FİLMİN ÖYKÜSÜ 2: Film Devam Ediyor

BENİ YILDIRAMAZSIN

Jameela;
Rohini abla çıktıktan sonra iki saat daha çalıştım sonra çıkıp Sidhart'la buluşacağımız yere gittim. Saat 17.00'da buluşucaktık. Ve saat tam. 17.00'da Sidhart içeri girdi. Bu kadarda dakik olunmaz ki.
"Sonunda gelebildin"
"17.00 demiştik saat 17.00 bende burdayım.Erken geliceğimi mi düşündün?"
"Yok canım nasıl düşünebilirim senin bir ODDDUNN olduğunu unutmuşum."
"Avukat hanım oturup davayı konuşabilir miyiz?"
"Sen... Neyse oturalım."
Oturup konuştuk. İşin garibi iş konuşurken gayet nazik ve dürüst olabiliyor. Sanki iki gündür kavga ettiğim adam yok karşımda. Sidhart bi zamandan sonra anlatmaya kaptırdı. Hararetli hararetli
"O hadsizlere ders vermek isterdim aklımdanda kaç tane plan yapmıştım ama önümda babam gibi bir dağ var ne yaparsan yap hukuki olanı yap diyor." Dedi. İkimizde durup birbirimize baktık. Kendimi ne kadar tutsamda gülmemek elde değil. O sinirli ama sakin adam çirkefleşmişti. Birden ikimizde gülmeye başladık. İki gündür ilk defa güldüğünü gördüm. Bu adam gülünce fazla tatlı oluyor yâr. Aré ne diyorum ben kendine gel Jameela.

Sidhart;
Jameela'nın karşısında birden her şey döküldü. Hiç olmadığım kadar rahat davrandım. Bu kıza güvenmemek elde değil ama ne biliyim yinede onu sinirlendirmek ve onunla didişmek daha eğlenceli. Gerekli belgeleride konuştuktan sonra ayrıldık.
Eve gidip gün içinde Rahul abinin verdiği işleri yapıp yattım.
________________

(Sabah)
Rohini;
"Rohini.... Rohini... Rohini! ROHINI KHAN!" Uykuyu bölen bir koca nasılda sevimli değil mi? Uyku sersemi bir şekilde
"Ha?!" Dedim
"Aşkım Farha arıyor."
"Açsana."
"Seni arıyor."
"Rahul seni arıyor beni arıyor mu ar aç işte."
"Ha doğru."
Gözlerimi açtım.
"Dur yâr benim açıcağımı sanıp senin açtığını görünce nasıl bi tepki vericek merak ediyorum."
"Her şey bir şeyler kaybeder mesela altın değer kaybeder ama Rohini Rohini'liğinden hiçbir şey kaybetmez."
"Are vâh güzel oldu bu hadi açta hoparlöre al." Rahul telefonu açıp hoparlöre aldı.
"Are aramasak arayacağınız yok yâr."
"Sanada günaydın Farha."
"Yâr boşver günaydını aree bir dakika sen Rahul'sün Rohini nerde?"
Rahul göz kırptı aklından ne geçiyor acaba
"İşe gitti."
"Bu saatte mi? Bu saatte iş mi olurmuş. Bu kız fazla çalışıyor...... Bir dakika bir dakika siz bu saatte kalkmazsınız ki."
"İşte doğru cevap bu saatte kalkmazsak sen neden bizi bu saatte aradın."
"Çünkü biz bu saatte kalktık."
"Zorunuz neydi yâr." Dedim gülerek.
"ROHIIIINIIIIIIII YÂÂÂARRR ÇOK ÖZLEMİŞİM SESİNİ"
"Farha sessiz ol çocuğum var benim uyanabilir ki sabahın 7sinsa uyanmasını istemiyorum."
"Senin var bizim yok dimi. Aralarında sadece bir buçuk ay var."
"Farha biz uyuyoruz yâr sen konuş."
"Are dur kapıyı açın."
"Neden?"
"Siz açın görürsünüz nedenini."
Rahulle birbirmize baktık. Ve beraber kapıya gidip açtık. Farha ve Ajay karşımızda duruyolar.
"A-a-aré yâr sizin ne işiniz var burda?" Dedim
"Bir hafta sonra bir ufaklığın doğum günü varmış."
Rahul "Daha bir hafta vardı." Dedi şaşkın bir şekilde. Gülerek koluna vurdum.
"Biz sabahın 7sinda kalkmaya alışkın değilizde o yüzden saçmalayabiliyoruz."
"Ne laf ettiniz yâr isterseniz gidelim."
"Yok hayır ya hoşgeldiniz işte." Dedim gülerek ve Farha'ya sarıldım. Ajay'lada selamlaştıktan sonra salona geçtik.
Ajay "Annemlerden önce size geldik değerinizi bilin."
Rahul "İyi halt yediniz kardeşim."
Yine gülerek Rahul'ün koluna vurdum.
"Rahuul." Dedim gülerek.
Farha "Eee yâr ne yapıyorsunuz."
Rahul "Farha saat sabahın 7si sence bu konuşmayı yapmalımıyız. Bence biz size yatak hazırlayalım sizde yatın bizde."
"Yâr biz sizin uykunuzu böldük değil mi özür dileriz. Siz gidin yatın biz burda takılırız hadi yatın."
"Evet Rohini hadi biz yatalım onlar takılır burda."
"Rahul saçmalama." Dedim gülerek.
Farha "Rohini Aditi'yi nereye yatırabilirim."
"Sameer'in odasında ufak bi yatak var gel oraya yatıralım."
Farha'yla Sameer'in odasına çıkıp Aditi'yi yatırdık. Odadan çıkmadan
Farha "Yâr uzun zamandır görüşemiyoruz çok özlemişim."
"Bende yâr. Delhi'dekiler nasıl. Annem babam Nandi Divya teyze?"
"Hepsi çok iyi. Arada gelin yâr. Ordaki eviniz küflendi neredeyse."
"Yâr Rahul'ünde benimde işlerim çok fazla bizde istiyoruz gelmeyi ama durum mâlum. Gerçi gelme olasılığımız artık daha fazla. İkimizinde asistanı var artık. Eee başka ne var orda."
"Aynı kızım bizim mahalle işte sürekli eğlence gülmece. Annenlerle konuştun mu onlar ne zaman gelicek?"
"5 gün sonra geliceklermiş. Boşuna ayak bağı olmayalım sana dediler.... Farha!"
"Ne oldu yâr?"
"Sameer'in doğum günü 7 gün sonraysa bizim evlilik yıldönümümüz 6 gün sonra. O gün hatırlamıyor musun hepimiz beraberken benim sancım tutmuştu. Doğum 03.00da olduğu için Sameer'in doğum günü 1 gün sonra oldu. Yâr ben bunu nasıl unuttum."
"Ne yapıcaksın peki aklında ne var ?"
"Farha şu an aklıma geldi zaten yıldönümümüz olduğu aklıma anında fikir gelmiyo. Düşünücez artık."
"Neyse inelim bir çocuğu yatırmak bu kadar uzun sürmez sonuçta."
Evet millet yeni bir konu gündemde yıldönümümüz. Kapsamlı bir alışveriş yapmam lazım. Oğluşuma doğum günü hediyesi, doğum günü kıyafeti, süslemeler ve kocacıģıma hediye, sürpriz, kıyafet...

