ANNEN YAŞIYOR OLABİLİR

49 10 5
                                    

Sidhart;
1 ay boyunca işten işe koşturmak.. Çalışmayı sevmesem ölüm gibi gelirdi. Aklım sadece çalışmakla meşgul olacağı için mutluyum. Umarım Jameela'yla yalnız çalışmak zorunda kalmam.
Çatalı ağzıma götürürken Raj abi;
"Are Sid o kolunun altındaki ne?" Dedi.
"Doğum lekesiymiş."
Rohini abla "Ciddi misin yâr? Aynı yerde benimde var. Hatta Nandi'nin de var. Are şimdi tam kardeşim oldun işte."
Üçümüzünde aynı yerde doğum lekesi var. Sadece benimki sol kolumda Rohini ablanın ve Nandi'nin ki sağ kollarında.
Raj abi "Bir annen ve baban olmasa Rohini'nin kardeşi olmandan şüphelenebilirdim."
Jameela'yla birbirimize baktık. İnan Raj bhai o kadar isterdim ki. Benim lekemde sağ elimde olsa abla diye boynuna atlayabilirdim.
Rahul abi "Raj böyle bir şey olması mümkün değil. Bi Rohini ve Nandi'ye bak gevezeler. Birde Sidhart'a bak. Sessiz sakin akıllı uslu."
Nandi "Enişte!" Rohini abla "Rahul!" Dediler aynı anda.
Rahul abi "Buyrun canlarım." Dedi. Kahvaltıya devam ettik.
Rahul abi "Sid kahvaltıdan sonra seninle biraz çalışalım." Dedi
"Olur abi."
"Yarın biz seninle sete gideriz. Diğerleride işlerine başlayabilir isterlerse."
Koşuşturmaca yarın başlıyor..

Jameela;
Kahvaltıdan sonra herkes bir yere dağıldı. Herkes ilk iş günü için takım eşiyle plan yapıyo. Sonuçta çoğu işlerinden fedakarlık yapıcak.
Rahul abi ve Sidhart çalışma odasına çıktı. Farha abla Tina abla ve Nandi salonda çalışıyorlar. Ibraheem amca ve Kabir amca avluda mubabbet ediyorlar. Raj abi ve Ajay abi Rahul abilerin yanında. Aesma teyze ve Aisha teyze yukaradaki ufak odadalar. Bende Rohini ablayla salonda Farha ablaların yanında çalışıyoruz.
Rohini abla "Jameela gri bir dosya vardı onu ne yaptık?"
"Ben hiç görmedim."
"Are doğru yukarda annemlerin olduğu odada galiba oraya bir bakabilir misin?"
"Tabiki hemen bulup gelirim."
"Ha orada değilse çalışma odasındadır."
"Tamam bulup geliyorum."
Yukarıya çıktım. Aesma teyzelerin olduğu odaya doğru yürümeye başladım. Kapı aralıktı. Tam içeri giricektim ki. Aesma teyzenin ağlayarak Aisha teyzeye bir şeyler anlattığını gördüm. Neden böyle ağlıyor? Biraz burda beklesem daha iyi olucak sanırım.
"Aisha Sidhart'ı görünce ölen oğlum aklıma geliyor."
Ölen oğlu mu!?
"Bakışları aynı o. Lekesi sağ tarafında olsaydı kesin o derdim. Onun adıda Yuvraj'dı. Sahir Yuvraj Siddiqq."
"Aesma üzerinden kaç yıl geçti. Sahir şu an çok güzel bir yerde cennette.. Sidhart'ın bir anne ve babası olmasa belki diyebilirdim ama o onların öz evladı."
"Keşke Sidhart Sahir olsaydı. Hatırlıyor musun dans ederken ne kadarda bizimkilere benziyordu. Delhili gibi.."
"Ama o Mumbaili burada doğmuş büyümüş. Aesma düşünmemeye çalış. Üzerinden 20 yıl geçti lütfen kendini topla "
"Ah o hastalık..Haklısın. Sahir şu an çok güzel bir yerde. Bizi izliyor. Ağladığımı görüyorsa bana çok kızıyordur."
"İşte böyle. Bir gün hepimiz Sahir'le buluşacağız."
Aesma teyze ve Aisha teyzenin söyledikleri bıçak gibi kafama saplandı. 20 yıl önce.. Sidhart 25 yaşında ve tam 5 yaşındayken annesinden ayrıldı! Aesma önce 20 yıl hastaymış. Sidhart'ta annesinin bu sebepten öldüğünü söylemişti. Ve Sidhart Mumbai"li değil Delhi'li.. Lekeler aynı sadece taraflar farklı... İkisinin adıda Yuvraj sadece biriniki Sidhart Yuvraj diģeri Sahir Yuvraj.. Yapboz parçası gibi bir araya getirince hem bir şeyler çıkıyor hemde çıkmıyor... Adını değiştirmiş olabilirler ama ya lekesi... Bilmiyorum yâr! Ben neler duydum böyle. Bir lekenin tarafından dolayı kesin olarak yargıya varamayız değil mi..? Sidhart annen yaşıyor olabilir.
Gözlerimi elimle silip gülümseyerek içeri girdim. Ben girince Aesma teyzede gözlerini sildi.
"Şey... dosya... aramaya gelmiştim."
Aisha teyze gülümseyerek.
"Tabi kızım buyur lütden ara sen."
Dolaplara ve çekmecelere baktım. Ama aradıģım dosya burda değil. Çalışma odasına gitmeliyim. Odadan çıkıp çalışma odasına gittim.

