4.BÖLÜM (Özgür)

54 4 2
                                    

Koşmaya başlamıştım. Hedefim otobüs durağında. Artık nefes nefese kalmıştım ki otobüs durağına görmemle derin bir nefes almam bir oldu. İnsanlar anormal bir şekilde bana bakmasın diye yürümeye karar verdim. En sonunda otobüse binmiştim. Derin bir oh çekip dışarıyı izleyerek olanları düşünmeye başladım. Telefonumu o salak yerde elimden almışlardı. Uff aileme nasıl açıklayacaktım. Derkeeen eve gelmiştim. Otobüsten indim ve eve doğru yürümeye başladım. Evin önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve annem perişan bir halde kapıyı açtı. 

"Kızım neredesin? Neden haber vermedin?" 

"Anneciğim sakın ol bir şey olmadı. Haber vermeyi unuttum. Bilge acilen çağırdığı için hemen çıkmak zorunda kaldım. Bir daha olmayacak söz." 

Anneme hiçbir şey söyleyemezdim. Anında panikler ve polisi aramaya kalkardı. Annemi sakinleştirdikten sonra babamla da aynı konuşmayı yaptım ve iştahım olmadığını söyleyip odama çıktım. Anında Bilge'yi aradım ama telefonunu açmıyordu.  Şansımı denemek için Cemre'yi aramaya karar verdim. Ama Cemre de açmıyordu.  Neler oluyor burada? 

Son şansı Özgür'de aramaya karar verdim ve Özgür'ü aradım. Hele şükür Özgür açmıştı. Özgür benim, Bilge'nin ve Cemre'nin ortak kankası ;) 

"Özgür kızlara ulaşamıyorum. Bide başıma neler geldi bir bilsen. Bana ömür boyu yetecek kadar aksiyon yaşadım. "

"Sakın ol ya okulun bahçesinde buluşalım. Ben de bi kızlara ulaşmaya çalışayım. "

"Özgür sen beni alsan." 

"Yok artık ne yaşadın kızım sen ?"

"Özgür uzatma hadi."

"Tamam geliyorum..."

İyi ki Özgür'e ulaşabilmiştim. Yoksa kafayı yerdim herhalde...

20 dakika sonra Özgür gelmişti anneme ve babama beni merak etmemeleri gerektiğini söyleyip evden çıktık.Giderken Özgür'e bütün olanları anlattım. Adamın üstüne sandalye ile çıkmam onu çok sevindirmiş olacak ki o sahneyi sürekli anlatmamı istiyor ve "Vay be işte Gülce Sağlam" diyerek kahkaha atıyordu. 

Okulun bahçesine geldikten sonra banka oturduk ve konuşmaya devam ettik. Biz konuşmaya dalmışken bir anda okulun ışıkları yanıp sönmeye başladı. Merak edip içeri girdik. Okul çok eski olduğu için dokunduğumuz her kapı gıcırdıyordu. Açıkçası baya gerilmiştim. Özgür'ün de gerildiğini hissedebiliyordum. En sonunda ışığın yanıp söndüğü sınıfı bulmuştuk. İçeriye girdik. Özgür ;

"Artık gitsek mi?" Diye sorduğunda "Hayır" deyip sınıfa adımımı attım. Birisi projeksiyonu açık bırakmıştı. Ya da bilerek açmıştı. Özgür "Bak birisi projeksiyonu açık unutmuş görülecek bir şey yok. Hadi gidelim artık."dedi ve sözünü bitirmesi ile beraber kapının kapanması bir oldu. Özgür korktuğu için sınıfa girmemişti.  Bu nedenle içeride sadece ben vardım. "Özgür" diye bağırdım. Dışarıdan sanki adam dövüyolarmış gibi sesler geliyordu. Bir dakika ya ÖZGÜR!!!

Karanlık Korkusu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin