Soomin'in Ağzından
Alarmımın sesiyle uyanmayı beklerken telefonuma birbiri ardına gelen bildirim sesleriyle uyandım. Gözlerimi ovuşturup uyanmaya çalışırken kimden mesaj geldiğini tahmin etmeye çalışıyordum. Beni kimse arayıp sormazdı ki, sadece zaman bulduğunda Jimin mesaj atar ya da arardı. Telefonumu elime aldığım da sosyal medya hesaplarımdan onlarca bildirim geldiğini gördüm, yorumları okumaya başlayınca ise adeta kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.
"Oppamdan uzak dur sürtük."
"Senden nefret ediyorum, Jimin oppamın peşini bırak."
"Bu fotoğrafın çekildiği yeri biliyorum, senin evini bulacağım beni bekle!"
Sonumun geldiğini düşündüm, her şey bitmişti. Mutlu sonlara inanmazdım zaten, ama Jimin sanki hiç bitmeyecek gibi hisettirmişti, hep mutlu olacakmışız gibi...
Jimin ne yapıyordur diye düşündüm. Ya benim yüzümden azar işittiyse, ya benim yüzümden hayranlarını kaybederse? Ben o zaman nasıl yaşarım?
Elimde telefonla kalakalıp öylece boş duvara bakarken telefonumun çalmasıyla titredim. Bilmediğim bir numara beni arıyordu. Korkak ellerimle açma tuşuna bastım, sesimin titrememesini dileyerek konuştum:
"A-Alo"
"Merhaba, ben Bighit'ten arıyorum. Başkanımız sizinle görüşmek istiyor. Buraya gelebilir misiniz?"
"T-tamam"
"Biz sizi evinizden alacağız, bizi bekleyin."
"Ev adre-"
"Adresi Jimin'inden öğrendik. İyi günler."
Cevap vermemi beklemeden telefonu yüzüme kapattı. Telefondaki bu sekreter bayan bile bana kızarcasına konuşmuştu. Şirkete gidince olabilecekler düşündüğümde aklımı kaybedecek gibi oldum.
Her şeyin yolunda gideceğine kendimi inandırmaya çalışıp sakin olmaya çalışken hazırlandım ve beklemeye başladım. Özür dilerim Jimin, böyle olmasını istemezdim.
Biraz sonra kapının önüne siyah, lüks bir araba geldi. Bu sadece televizyonlarda görebileceğim türden bir arabaydı.
♚♚♚
Arabadan inip Bighit binasının önüne geldiğim de Tanrıdan her şeyin düzgün gitmesini diledim. Öyle olacağına inanmasamda... İçeri girerken kendi kendime mırıldandım "Buradan çıktığımda her şey bitmiş olabilir, Jimin'i tamamen kaybetmiş olabilirim."
Telefonda konuştuğum kişi olduğunu tahmin ettiğim bayan başkanın odasına kadar bana eşlik etti. Üstümü düzelttim ve kapıyı tıklatarak içeri girdim. Hemen karşıdaki büyük masada oturan başkan ile göz göze geldim, onun karşısında ise Jimin oturuyordu. Gözlerimi başkandan çekip Jimin'e baktım.
Jimin bana ifadesiz bir şekilde bakıyordu her zaman baktığı aşk dolu bakışlarından tamamen farklı...
Jimin'in Ağzından
Soomin içeri girdiğinde başkan eliyle koltuğu işaret etti. Karşımdaki koltuğa oturmasıyla başkana dönüp konuşmama devam ettim;
"Biz kötü bir şey yapmıyoruz!"
Soomin bağırdığımı duyunca irkildi, biraz önceki tartışmalarımızı duysa kim bilir nasıl korkardı. Soomin olduğu için konuşmalarıma dikkat etmem gerektiğini düşündüm lakin bu konuda pek başarılı olamadım.
"Sadece kendine değil tüm gruba zarar veriyorsun!"
"Umrumda bile değil!" cümlemi bitirmemle içimi bir pişmanlık kapladı. Tabii ki umrumdalardı ama şu an karşımdaki bu adam ne derse tam tersini söyleyecek durumdaydım. Onun için iki kere iki dört ise benim için beş idi.
"Umrunda değil mi? Demek öyle Jimin! Odamı terk et! Giderken şu kızı da yanında götürmeyi unutma!" eliyle Soomin'i işaret edip iğrenir bir şekilde baktığında sinirlerime hakim olamadım ve ani bir şekilde ayağa kalktım. Benimle aynı anda Soomin'de kalktı ve kolumdan tutarken konuştu. Sesi ağlamaklı çıkıyordu.
"B-biz özür dileriz." Bu cümleyi duyduktan sonra hakim olmakta zorlandığım sinirlerim daha da arttı. Soomin'e dönüp bağırdım:
"Neden özür diliyorsun!? Özür dilenecek bir şey yok!" cümlemi bitirmemle kolumu elinden kurtarıp onu dışarıya doğru çekiştirmeye başladım.
♚♚♚
Soomin'e sıkıca sarıldım. Kafasını boyun girintime koymuş ağlıyordu, benim yüzümden ağlıyordu, onu hiç ağlatmayacağıma söz vermiştim ama verdiğim sözü tutamadım. Yüzünü bana döndürüp konuştum:
"Her şey yoluna girecek Soomin merak etme, her şey düzelecek."
"Olmayacak Jimin, hiçbir şey düzelmeyecek. Ben bu olanlara katlanamıyorum."
"Bu ne demek oluyor? Pes mi ediyorsun?" Korkarak sormuştum, vereceği cevaptan ölesiye korkuyordum.
❍❍❍
VOTE VERMEZSENİZ YENİ BÖLÜM ATMAM BAKIN, ONA GÖRE ADSFGFG
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST FANGIRL | Park Jimin
FanfictionHayatımın en kötü günlerini geçirirken sen beni iyileştirdin Park Jimin. Senin bundan haberin yoktu, beni tanımıyordun ama bilgisayar ekranından gördüğüm gülümsemen her şeyi unutmamı sağlıyordu, tüm kötü anılarımı... ~Az miktar da Vhope içerir~