Sidhart;
Kapı açılır açılmaz Jameela'nın kıpkırmızı olmuş gözlerini görünce bilinçsizce ayağa kalktım. Neden böyle oldu ki gözleri?
"Dojeks iyi misin!?"
"İyiyim?"
"Gözlerin... neden.. kıpkırmızı?"
"Haa... şey.... toz! Toza alerjim var.. Demin dosya ararken hep toz girdi gözüme.. evet öyle oldu.."
Gerçekten mi Jameela Hanım! Nedense size inanasım gelmiyor.
"Hm anladım."
"Rahul abi Rohini ablanın gri dosyası burada mı?"
Rahul abi "Bilmiyorum ama şu doyaların olduğu dolaba bak istersen."
Jameela dolapta dosya aramaya başladı. Arada kafamı kaldırıp baktığımda hep gözlerini siliyor.
"Buldum! Size iyi çalışmalar."
"Toz! Tozlara dikkat et." Dedim.
Jameela zoraki bir gülümsemeyle gitti.
Beni kandırabileceğini mi sanıyorsun Jameela...

Jameela;
Dosyayı alıp indim. Çalışmaya odaklanmalıyım. Nitekim öyle yaptım. İki buçuk saat çalıştıktan sonra Rohini abla;
"Biraz ara verelim mi Jameela."
"Tabiki sen nasıl istersen."
"Tina Farha sizde ara verin biraz. Muhabbet edip çay ederiz."
Tina abla ve Farha tamam manasında kafalarını salladılar. Rohini abla tam kalkıyordu;
"Rohini abla lütfen sen otur ben hallederim. Size güzel bir kek yapayım birde siz muhabbet edin." Dedim heyecanla
Rohini abla "Deli kız peki bende annemleri çağrıyım." Dedi gülerek.
Mutfağa gittim. Evvvett şimdi yemek yapma zamanı kafamdakileri anca böyle atabilirim..

Sidhart;
Rahul abi "Sidhart biraz ara verelim." Dedi.
"Olur abi sen nasıl istersen."
"Ben kendime kahve alıcam sende ister misin?"
"Sen otur abi ben hallederim."
"İyi olur be kardeşim. Beyler siz?"
Ajay abi ve Raj abide olur dedi. Mutfağa indim. Biri mi var?
Jameela. Aradığım fırsat ayağıma geldi. Bakalım alerjisi ne durumda.
Bu kız tam anlamıyla deli. Saçma sapan şarkı söyleyerek yemek yapıyor. Sessizce arkasına yaklaştım. Jameela bir şey için arkasına dönüyordu ki beni görünce korkup ayağı kaydı.

Az kalsın düşüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Az kalsın düşüyordu.
"Dikkat etsene!"
"Sen neden arkamdan sessizce yaklaşıyorsun insan bi ses verir!"
"What the! Burda kızması gereken benim."
"Are sen iyi misin? Burada kızması gereken benim arkamda sessizce duran sendin sonuçta. Pardon sen kızma makinasıydın değil mi?"
"Dojeks!"
"Niye geldin?"
"Kahve yapmaya."
"Yapta git o zaman."

Jameela;
Ben bu adama ne diyeyim artık. Hayalet gibi mübarek. Dolaptan unu alıcaktım ki pat diye karşıma çıktı.
Önümden çekilince unu almak için dolaba doğru yürüdüm o da kahve makinasının oraya gitti. Unu alıp geri tezgaha gidiyordum ki Sidhart üstüme doğru geldi.
"Unu ver!"
"Neden?"
"Çünkü sana doğru geliyorum ve sen bunu döküceksin büyük ihtimalle."
"Dökmiyicem."
"Dojeks seni tanıyorum."
Un kutusunu yanıma koydum.
"Çok inatçısın."
Sidhart'ın elinde bir kitap var. Bana tam yaklaşmadan üstündeki tozu üfledi. Ne yapıyor bu!?
"Öhhhöhhö ne yapıyorsun?"
"Alerji kontrolü?!"
"Ne!?"
"Gerçekten alerjin olsaydı. Şu an gözlerin yukardaki gibi kıpkırmızı olurdu. Ama sen sadece basit bir öksürükle tozdan rahatsız oldun. Şimdi söyle Jameela Jui Sharma neden gözlerin kırmızıydı neden ağladın!?"
Sidhart'ın bu kadar zeki ve dikkatli olduğunu bilmiyordum. Gözlerimi kaçırdım
"Ağlamadım. Hem ağlayınca benim gözlerim öyle kızarmaz."
"Jameela gözlerimin içine bak ve bana doģruyu söyle! Ağlayınca öyle kızarmazsa şimdi neden öyle kızardı."
"Sidhart kolumu bırak canımı acıtıyorsun."
"Sen söyleyene kadar bırakmıyıcam. Söyle Jameela neden ağlıyordun!"
"Seni ilgilendirmez!"
"İlgilendirir Jameela eğer ağlıyorsan ilgilendirir. Son kez diyorum söyle!"
Nasıl söyliyim yâr. Annen yaşıyor olabilir nasıl diyim! Rohini abla senin ablan olabilir diye nasıl diyim!!!

FİLMİN ÖYKÜSÜ 2: Film Devam EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin