Okula geldiğimizde servisten inerken göz göze geldik ama gözlerini anında çevirdi. Artık çok sinir bozucu olmaya başlamıştı. Sınıfa doğru ilerlerken Bilge ve Cemre'nin okula gelmiş olmasını diledim. Ama sadece Cemre vardı. Bilge neden gelmemişti ki hem tamam gelememiş olabilir ama bana mesaj falan atardı...
Cemre'nin yanına gidip Bilge'nin neden gelip gelmediğini sordum Cemre de bilmiyormuş. Bunu öğrenmektir vazgeçip Cemre'ye de başımdan geçenleri anlattım. Ama Cemre beni sanki her şeyi biliyormuş gibi hiç şaşırmadan hiçbir tepki vermeden dinledi.
"Haberin vardı değil mi bütün bu olanlardan?"
"Evet..."
"Evet mi ? Peki hiç düşünmedim mi acaba Gülce'yi uyarsa mı diye ...."
"Gülce yapamadık, hala da yapamayız yapabileceğimiz tek şey dikkat etmeni söylemek."
"Ahh ciddi olamazsın!"
Sinirlenince istediğim her şeyi yapabilen bir kız olduğumdan dolayı derin derin nefes almak için bahçeye çıktım. Cemre arkamdan gelmeye kalkıştı ama sanırım daha sonra böyle durumlarda yalnız kalmak istediğimi hatırlayıp peşimden gelmedi. Kendime kahve alıp bahçedeki ağacın altına oturdum. "Ne ara işler bu noktaya geldi, iki gündür dans kursuna da gidemedim zaten" diye kendi kendime konuşurken telefonum çaldı. Kaya arıyordu. Ah süper , cidden mükemmel bir gün. Telefonu açtım .
"Efendim."
"Çabuk gel!!!"
"Uff tamam."
Kahvemi mecbur olarak çöpe attıktan sonra taksiye atladım ve o iğrenç ıssız yeri tarif ettim. Taksimde indiğimde koşar adımlarla evin zilini çaldım. Ama kimse açmıyordu. Belki zil çalışmıyordur diyerek kapıyı tıklattım . Kapı açıldı. Yok artık üstün güvenlik önlemleri alan Kaya'nın kapısı açıktı... Kapıyı iterek daha fazla açtım ve kapanması diye de taş koydum. İçerisi çok loştu. Evde yavaş adımlarla ilerlerken ayağıma bir şeyin çarpmasıyla çığlık attım. Ayağıma ne çarptı diye yere bakınırken üst kattan müzik sesleri gelmeye başladı. Üst kata çıktım duvarlarda el izleri vardı. Korkarak müzik sesinin geldiği odaya yöneldim. Büyük bir ayı postu ve ayı postunun üzerinde de bir sehpa vardı. (Hayvan postalarından oldum olası korkmuşumdur.) Müzik sesi de sehpası üzerindeki radyodan geliyordu. Odayı incelemek için kafamı çevirdiğimde duvardaki yazıyı görmemle evden çıkma isteğim körüklendi.
"Minik dansçı... çok geç kaldın!" Duvarda aynen böyle yazıyordu. Bir an Kaya'nın başına bir şey mi geldi diye düşünmeye başlamıştım ki aşağıdan tıkırtıların ve kapı kapanma sesinin geldiğini duyunca koşarak aşağıya indim.
Aşağıda Kaya'yı görmemle derin bir oh çektikten sonra,
"Neredeydin? Beni çağırdığını unuttun herhalde..."
"Kızımı takip ettim."
"Neee? "
"Beni eski villamıza götürdü, sonra da kayboldu."
"Bana söyleseydin ben de gelirdim."
Yüzüme soluk soluk baktıktan sonra deri koltuğa oturup iç çekti. Bu adam cidden çok garipti. Acaba yukarıda olanlardan haberi var mıydı???
Aklımda o kadar çok soru var ki ilk önce nereden başlasam diye düşünüyorum...
GÖNDERİLEN: Bilge
Neden okula gelmedin. Her zamanki yerde buluşalım mı? Sana anlatmam gereken şeyler var. Umarım bu sefer de beni ekmezsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Korkusu
Mystery / ThrillerYa birileri sürekli senin karanlığın oluyorsa?...