LUCKNOW'A HAZIRLIK

29 6 8
                                    

Jameela;
Servis bizi tekrar ofise bıraktı. Sidhart'la onlara gitmek için arabaya bindik.  Ama Sidhart başka tarafa doğru gidiyor.
"Yuvraj nereye gidiyoruz."
"Eve."
"Ama ters tarafa gidiyorsun?"
"Biliyorum."

"Kapalı kutu gıcık adam."
"Nasıl?"
"Ne?"
"Gıcık adam?"
"Sesli mi söyledim."
"Evet."

Koltuğa iyice sinip önüme döndüm. 10 dakika kadar sonra Sidhart arabayı durdurdu.

"Yuvraj burası..."
"Eve gittiğimizi söylemiştim."
"Mandeera teyze çok sevinicek."

Arabadan indik. Sidhart misafir gibi girmek istemediği için anahtarıyla içeri girdi.

"Anne? Baba?"
"Sidhart?"
"Ben geldim."
"Are oğlum hoşgeldin.. Jameela sen?"

"Merhaba Mandeera teyze."
"Merhaba."

"Are anne Dojeks'e bu kadar soğuk davranma."
"Ama?"
"Anlatıcam ama önce babamı görmeliyim o nerede?"
"Yukarda çalışma odasında."
"Tamam ben çıkıp geliyorum. Ha ben gelene kadar Jameela'yı sorgulayıp ağlatma her an ağlamaya müsaittir biliyorsun."

Güldüm. Mandeera teyze bana çok kötü bakıyor korkuyorum.
Sidhart yukarı çıkınca bizde salona geçip oturduk. Mandeera teyze bana gerçekten çok kötü bakıyor. Sidhart nerdesin yâr korkuyorum.

"Mandeera teyze nasılsın."
"Aynı 6 ay önceki gibi."
"Dünya turunuz nasıl geçti."
"Güzel,her şey güzeldi."
"Ne güzel.."

Sidhart gelip oturdu.

"Anne Jameela'ya öyle bakmayı bırak lütfen ve beni dinle."

Sidhart Mandeera teyzeye her şeyi anlattıktan sonra Mandeera teyzenin yüzündeki o sert ve nefret dolu ifade yumuşamaya ve sevgi dolmaya başladı.

"Are Sid bunu daha önce söyleyemez miydin geldiģinizden beri kızı tersleyip duruyorum."
"10 gün sonra  Lucknow'a gidiyoruz seninde bizimle gelmeni istiyorum ailem yanımda olmalı biraz kalabalığız ama bu daha iyi gözleri korkar Jameela'yı bize vermeme gibi bi şansları olamaz."

10 gün sonra? Bunu ben yeni öğreniyorum? Nasıl? 10 gün ?

"Yuvraj? 10 gün sonra mı ?"
"Evet?"
"10 gün sonra?"
"Are sana söylemeyi unuttum aslında sadece Nandi'ye söylemiştim."

Mandeera teyze gülmeye başladı.

"Are Sidhart seni böyle göreceğim aklıma gelmezdi. Gözlerinin içi parlıyor, gülüyorsun şakalar yapıyorsun 20 yıldır ben buna hasrettim Jameela sana ne kadar teşekkür etsem az kalır. Ve 10 gün sonra sizinle gelicem tabiki Sidhart oğlumun evlenmesinden başka beni ne mutlu edebilir. Umarın hep mutlu olursunuz."
"Anne bizim şimdi gitmemiz gerek ablamlar merak etmiştir."
"Peki hoşçakalın."

Mandeera teyzelerden çıkıp Rohini ablalara gittik.
Kapıyı Nandi açtı.
"Are yâr nerde kaldınız siz?"
"Geldik Nandi."
"Uyuz. Hadi herkes sizi bekliyor."
"Neden?"
"Abi çok soru soruyorsun hadi geç içeri."

Salona geçip oturduk. Kendimi sorguda gibi hissettim. Sidhart'la ufak koltuğa oturduk. Salona dışardan bakan biri bizi Ü harfine benzetebilir.

"Anne? Abla? Ne oluyor."
(Ablam) "Nandi'ye söylemişsin fakat bizim hiçbir şeyden haberimiz yok."
"Nandi ben sana onlara kendim söyleyeceğimi söylemedim mi?"

"Ağzımdan kaçtı abi."

"Abla size zaten bu akşam söyliyicektim. 10 gün sonra hem senin durumun iyileşir hemde çekimler hafifliyor."
"Are yâr neden sana kızmışız gibi cevap veriyorsun."
"Sen beni azarlarmış gibi konuşursan bende böyle cevap veririm."
"Her neyse 10 gün sonrasını çok iyi düşünmüşsünüz."
"Jameela'nın hiçbir şeyden haberi yoktu"
"Are şimdi azarlayabilirim işte."
"Abla kafamda bir sürü şey var. Unuttum."
"Peki peki her neyse ha birde siz nerdeydiniz?"
"Mandeera annemlere gittik. Onuda davet ettim."
"Are vâh süpersin. Ve son olarak Jameela annenlerle ilk sen konuşmak istersin sanırım."

"Rohini abla bu akşam bana süpriz oldu annemleri arayarak söylersem olmaz o yüzden 3 gün sonra Lucknow'a gitmeyi düşündüm."
"Haklısın yâr çok iyi düşünmüşsün."

"Ben bugün çok yoruldum hem bedensel hem zihinsel biraz dinlensem iyi olucak. İyi geceler."
(Nandi) "Zihinsel?"
"Boşver."

Sidhart odasına gitti. Bizde kısa bir muhabbetten sonra Nandi'yle odaya gidip yatmak için hazırlandık. Kafamı yastığa koyduğum anda Nandi;
"Jameela?" Dedi.
"Efendim?"
"Bana hâlâ şaka gibi geliyor 10 gün sonra sen abimin sözlüsü olucaksın yâr. Ve bir sene öncesine bakıyorum. Ne kadar farklıydı her şey. Sen ablamın o eniştemin asistanıydı sadece, ne biz onun abim olduğunu nede o bizim kaybettiği ailesi olduğumuzu biliyordu. Biririnizle kavga edip duruyordunuz. Gerçi hâlâ aynısınız ama birbirinizden nefret ediyordunuz yâr. Hatırlıyor musun abimin bir davası vardı."
"Are yâr nasıl unutabilirim. O davayı çözmek için çok heyecanlıydım ama araya bir sürü şey girdi en önemliside nefretimiz girdi ve ben başkasına vermek zorunda kaldım hatta Sidhart'la plan bile yapmıştık."
"O kadar nefret yinede sizi birbirinizden ayırmadı.. gerçekten size hayranım yâr. Özelliklede sana. Abimi kimse bu kadar değiştiremezdi.."
"Nandi ben onu değiştirmedim onu yaşadıkları değiştirmişti ve bizde onu değiştiren şeyleri değiştirdik, aslına döndürdük, ona hatırlattık, sadece özlediği şeyleri değil daha fazlasını ve daha güzelini verdik bunu sadece ben değil hepimiz yaptık yâr."
"Yahaan meree chaachee hai (yaha meri çaaçe he) (işte benim yengem) . Yarın Vijay'le alışverişe çıkıcaz o yüzden iyi geceler jaannu."
"Sanada."

Gülümseyerek gözlerimi kapadım. Gözümün önünden 1 sene film şeridi gibi geçti. Her şey 1 senedr nasıl bu kadar değişebilir ve güzelleşbilir.. Normal, monoton bir hayatım vardı ama bir senede bu morotonluk nasıl bozuldu neler yaşadım, neler hissettim, neler öğrendim.. Belkide hayatımın en güzel bir senesini yaşadım. Bunları düşünürken uykuya dalmışım sabah uyandığımda Nandi her zamnki gibi saçı başı dağılmış ayağının biri yataktan dışarıda baģımsızlığını ilan etmiş, elinin biri yastığının altında diğeri yorganına sıkıca sarılmış uyuyordu. Saate baktım. 7.30.
3 gün sonra Lucknow'a döneceğim için 3 gün boyunca erkenden işe gidip işleri halletmem gerekiyor. Kalkıp hemen hazırlandım ve çıktım. Ofise geldiğimde saat 8.30'du.
Are!
"Yuvraj!?"
"Dojeks?"
"Sen? Bu saatte neden geldin?"
"Çalışmak için?"
"İyide sen bu saatte gelmezsin ki?"
"Ama sen gelirsin. Biliyorun 1 haftalık işi 3 güne sığdırıcaksın. Bende sana yardım etmek için erken geldim."
"Uyanamadım ve rüya mı görüyorum acaba? Bi cimcikler misin?"

Ahhhh elinin ayarı yok bu adamın!
"Are ne yapıyorsun!?"
"Cimcikle dedin?"
"Bu kadar sert değil. Her neyse sen gerçekten benim için mi feldin?"
"Hayır Vidya için."
"Yuvraj!"
"Tabiki senin için geldim Jameela kahven termosunda sevdiğin gibi bol şekerli ve bunlarda biten dosyalar hepsi ne yapılması gerekiyorsa yapıldı sadece birkaç tanesine imzan gerekiyor o kadar."
"Ha ha şaka?"
"Hayır?"
"Ama... sen....yarısından fazlasını bitirmişsin?"
"Evet? Her neyse hadi imzala sonra kalanları beraber yaparız. 12'de de çekim var bunlar o zamana kadar biter. Oyuncuların anlaşma belgelerinin formalitesini 5 gün sonra yapıcaktık sen o tarihte burada olmayacağın için bugüne aldık sana bugün sette ihtiyacımız var olmasada gelmen iyi oluyor.."
"Yuvraj sen..."
"Sana yardım etmem bile seni ağlatıyor mu? Are yàr yandık. Dojeks masana otur ve kahveni iç."

Gülümsedim. Sidhart'ı kazanıcak kadar güzel ne yapmış olabilirim ki...

____________
Uzun hatta çooookkk uzun bir aradan sonra bölüm yazabilen yazarınızdan selamlar... Baya beklettim değil mi sizi sorryyyy yââr böyle olmasını istemezdim lakin okul ders derken hiç fırsatım olmadı yazmaya affedin tatlış bir bölümle sizleri başbaşa bırakıyorum inşaAllah beğeneceģiniz bir bölüm olmuştur. 😙😘

FİLMİN ÖYKÜSÜ 2: Film Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin