SÜRPRİZ PLANI

46 7 4
                                    

Nandi terasa çıktıktan sonra Jameela'nın yattığı yer yatağının önünde bağdaş kurdum.

"Nandi kesinlikle haklı seninle sadece uyurken konuşabiliyorum çünkü susmuyorsun. Bir insan nasıl bu kadar konuşmayı sevebilir anlamıyorum. Bazen gerçekten nefes almayacağını düşünüyorum. Bugün seninle buluşmak, eniştemin ve Raj abinin verdiği işlerden kaçmak için bir sürü bahane buldum tabi hiçbirini yemediler her neyse aslında bugün sana söylemek istediğim çok şey vardı Jameela, aslında belkide bunları senin yüzüne karşı söyleyemiyecektim yada sen yine konuşmama fırsat vermiyecektin. Jameela sen hayatıma girmeseydin ne yapardım bilmiyorum. Belkide şu an öz ablamı hâlâ patronumun eşi olarak görücektim. Eniştem sadece patronum olucaktı buraya hiç gelmiyicektim babamdan hâlâ nefret edicektim annemin hep öldüğünü düşünücektim ama sen... Sen bana yanı başımdaki gerçeklerimi gösterdin ben sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum... Bugün süs havuzunun başında beni ailemden ayıranları düşünürken geldin ve ne düşündüğümü hemen anladın sen benim içimde bile kaybettiğim benliğim gibisin.. Benden daha cesursun sadece kendinin değil benimde neler düşündüğümü açıkça söyleyebiliyorsun. Bugün orda bana hep yanımda olacağını söylediğinde içimde çok farklı bir şey oldu ve iyice anladım ben sensiz olamam. Seni asla bırakamam. Zaten nasıl bırakabilirim ki sen deliydin ve benide delirttin uyuyan bir insanla nasıl konuşulabilir seni bıraksam kimi bulurum böyle uyuyunca konuştuğum. Sana teşekkür etmek istiyorum ama nasıl ediceğimi bilmiyorum ve işin kötü tarafı bunun için senden yardım alamam. Saçmalıyorum değil mi? Ne zaman seni uyurken izlesem seninle uyurken konuşsam saçmalıyorum. O kadar masum görünüyorsun ki aklım karışıyor. Jameela pardon Dojeks teşekkür ederim hayatımın neşesini bana kazandırdığın için. Ve bana sevginin ne demek olduğunu hatırlattığın için seni gerçekten sevdiğimi hissediyorum. Seni gerçekten seviyorum. Bu kadar konuşma yeterli deģil mi iyi geceler.. Yuvraj'ın Dojeks'i.."

Kafamı yerden kaldırdım Nandi yaşlı gözlerle bana bakıyor.
"Nandi?"
"Abi...sen.....sen gerçekten Jameela'yı seviyorsun....ben.....evet biliyordum birbirinizi sevdiğinizi hatta aşık olduğunuzu ama bu kadar güçlü bir bağın bu kadar kısa sürede oluştuğunu tahmin etmemiştim..."

Güldüm. Nandi'yi tekrar terasa çıkardım.

"Nandi sen kesinlikle delisin neden ağlıyorsun."
"Ablam ve eniştem arasında bambaşka bir aşk var hatta bana göre kimse onları geçemez ve onlardan sonra geçilmiyicek olanda sizsiniz neden daha önce söylemediniz bunu birbirinize."
"Nefretimiz sevgimize izin vermedi... Jameela'yı bir kere kaybetme korkusu yaşadım. Londra'ya gideceği zaman ve kendime çok kızdım o benim için neler yapmıştı ama ben birkaç gün önce ona yüzünü görmek istemediğimi söylemiştim Jameela benim yüzümden gidiyordu Nandi."
"Ve senin sayende gitmedi. Orda ben yada ablam yada herhangi biri ona gitme deseydik bizi dinlemezdi ama seni dinledi çünkü senden ayrılmak istemiyordu belkide o ânâ kadar gitmemek için hiçbir neden yoktu ama sen ona hatırlattın her ne kadar kavgada etseniz sizi bir arada tutan bir bağınız vardı abi."
"Nandi ilk onunla tanıştığımız anı düşünüyorum onu bir daha asla görmek istememiştim ama şimdi onsuz yapamam."
"Abi siz her zaman kavga ettiniz ama birbirinizden kopamadınız ve asla da kopamıyıcaksınız."
"Hadi yat artık."
"Tamam iyi geceler."
"Sanada."
Tam içeri girmek için yerimizden kalkıyorduk ki Nandi?
"Abi bir şey daha var." Dedi
"Nedir?"
"Acaba.....ben..... Jameela'ya.....ne zaman tam anlamıyla yenge diyebileceğim."

İnsanın kız kardeşinin olması zor değil mi hele böylesine cadı. Güldüm
"Yakında." Dedim göz kırparak.
"Are-re-re-re yoksa abimin kafasında planlar mı var?"
"Nandi iyi geceler."
"Sır kutususun abi."
"Nandi."
"Peki iyi geceler."

Odadan çıkıp kendi odama gittim. Yatağa yattım kalktığımda çoktan sabah olmuştu bile. Anlaşılan akşam yatağa yattıģım anda uyumuşum. Saate bakmak için telefonuma baktım.
1 Yeni Mesaj;
Rahul Bhai: 'Herkes 8.30'da süs havuzunun başında olsun. '
8.30 da mı? Ben tekrar yatmayı planlıyordum. Saat'e baktım; 8.57
Biraz geç kaldım sanırım.
Yüzümü yıkayıp direk dışarı çıktım. Herkes havuzun başına toplanmış bile ve hepsi gülerek bana bakıyor.
Eniştem "Sid ne kadar erken geldin yâr ne kadar olmuş are az olmuş yaklaşık 20 dakikadır seni bekliyoruz." Dedi gülerek.
"Özür dilerim enişte mesajı ve aramalarını duymamışım."
"21 dakika 38 saniyemiz var."
"Hâ?"
"Ablan uyanıcak."
"Haaa."

Nandi elini omzuma atıp alaylı bir şekilde;
"Abi sanırım sen burayı baya benimsedin." Dedi.
"Ne?"
"Yattığın kıyafetinle dışarı bile çıkıyorsun artık tam olarak buralısın yakında sen dhoti'de giymeye başlarsın."
"Nandi!"
"Of!"
Nandi eski yerine geçip oturdu.
"Herkes burdaysa ablam nerde?"
"Are yâr dünyadan bir haber yaşıyorsun."
"Farha abla siz ne zaman geldiniz? Goa'ya gitmemiş miydiniz?"
"Sid hep orda kalıcak değiliz ya yâr."
"Ablam niye yok?"

Herkes birlikte
"Çünkü onun için olan yapıcaz." Dedi.
"Peki? Ne planı?"
(Eniştem) "Sidhart sanırım uyanamadın 2 gün sonra Rohini'nin doğum günü."
"Are yâr ben onu unutşum."
"İşte şimdi tam olarak buralısın."

Herkes gülmeye başladı.
Eniştem kafasındakini anlatmaya başladı. Nandi'den öğrendiğim kadarıyla. Eniştem ablamın doğum günü için sürpriz yaparken herkesi katarmış işin içine diğerleri fazladan kafa yormasın yorulmasın diye. Bu senede yine aynısını yapıcak anlaşılan.
Eniştem bize kafasındaki planı anlattı.
Nandi "Are vâh yine yazdın mini senaryo enişte gerçekten ablam çok şanslı senarist bi kocası var ve en farklı fikirler onda." Dedi.
Diğerlerinin uykusu açılmış olsada benim hâlâ uykum var.

"Peki şimdi uyumaya dönebilir miyim?"
"15 dakika sonra kahvaltı saati abicim. Ablamın seni şarkı söyleyerek uyandırmasını istiyorsan uyu."

Ablamın normalde güzel bir sesi var ama bizi uyandırırken sesini çirkinleştiriyor ve bize eziyet ederek kaldırıyor.
"Yok!. Gözlerimi dinlendiriyim."
"Sen bilirsin."

Hepimiz evlere dağıldık. Yatağa yattım ve sanırım 15 dakika geçti.
Ablam başımda bana işkence etmeye başlamış. Ne ara uyudum ablam ne ara uyandı ve buraya gelip tüm ev halkını uyandırdı ve sıra bana geldi.

"Abla! Ablaaa! ABLAAAA!"
"Ne oldu yâr?"
"Şu eziyeti bitirir misin?"
"Ne? Eziyet mi aşk olsun."
"Abla normalde güzel bir sesin var peki neden bizi uyandırırken onu kullanmıyorsun."
"Çünkü o zaman uyanmazsınız."
"Gerçekten inanılmazsın."
"Biliyorum hadi kalk."

Tam kalkmak için üzerimdeki yorganı kenara koyuyordum ki ablam yanıma oturdu.
"Sidhart."
"Abla."
"Sana bir şey sorucam."
"Aa ne kadar ilginç hiç yapmadın bir şey."
"Ablayla dalga geçilmez."
"Evet dinliyorum."
"Siz şimdi Jameela'yla iyisiniz hoşsunuz tatlısınız güzelsiniz bitanesiniz ço-"
"Abla?"
"Öylesiniz peki siz hep böyle mi kalıcaksınız? Are boşver şu cümleleri bu kıza sadece aşkını itaraf etmekle mi kalıcaksın yoksa gerekeni yapıcak mısın?"

Güldüm.
"Abla gerç-"
"Hey hey hey değiştirme lafı direk cevap istiyorum."
"Gerekeni yapıcam."
"Are-re-re-re işte benim kardeşim. Peki ne zaman?"
"Bilmiyorum....Yakınds."
"Are vâh (ablam başını karnına eğdi) gördün mü kızım dayı akıllıca davranmaya başlamış eeee sonuçta o benim kardeşim"
"Abla? Kendinden bahsettiģine emin misin?"
"Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui kaşınıyorsun."

Yerimden kalktım.

"Kahvaltıya geç kalıyoruz."
"Aileden olduğunu ispatlamaya başladın."
"Bugüm herkes aynı şeyi söylüyor."
"Bugün mü?"
"Eve-..yani rüyamda! Rüyamdada herkes aynı şeyi söylüyordu sırasıyla. Tuhaf tuhaf rüyalar görmeye başladım. Cam açık yatıyorum diye herhalde. Her neyse kahvaltıya inelim abla."
"Peki?"

Ucuz atlattın Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui..

FİLMİN ÖYKÜSÜ 2: Film Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin