12. BÖLÜM

33 4 0
                                    

İçimden küfürler sayarak cama doğru gittim ve camı açtım. Aşağıya baktım ama kimde yoktu. Tam pencereyi kapatacaktım ki aşağıdan bir çığlık sesi geldi. Tekrar başımı aşağı doğru indirdiğimde siyah kapşonlu bir adam bir kız cesedini sürükleyerek götürüyordu. Gözlerim gördükleri karşısında pörtlemişti. İçimden çığlık atmak geliyordu ama aşağıda annemin olduğunu hatırladığım için elimi ağzıma götürdüm ve derin derin nefes almaya çalıştım. Bacaklarım beni taşıyamayacak kadar fazla titriyordu. Ama kendime güçlü olmam gerektiğini hatılattım ve koşar adımlarla evden çıkıp bahçeye doğru gittim. Etrafıma bakındım  ama  yerde bir kan izi bile yoktu. Bahçeyi dolaşmaya başladım. Tam eve geri dönecekken evimizin yanında bulunan depo olarak kullandığımız küçük kulübeden sesler gelmeye başlayınca o tarafa doğru gittim. Deponun kapısını açtım ve içeriye girdim. Ardımdan kapı gürültü bir şekilde kapandı. Nefes alışverişim gittikçe artarken burnuna yanık kokuları gelmeye başladı. Kapıyı zorladım ama açamadım. Rafta duran sopayı kaptığım gibi kapıya vurmaya başladım. İşe yaramıyor.  Bir süre sonra içerisi dumanlarla doldu. Nefes alamıyorum. Duman beni boğmaya başlamıştı. Öyle kötü öksürüyordum ki ciğerlerim fışkıracak sandım. Bütün gücümle kapıya vurmaya devam ediyordum ki raflar tahtadan olduğu için yanmaya başladı. Korkuyla geri çekildim. Alevler şiddetlenmişti. Kapıyı hala açamayacağımı bildiğim halde zorlamaya devam ediyordum ama boşunaydı. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı bu yüzden yere çöktüm ve ateşlere teslim oldum. 

******* 

Ne kadardır buradayım, burası neresi hiçbir şey bilmiyordum. Ama burası kesinlikle çok güzel kokuyordu. Kendimi yerimden kalkmak için zorladım ama ellerimi yattığım yere sabitleyen bir şey vardı bu yüzden kalkamıyordum. Korku tekrardan bütün vücudumu sarmışken bir erkek sesi duyduğum anda irkildim. Kafamı kaldırmaya çalıştım ve yine maskeli adamlardan biri vardı.

"Bırakın beni, gitmek istiyorum."

Adam beni hiç duymamış gibi hiçbir şey söylemedi. Cebinden bir anahtar çıkardı ve elimi tutan şeyler her neyse onları açtı. Yattığım yerden kalktım ve bileklerimi ovuşturdum. Maskeli adam hiçbir şey söylemeden gitti. 

"Ya duuur, nereye gidiyorsun???"

Kapıyı sert bir şekilde çarpıp gitti. Çok sinirlenmiştim. En sonunda dayanamayıp çığlığı bastım. Burası adeta bir morga benziyordu. Çok soğuk ve bir o kadar da korkutucu...


Arkadaşlar bölümler çok kısa oluyor biliyorum şu lanet olası TEOG bir bitsin upuzun bölümler sizleri bekliyorrrrr...

Bu arada yorum ve beğeni sayıları çok az beğendiğiniz, beğenmediğiniz her şeyi yorum olarak yazabilirsiniz. Yorumlarınız benim için ilham kaynağı ♡♡♡

Karanlık Korkusu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin