ONA AŞIK MISIN?

49 9 4
                                    

Jameela;
Tam yine kalkıyorduk ki Sidhart tekrar kolumdan tuttu.
"Jameela?"
"Bir şey mi istiyorsun? Nedir? Söyle lütfen."
"Bir şey istemiyorum. Sana bazı şeyler sormam gerekiyor."
Koltuğa geri oturdum Sidhart hâlâ kolumu tutuyordu.
"O.... Pratap... Onunla çok iyi anlaşıyorsunuz. O benim gibi senin sinir etmiyor. Seninle kavga etmiyor. Hem birbirinizi daha iyi tanıyorsunuz ve arkadaşsınız. Neden dün akşam onu değil de beni aradın?"
Çün--- gerçekten neden ben Sidhart'ı aradım. Çünkü ona güveniyorum hiç kimseye güvenmediğim kadar hemde...
"Çünkü sana güveniyorum. Beni sinir edebilirsin birbirimizden nefret ediyor olabiliriz ama senin nasıl bir insan olduğunu ve sana güvenebileceğimi biliyorum."
"Peki sende Pratap'ın sana aşık olduğu gibi ona aşık mısın?"
"Aşık mı? Pratap'ın sana aşık olduğu gibi ne demek Sidhart ateşin fazla çıktı heralde."
Her ne kadar kalkmaya çalışsamda Sidhart kolumu bırakmadı.
"Sen gittikten sonra konuştuk o sana aşık Jameela. Sende başlarda ondan hoşlanıyormuşsun peki şimdi hâla hoşlanıyor musun ondan?"
"Hayır! Evet eskiden ondan hoşlanıyordum ama artık değil o benim arkadaşım."
"O seni öyle görmüyor. Jameela ona aşık olursan..."
"Sidhart senin ateşin fazla çıktı sanırım. Hani demin titriyordun."
"Kolundan tutunca titremem geçti."
"Hep sen benim hayatımı kurtaramazsın yâ. Sidhart tuhaf bir şey var."
"Nedir?"
"Tartışmadık."
"Bugün seninle tartışmak istemiyorum."
"Gerçekten hasta olduğunu inanıyorum artık."
Sidhart güldü. Her insana gülmek yakışır ve Sidhart'ada yakışıyor ama o gülmüyor. İçten gülmesi çok nadir ve ben onları görebiliyorum. Sidhart içindeki acını biliyorum. Hiçbir duygunu göstermediğin gibi onuda göstermiyorsun. Ve göstermediğin başka bir şey insanlara karşı olan yardım etme isteğin insan sevgin. Eğer böyle bir insan olmasaydın bana o kadar yardım etmezdin. Duygularını sakmalakta ustasın yâr.
"Jameela ben.... özür dilerim...."
"Neden?"
"Seni şu dava konusunda yıldırmaya çalıştım. Güvenmedim. Sürekli seninle tartıştım. İnan bunları neden yaptım bilmiyorum."
"Ben biliyorum.. İlk başta birbirimizden o kadar nefret ediyorduk ki ne yapacağımızı şaşırdık yanlış anlama hâlâ senden nefret ediyorum ama bir yandanda sana güveniyorum. Bu arada sanırım senin ateşin iyice yükseldi şuraya bak benden özür diledin."
Sidhart güldü.
"Beni bile güldürüyorsun Dojeks."
"Benim adım Jameela Jui Sharma herkesi güldürebilirim imkansız diye bir şey yok."
"Bana kibirli egoist diyene bak."
"Tanıştığımız günden beri hergün birbirimizi görüyoruz seni göre göre sana benzedim. 1 hafta sonra planı uygulamaya başlıyoruz. Çabuk iyileş."

Sidhart;
Dojeks'te bana iyi gelen bir şey var. Her ne kadar konuyu geçiştirmeye çalışsada ben cavabımı alamadım. Dojeks'te Pratap'a aşık mı?
Dojeks'in telefonu çaldı. Kim acaba?
"Alo."
Kim olduğunu nasıl anlayabilirim. Pratap mı acaba.
"Areee ben onu unuttum. Gerçekten çok özür dilerim. Yarın buluşsak olur mu?"
Kiminle?
"Evet gerekli belgeler hazır."
Kesin Pratap.
"Şu an Sidhart'ın yanındayım. Dün yağmurda ıslandı bugünde ateşi çıktı. Mandeera Teyzeler olmadığı için ben geldim."
Eğer Pratap'sa iyi. Jameela'nın benim yanımda olduğunu öğrenmiş oldu. Hem onunla olan görüşmesini erteledi Jameela. Pratap sen kend-
"Tamam Rohini anla çok saol. Yarın görüşürüz."
Ne! Rohini abla mı? Neyse hiç değilse yarın Pratap'la görişmiyicek. Jameela telefonu kapatınca kapı çaldı.
Jameela gitmek için kalkıp geri oturdu.
"Sidhart?"
"Dojeks?"
"Kolumu bırakıcak mısın artık."
"Pardon." Jameela kalkıp kapıyı açtı.
İçeriye doğru bağırdım.
"Dojeks kim geldi?"
Annem odama girdi.
"Biz geldik." Dedi.
"Siz erken döndünüz?"
"Jameela yanına gelmeden önce bize haber verdi. Saol Jameela hem hemen buraya geldiğin hemde bize haber verdin."
Jameela gülümsedi. Jameela'yla annem muhabbet etmeye başladılar. Üstümdeki ilgiyi aldın Dojeks. Beni çoktan unuttular sanırım.
"Jameela.... sen... Rohini ablayla görüşücektin annemler geldi istersen..."

