9.BÖLÜM

30 1 3
                                    

(Bu bölümde Model-Antidepresan Gülümsemesi 'ni  dinleyebilirsiniz.)

Bilge'nin cevap vermesini beklemeden masadan hışımla kalktım ve kafeden ayrıldım.  Sokakta yürümeye başladım. Ve aklıma gölge ve gizli numara gelince içimi ürperti sardı. O sırada neredeyse benimle yaşıt, belki benden 1 veya 2 yaş küçük bir erkek bana soluk soluk   bakarak ''Onu sen öldürdün, onu sen öldürdün, onu sen öldürdün...'' demeye başladı. Kulaklarımı kapatıp duymak istemediğimi yeterince belli ederek durağa doğru koşmaya başladım. Harika telefonumun da şarjı bitiyordu. Güç tasarrufunu açmayı düşündüm ama telefonumu adama kaptırdığım için annemin eski telefonunu kullanıyordum ve inanın nerden açacağımı bilmiyordum. Bunu düşünüp bir kez daha bunları yapan kişiye lanetler yağdırdım ve koşmaya devam ettim. Otobüs bu sefer de erkenden gelmişti. Ve içinde kimse yoktu. Neeee !!! O çocuk hangi ara buraya gelmişti? Ben hayal falan görüyorum herhalde??? Nefes alışverişim ve kalp atışım hızlanmıştı. Şu an resmen kalbim göğüs kafesimi zorluyor, yırtıp geçmek istiyordu... Çocuktan mümkün oldukça uzağa oturdum ve her şey normalmiş gibi davranmaya çalıştım. Bunu kolaylaştırmak için müziğe ihtiyacım vardı. Telefonumu açmaya çalıştım ama şarjı bitmişti. Ahhh!!!  Neden annemden öğrenmemiştim ki şunu!!! Kendime de lanetler yağdırdıktan sonra şoförden radyoyu açmasını rica ettim. Şoför radyoyu açtı. Ama bu işte bir terslik var... Radyo normal akışına göre gitmiyordu. Cheap Thrills çaldı sonra ortasında durdu.Sonra tekrar bangır bangır çalmaya başladı. Sonrasında ise....

Bu benim sesimdi.

'' Alo!!! ''

'' Beni sen öldürdün.!''

Ve çığlık sesi. Umarım kalp krizi geçirmem diye içimden geçirdim ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ama olmuyordu. Ne yani biri beni ses kaydına mı almıştı?? Bir de bazı yerleri kesip en önemli bölümleri kaydetmişti. Kim ya bu yeter artık bıraksın peşimi diye düşünürkenevimi görüp rahatladım. Ama bir dakika şoför evimi geçiyordu!!!

'' Pardon ben burada iniyorum!!!''

'' Siz burada inmeyeceksiniz !!!''

Ne oluyor ya??? Vücudumu saran üstün bir panik dalgasıyla gözüm koltuğun altındaki çekice takıldı. Çekici alıp hışımla yerimden kalktım ve camı kırmak için elimi kaldırdığım anda korkunç çocuğun bileğimi tutup sıkması ile çığlığı bastım.

''Hiç bir yere gidemezsin!''

'' Bırak beni'' diye bağırdım fakat işe yaramadı. Çocuk bırakmamakta ısrarcıydı herhalde çünkü kolumdan çekiştirip beni yanındaki koltuğa sertçe oturttu. Ve telefonunu çıkartıp bir şeyler yazmaya başladı. Bir süre sonra telefonunu bana uzattı.

'' Merak etme sana bir şey yapmayacağım, onlar da yapmayacak. Sadece kaçmana da izin vermemem gerekiyor.''

''Yeter artık benden ne istiyorlar? Hem ismin ne senin? Ben sana nasıl güveneceğim?''

'' Bana güvenmek zorundasın. Ayrıca çok fazla belli ediyorsun azıcık fark ettirmemeye çalış konuştuğumuzu...''

'' Açıklayacak mısın neler olduğunu???''

'' Bu işte bir terslik var evine geri dönüyoruz. Sanırım anladılar konuştuğumuzu.''

İçim hem rahatlamıştı hem de tedirginliğim devam ediyordu. Evimin önüne geldiğimizde otobüsten indim ve eve doğru koşmaya başladım. Nefes nefese kalmıştım. Kapının önüne geldim ve anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım. Odama doğru çıktım, annem söylediği gibi aldıklarını yatağımın üstüne koymuştu. Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu ve kıyafetleri alıp dolaba koydum. Daha sonra pijamalarımı giyip annemlerin odasına gittim ve ikisini de öpüp kendi odama geçtim. Kendimi yatağa attım ve bugün olanları mümkün olduğunca düşünmemeye çalışıyordum. Ama beynim izin vermiyordu. Sürekli otobüste yaşadıklarım aklıma geliyor ve yorganıma sıkıca sarılma ihtiyacı hissediyordum.

********

Sabah olduğunda sıcak bir duşun beni rahatlatacağını düşündüm ve duşa girdim. 10 dakika boyunca banyoda kaldıktan sonra çıkıp saçımı kuruttum ve dolabımın karşısına geçtim. Dolaptan yırtık kot pantolonumu ve üstüne kırmızı gömleğimi giydim.  O sırada annem kapımı tıklattı ve yanağıma öpücük kondurarak ''Günaydın yavru kuş.'' dedi. Ben de ''Günaydın anneciğim.'' dedikten sonra annem ve babamın yarın gidecek olduğunu düşünüp derin derin nefes almaya çalıştım. Çünkü bu düşünce beni boğuyordu...

Karanlık Korkusu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin