda giyindim. Kırmızı dar bir etek ve beyaz bir tişört giydim. Üzerimdeki askılı tişört, etekle arasında biraz mesafe bırakıp göbeğimin bir kısmını gözler önüne seriyordu. Bir kolye ve birkaç bileklik taktıktan sonra saçlarımı düzeltip hafif makyaj yaptım. Beyaz çantamı hazırladıktan sonra evden yine sessizce çıktım. Dolaba bir not yapıştırmıştım Meda için, nerede olduğumu görsün diye.
Arabama binip biraz hızlı sürerek yirmi dakika içinde çocukların evine gelmiştim. Güvenlikten geçip eve girmek bir sekiz dakikamı daha almıştı. Sonunda Liz bana kapıyı açtı ve ben de içeri geçtim mutfağa yönlendirmişti çünkü çocuklar çoktan uyanmış ve kahvaltı etmeye başlamışlardı.
“Üzgünüm. Çok üzgünüm, alarmı kurmayı unutmuşum… Gerçekten çok üzgünüm.”
“Sorun değil, Chloe. Zaten bugün yapman gereken bir şey yok. Çalışmalara birkaç günlük ara vermeye karar vermiştik zaten. Bugün de ilk gün.” Zayn bana bunları söylerken gülümsüyordu. Ben de rahat bir nefes alıp ona gülümsedim. “Gelsene. Bizimle kahvaltı edebilirsin.”
“Teşekkür ederim.” Dün Meda’yla öğlen yemek yemiştik ve akşam yemeğine ihtiyaç duymamıştık. Açtım ve bu yüzden de teklifini hemen kabul edip masaya oturdum.
Tabağıma birkaç şey aldıktan sonra benden biraz uzakta duran yeşil zeytine uzandım. Oturduğum yerden kalkmam gerekmişti almak için. Tabağıma birkaç tane aldıktan sonra eski yerine koymak için uzandığımda Harry’nin bakışlarının üzerimde olduğunu gördüm. Göz göze gelmiştik. Ona doğrudan bakışlarım birkaç saniye sürmüştü, ardından hafifçe gülümseyip tabağıma döndüm.
Bu iyi olmamıştı, yani Harry’yle göz göze gelmemiz. Çünkü şu anda bütün iştahım kaçmıştı. Midem kelebekler tarafından istila edildiğinden yiyeceğim şeyler için boş alan yoktu.
“Meda neler yapıyor?”
“Ah, sevgilin hala uyuyor.” Zayn’e bakarken güldüm. Meda’ya olan ilgisi benim bile çok hoşuma gidiyordu. “Evimin adresini verebilirim. Burada yalnız kalamıyorsunuz malum, baş başa vakit geçirmeyi özlemiş olabilirsiniz.” Şimdi de sırıtıyordum. Zayn de aynı şekilde bana sırıtıyordu. Diğerleri bu söylediklerime gülmüştü.
“Evet, harika fikir! Adresi ve anahtarlarını istiyorum.” Zayn de gülmüştü. Onu başımla onayladıktan sonra ağzıma bir parça peynir attım.
Kahvaltımız bittikten sonra hepimiz salona geçmiştik, Zayn hariç. Kahvaltıda yaptığımız sohbet tam olarak şaka değildi belli ki. Çünkü Zayn benden gerçekten adresimi ve anahtarlarımı istemişti. Meda’ya haber vermemem konusunda beni uyarmıştı, ben de onu aramadım. Umarım evden çıkmamıştır diye geçirdim aklımdan. Bu ihtimali Zayn’e de söyledim ama o yine de şansını deneyecekmiş.
Salona geçtiğimizde çocuklar This Is Us’ı açmış, izliyorlardı. Ben de Louis ve Harry’nin arasında oturuyordum. Videoyu izlerken onların varlığı aklımdan çıkmıştı, evde tek başıma izliyormuşum gibi hissediyordum. Ve ekrana bakarken gülümsüyordum. Hayatlarına dair birçok şey öğreniyordum ve bu beni gülümsetiyordu.
“Beğendin mi?” Harry kulağıma eğilip sormuştu.
Ona dönmeden gülümseyerek cevap verdim. “Hayır, beğenmedim.”

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chloe
FanfictionHer şeyin yolunda gittiği bir hayatım var. Üniversitenin son yılındayım ve mezun olduğumda kendi paramı kazanmaya başlayacağım. Daha şimdiden kendime ait evim ve arabam var, ailem sağ olsun. Harika bir arkadaşa sahibim. Bir de beni her zaman anlaya...