JUST FANGIRL | Park Jimin

『19.Bölüm』

Jimin'in Ağzından

1 Hafta sonra

İnsanlara anlatabilsem derdimi, ne kadar sevdiğimi gösterebilsem, o zaman hak verecekler bana. Şöyle diyecekler; Sen o kız olmadan yaşayamazsın ki, dayanamazsın kalbinin acısına. Sakın onu sevmeyi bırakma!
~~~

Ortalığın biraz olsun durgunlaşmış olabileceğini düşünerek interneti açtım ve aramaya ismimi yazdım. Birkaç magazin sitesini açıp okuyacağım sırada Taehyung'un aniden içeri girip "Dur!" demesiyle irkildim.

"Ne yapıyorsun Tae?"

"Elalemin senin hakkında ne yorum yaptığı boşver dostum. İnsanlar sadece konuşur ve dedikodu yapar. Ona nasıl baktığını biliyorum, dünyadaki en güzel varlıkmış gibi bakıyorsun, her an kırılacakmış gibi nazik davranıyorsun." Söylediklerini duyduğumda yanaklarımın kızarmasına engel olamadım.

"Diyeceğim o ki Jimin, seviyorsan bırakma bence. Sevdiğin insanın da seni seviyor olması mucizevi bir şey değil mi?"

"Öyle mi?"

"Tabii ki de öyle, aptal!"

♚♚♚

"Şimdi içeri girip konuşacağım ve her şey yolunda gidecek. Tamam Jimin sorun yok, endişelenme." Kendimi teselli etme çabalarımın içeri girince hiçbir işe yaramadığını anladım çünkü dizlerim titriyordu.

Daha önce ezberlediğim cümleleri birbiri ardına söylemeye başladım:

"Özür dilerim ama onu sevmeyi bırakmayacağım, her türlü yaptırıma hazırım. Bana bütün cezaları verebilirsiniz fakat şunu bilmenizi istiyorum yaptığım şeyden dolayı pişman değilim ve hiçbir zamanda olmayacağım." Söyleyeceklerim bittiğinde nefes nefese kaldım, bu kadar hızlı söylememem gerekiyordu değil mi? Konuşmam boyunca mimiksiz bir şekilde beni dinleyen başkan çenesinde tuttuğu elini aşağıya indirdi ve konuşma başladı:

"Acıklı bir aşk hikayesi gibi görünüyor. Romeo ve Juliet'in günümüz versiyonu, bende bu oyundaki kötü karakter oluyorum öyle değil mi?" Kaşlarını kaldırıp imalı bir şekilde sorduğunda içimden cevap vermek gelmedi.

"Ben her zaman sizin iyiliğinizi istedim Jimin, şimdi bana kötü adam muamelesi yapamazsınız. Sen buraya ilk geldiğinde 15 yaşında bir çocuktun, üzerinde biraz olsun hakkım var değil mi?"

"Üzerimdeki emeğiniz çok büyük, sizin sayenizde buralardayım."

"En azından bunun farkındasın." Oradan kaçıp gitme isteği uyandıran bakışlarından birini attığında bir sonraki adımını korkuyla takip ediyordum. Derin bir iç çekip konuşmaya başladı:

"Geçen hafta o kızın -sevgilin mi demeliyim bilmiyorum- yanına gitmene neden izin verdim Jimin?"

"Bilmem, son kez görmem için mi?"

❍❍❍
Olayları olağanüstü yavaşlıkta ilerleten bir yazar düşünün. Evet o benim asjdjfj

Bir de vote vermezseniz yeni bölüm yok deyip vote gelmemesine rağmen yeni bölüm atan bir yazar düşünün. O da benim -.-