Jameela;
Telefon uykuma savaş açtı sanki. Kaç kere çaldı bilmiyorum ama arayan ısrarla aramaya bende bakmamaya devam ediyorum. Şimdi evde olsam annem merakla odama girer beni uyandırır.
'Kızım açsana durmadan çalıyor.' Derdi. Acaba annem mi? Bir şey mi oldu? Jam kafanda hikaye yazıcağına kalk ve bak. Yoksa birazdan ablam ve eniştem uyanıcak. Telefonu elime aldığımda ufak çaplı şok geçirdim. Sidhart arıyordu. Bu saatte! Şu adama biri terbiye versin. Uyku diye bir şey var. Uyku sersemi telefonu açtım.
"Dojeks telefonu açmayı planlamıyordun heralde."
"Bu saatte neden aradın Sidhart"
"Sen ve bana Sidhart demek. Ne oldu rüyanda dayak mı yedin."
Ağzımda geveleyerek "Ben yemedim de senin yemen yakındır" dedim.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok demedim ne oldu?"
"Benim avukatım ben uyanıkken uyumamalı. Avukat kriterlerime aykırı."
"Hay kriterlerin bats...... pardon ne oldu söyle artık."
"Sesimden bu kadar çabuk mu sıkıldın Dojeks bi avukat olarak senden bunu beklemezdim hiç yakıştıramadım."
"Sidhart ne olduģunu söyliyicek misin yoksa telefonu kapatayım mı?"
"Tamam söyliyicem. Ya dün biz eksiksiz yaptık dimi her şeyi yani hiç bir eskiģimiz yok."
"NE!? Bunun için mi sabahın 7sinde uyandırdın beni. Gün içindede sorabilirdin bunu!"
"Aklıma bir şey takıldığında uyuyamam."
"Uyuyamasaydın o zaman beni neden uyandırıyorsun. Senin aklına o ykıldı benim sinirimede sen saol güne çok güzel başladım."
"Bak kızım ben uyumazken içimi bir şey kemirirken avukatımda uyuyamaz tamam mı eğer yapamıyıcaksan bu işi bırak."
"Bana bağırma!"
"İstediğimi yaparım! Hem sen benim avukatımsın ne diyosam onu yapmak zorundasın!"
"Sen avukatlığı yanlış anlamışsın. Hukiki olarak seni savunurum ama kişisel olarak sen naparsan onu yapmak zorunda değilim. Bu arada anlamadığımı sanma BENİ YILDIRAMAZSIN YUVRAJ!!!"
Zafer benim son sözü söyleyip yüzüne kapattım. Bay kibirli beni yıldırabileceģini sanıyor ama çok bekler. Öyle bir şey olmıyıcak. Hırsıma hırs kattıģın için saol Yuvraj! Bu arada biz yine kavga ettik değil mi? Tanışalı 3 gün oldu yâr. Günlük kavgamızı etmeden rahat edemiyoruz. Kimseyle bu kadar kavga etmemiştim. Kavgacı kibirli ukala Sidhart Yuvraj Singh seni alt edicem!

___________

Canlar hikaye nasıl gidiyor bakalım. 😉 Bu arada aklımda hikaye ile ilgili çok ilginç şeyler var 20 bölüm sonrası bile kafamda diyebilirim. Filmin Öyküsü 1 de olduğu gibi yine 5. Bölümü yazarken 25. Bölümü kurguluyorum kafamda 😂 vee sizi çok ilginç şeyler bekliyor haberiniz ola takipte kalın aşkla kalın 😉😉