Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yukarıdaki resim Gülce)
Kapıyı zorladım ama açılmıyordu. Başımdan kaynar sular dökülmeye başlamıştı adeta...
Gerçek anlamda yanıyordum acayip şekilde adrenalin salgıladığım için baya terlemiştim. Telefonumu polisi falan arayabilirim diye açtım ama telefon buradan çekmiyordu. Bir süre sonra dışarıdaki sesler kesildi.
'' İmdaaaattt ! Kimse yok mu ? Yardım edin lütfeeen!!! ''
Kendimi boşuna çabalıyormuş gibi hissettim ve pencereye doğru ilerledim. Allahım neden daha önce düşünememiştim ki? Buradan kaçabilirdim. Pencerenin kolundan tuttum. Tuttum tutmasına ama beni de biri kolumdan tuttu. Fazlasıyla sıkıyordu. Sanırım koluma kramp girmişti çünkü kolumu hissetmiyordum. Arkamı korkarak döndüm ve BİLGE???
''Lütfen beni zor durumda bırakma, isteyerek sana asla zarar vermem. Cemre de benimle aynı durumda. Benimle gel seninle ilgilenme bahanesiyle her şeyi anlatacağım.''
'' Ya yeter artık! Üzgünüm bunu söyleyeceğim 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi ama sana nasıl güvenmemi bekliyorsun? Beni kendi bahçemde ektin. Üstelik sen buluşmamızı söyledin.''
Bilge ağızını açamamıştı ki bir anda çığlığı bastı. Bilgenin baktığı yere baktım ve ben de aynı çığlığı attım. Pencerede maskeli bir adam vardı. Bilge hemen beni kolumdan çekiştirip sınıftan çıkardı.
Nasıl ya ben baktığımda kapı kilitliydi??? Aaaa doğru içeri Bilge Hanım girmişti...
Bilgeyi takip ettim, koşmaya başladık. Okulun çıkış kapısına geldiğimizde karşımıza maskeli adam çıktı Bilge ilk başta ne yapacağını bilemedi ama sonra cebinden şok cihazı çıkardı ve adamı bayılttı. Bilge'nin bu hareketi çok garibime gitmişti. Normalde bir karıncayı bile incitemeyen kıza ne olmuştu böyle ???
Bilge'nin peşinden koşmaya devam ettim. En sonunda ne olduğunu bile anlamadan bizim evdeydik. Bilge bana her şeyi anlatmaya başladı. Annem yanımıza kurabiye ve portakal suyu getirmişti onları yerken bir yandan da Bilge'yi pür dikkat dinliyordum. Kızın başından neler geçmiş ya?.. Bilge anlatmaya devam ediyordu ama telefonu çaldı. Bilge telefonun ekranına bakıyor ama telefonu açmıyordu. İkide bir yutkunuyordu. Dayanamayıp'' Telefonu açsana! ''dedim. Bilge derin bir nefes alıp telefonu açtı.
'' Yine ne istiyorsun?''
Telefonu benim de duyabilmem için hoparlöre almıştı.
''Konuşsana ya dediğin her şeyi yaptım yeter artık.''
'' İstediğim her şeyi yapmadın. Seni izlediğimi unutuyorsun herhalde?''
'' Bak beni kullan ne yapacaksan ama Gülce'yi rahat bırak.''
'' Küçük Hanım sen olayı yanlış anlamışsın benim ihtiyacım olan kişi Gülce!''
Adam ısrarla beni istiyordu ya. Gerçi ben o adamın yanına Bilge'yi de göndermezdim ama...
Size anlatmayı unuttum tabii.... Bu adam tamamen şizofren !!!