Jameela;
Eğer gidersem aklım burada kalıcak ama yok ben burda kalıcam da diyemem.. Sidhart beyin insanları düşüneceği tuttu.
"Haklısın. Ben gidiyim. İzninizle."
"Sidhart oğlum kızı kovuyormuş gibi olmadın mı?" Dedi Mandeera teyze gülerek.
Sidhart "Yani ben... şey.. dü-"
"Tamam tamam kendini yorma Jameela'yı düşündüğün için. Sidhart haklı Jameela sen istersen git."
Gülümsedim.
"Hoşçakalın." Dedim ve çıktım.

Sidhart;
İnsanları düşünürken yapmak istediğim şeyin tam tersini yapıyorum sanırım. Hakikaten kovmuş gibi oldum. Ve aynı zamanda Jameela'nın kalırım demesini bekliyordum. Gerçi neden desin ki. Kız bütün gün benim yanımda duramaz ya sonuçta biz arkadaş bile değiliz.
"Jameela gitti. Benimle yetiniceksin." Dedi annem.
"Ha?"
"Kapıya bakıp duruyorsun."
"Ha şey..." annem koltuğa oturdu.
"Söyle bakalım SYS neden bizi değilde Jameela'yı aradın?"
"Sizi rahatsız etmemek için. Bugünü uzun zaman önce planlamıştınız."
"Sidhart? Aklına biz gelmedik değil mi?"
"Anne saçmalama."
"Peki bana nasıl bu kadar hasta olduğunu anlatıcak mısın?"
"Hayır."
"Hm dün Jameela seni arayınca telaşla evden çıkmanı biliyorduk zaten. Ama trafiğin çok olduğunu ve seninde arabayı bırakıp Jameela'nın evine kadar yürüğüdünü yeni öğrendik."
"Dojeks!.. o anlattı değil mi!"
"Hemen kızma şampiyon. Jameela bizi aradığında sesi çok endişeliydi. Hatta bunları anlattığının sonradan farkına vardı. O ilk seni aradı aklına ilk gelen sendin. Ve seninde aklına ilk gelen o oldu. Çünkü.. çünküsünü boşver şimdilik. Siz hâlâ birbirinizden nefret ettiğinizi mi sanıyorsunuz."
"Evet?"
"Sidhart sen zeki bir çocuksun davranışlarını bir düşün. Nefretine sonra karar ver."
"What the!?"
"Sen dinlen biz aşağıdaģıyız."
Annem odadan çıktı. Gerçekten onu anlamak çok zor.

Jameela;
Sidhart'lardan çıkıp Rohini ablalara gittim.
"Hoş geldin Jameela."
"Hoşbuldum Rohini abla nasılsın?"
"Kesinlikle mükemmelim. Kardeşim annem babam herkes burada. Ha birde Nandi eğitimine burada devam edicek."
"Çok sevindim."
"Are sen nasılsın biraz endişeli gözüküyorsun."
"Yok.. yok hayır."
"Sen Sidhart'ın yanındaydın bugün gelemeyeceğini söylemiştin."
"Mandeera teyzeler geldi bende senin yanına geldim."
"İyi o zaman gel bakalım. Are bir dakika Sidhart'ın davası için yaptığınız planı ne zaman uygulanaya başlıyıcaksınız. 1 ay geçti neredeyse duruşmaya tam 2 ayınız var."
"1 hafta sonra Sidhart iyileşince."
Rohini ablayla çalışma odasına geçtik.
"Sahi Sidhart nasıl bu kadar ağır hasta oldu?"
"O.. iki gün önce yağmurda çok ıslandı üşütmüş."
"2 gün önce? Sameer'in doğum gününde mi? Ama yağmur çok geç yağdı. O saatte herkes evine daģılmıştı. Evde olmasa bile arabası var."
"Trafik vardı."
"Trafik mi? Are Jameela doģru düzgün anlatsana şunu yâr."
"Burdan çıkınca Sidhart beni eve bıraktı. Ablamlar Lucknow'da ve ben evde tekim gecede yağmur yağıp şimşek çakınca korktum elektirikler gitti. Bende Sidhart'ı aradım o da gelirken trafiğe yakalanmış arabayı bir yere parkedip eve kadar yü-"
"Koşmuş?"
"Hayır yürümüş."
"Sidhart'ı aradıktan kaç dakika sonra evdeydi?"
"15?"
"15 dakika zaten araba yolu yâr yürüyerek nasıl o kadar çabuk gelsin. Peki neden bizi değilde Sidhart'ı aradın."
"Sizi rahatsız etmek istemedim. Nandi daha yeni geldi diģerleriylede uzun süredir görüşmüyorsunuz bu yüzden-"
"Bizim yerimize onu aradın. Peki iyi yapmışsın bana 2 dakika ver Rahul'ün yanına gidip geliyorum."
Rohini abla gülerek kapıdan çıkarken tekrar bana döndü.
"Jameela Sidhart'tan nefret ettiğini söylemiştin dimi?"
"Evet?"
"Davranışlarınızı bir düşün nefretine sonra karar ver." Dedi göz kırparak.
Davranışlarımızı mı düşiniyim?

FİLMİN ÖYKÜSÜ 2: Film Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin