Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama başımın feci ağrısı izin vermiyordu. Ellerimi başıma götürdüm ve başımı ovalamaya başladım. İçerisi çok sıcaktı ve sanırım masa gibi bir şeyin üstünde yatıyordum. Gözlerimi zorla da olsa açtığımda yanımda Özgür'ü görmemle yattığım yerden doğrulmam bir oldu.
"Başın mı ağrıyor?"
"Biraz..."
"Demir nasıl vurduysa artık..."
Demek ki o hayvanın adı Demir... Peki Özgür bunu nerden biliyordu? Sesi fazlasıyla sinirli ve endişeli çıkmıştı. Onu sakinleştirmek için "Öyle fazla bir ağrı yok."dedim.
"Sen burada bekle ben geleceğim."
"Tamam."
Bu belki de benim için bir fırsat olabilirdi. Evet Cemre ve Bilge'yi de alıp buradan kaçacaktım. Tabi ilk önce malzeme lazımdı. Bunları düşünürken gözüm karşımda Duran masanın altında duran levyemsi bir şeye takıldı. Pis pis sırıtmaya başladım ve daha fazla vakit kaybetmemem gerektiğini düşünerek levyemsi şeyi aldım, dikkatli bir şekilde etrafıma bakarak odadan çıktım. Şansıma koridorda kimse yoktu. Umarım Gülce şansı gitmez diye düşünerek koridorda yürümeye başladım. Cemre'nin olduğu odaya geldiğimde Cemre yatakta oturmuş boş boş korku dolu gözlerle etrafına bakıyordu. Oh ne ala beni sert yerde yatırsınlar Cemre'ye yatak versinler. Aklımdan ne hali varsa görsün gibisinden bir düşünce geçti ama bu düşünceyi anında kovdum. Cemre'nin yanına gittiğimde anında yerinden hopladı ve beni görünce derin bir nefes aldı. Gözyaşlarını serbest bırakmıştı ve ben onu böyle görmeye dayanamadım için sımsıkı sarıldım. Sonra da planımızı anlattım o da kafasını salladı ve beraber Bilge'yi aramaya koyulduk. Koridorda ilerlerken iri yarı bir adam bizi gördü ve bir an afalladı ben de o anki psikoloji ile levyemsi adamın kafasına indirdim. Cemre ilk başta bana "Ne yaptın sen"dermişcesine baktı ama sonra ikimiz de kıkırdamaya başladık.
Bilge'nin olduğu odaya geldiğimizde içeride Demir manyağı vardı. Cemre Demir'i gördüğünde ağzından küçük bir hıçkırık kaçırdı. Demir duymamış olacak ki kafasını bu tarafa çevirmedi. Ama sanırım Bilge bu ufak hıçkırığı duymuştu. Kafasını kapıya doğru çevirince bizi gördüğü an yüzünde umut dolu bir sırıtış belirdi. Planımızın ne olduğunu da anlamış olacak ki Demir'e "Susadım ben."dedi sert bir tavırla.
"Bekle getireceğim."
Demir bize davranışlarının aksine Bilge'ye karşı daha nazik ve daha düşünceliydi. Demir bizi görmesin diye iki duvar arasındaki boşluğa saklandık ve Demirin çıkmasını bekledik. Demir odadan çıkınca sessizce Bilge'nin yanına gittik ve grup sarılması yaptık. Normalde bu sarılmanın içinde Özgür de olurdu ama....
Bilge' yi de aldık ve çıkışa doğru koşmaya başladık.
"Ön çıkışta bir sürü koruma var. Arka taraftan çıkalım."
"Bilge sen buraya geleli 1 gün oldu ben belki de 3 gündür buradayım ama çıkışları bilmiyorum."
"Gülce aşk olsun sence ben çıkışları bulmaya uğraşmayacak kadar.."
Bilge aslında devam ediyordu ama ben susturmayı tercih ettim. Bu tavrımın karşısında ikisi de bana gülmeye başladı bir süre ciddi ciddi baktıktan sonra ben de onlara eşlik ettim ve arka kapıya doğru yöneldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Korkusu
Mystery / ThrillerYa birileri sürekli senin karanlığın oluyorsa?...