Uyarı: +18 içerik bulunmaktadır.
Selin
Mutfaktakilerle yetinmeyen Ali beni yukarı kata sürükleyip banyoya soktu. Ne yani şimdi biz birlikte duş alan aşk böcükleri mi olacaktık?
Ali beni içeri sokar sokmaz soymaya başladı. Kilodum hariç üzerimdeki her şeyden kurtulduktan sonra kendi üstündekileri de çıkarmaya başladı.
Benimkinin aksine baksırını çıkardı.
Beni aniden banyo duvarına yasladı ve sertliğini hissetmemi sağladı. Sürtünmeye başladı. Aşağı yukarı,sağa,sola... Ve tekrar aşağı, yukarı, sağa,sola.
O sürtündükçe inledim. İnledikçe tırnaklarımı sırtına geçirdim.
Birden havalandım. Ali beni duşa kabine getirdi. Tekrar duvara yasladı. Deli gibi öpüşmeye başladık. Öpüşmemiz gittikçe derinlerken alt taraflarımızı sürterek birbirimizi çıldırttık.
Ali'nin aniden içime girmesi,gitgellere başlaması,adını defalarca haykırtması,hırıltılı ve boğuk inlemelerimiz ve en sonunda ikimizin de gelmesi ile duş fantazimiz de sona erdi. İkimiz de yıkandık ve duştan çıktık.
Duştan çıkar çıkmaz bornozu üstüme geçirdim. Ali'ye bakmamaya özen göstererek banyodan çıktım. Ali bunu farketmiş olacak ki arkamdan "Selin" diye seslendi. Yine yüzüne bakmamaya özen göstererek "Ne ?" Diye karşılık verdim.
- Selin benden utanıyor olamazsın. Niye yüzüme bakmıyorsun?
- Farketmemişim ya. Yoksa niye senden utanayım ki?
- Bence de utanmamalısın. Zaten utanmış olman çok saçma olurdu. Göreceğimi gördüm. Hem de parmakla sayamayacağım kadar fazla.
- Ya, hayvan. Utanmıyorum dedim,utanmayacağımı söylemedim.
- Yaparken öyle demiyorsun ama.
- Aliii!
- Tamam sustum karıcığım.
- Yok konuş konuş. Nasıl olsa 1 hafta boyunca bana dokunamayacaksın.
- Ne? Ne demek dokunamayacaksın?
- Gayet açık kocacığım. Bu beni utandırmanın cezası. Bir hafta sana benim tenim yasak. Ha öpmek de yok.
- Selin seni s*ker*m.
- O bir hafta ikiye çıkmadan sus bence .
- Bak özür dilerim. Bir daha asla seni utandırmayacağım.
- Alii! Bak üç hafta yaparım şimdi. Bir hafta dokunmak yok dedim.
...
Yatağa ilerledim. Çok yorulmuştum. Bu yüzden uykuya çabuk daldım.
Sabah kalktığımda üzerimde olan Ali'yi görünce nedense hiç şaşırmadı.
- Alii! Kalk üstümden. Sen ne yapıyorsun? Kalk dedim sana!
- Selin çeneni kapa ve uyu.
- Ali ya üstümden kalkarsın ya da iki haftaya çıkar cezan.
- Ceza mı? Sence ben bu cezaya uyar mıyım Selin?
- Uymak zorundasın.
"Uymuyorum lan!" Deyip dudaklarımı öpmeye başladı. Karşılık vermedim.
- Selin karşılık ver beni çıldırtma kadın.
- Vermiyorum.
- Öyle mi? Sen bilirsin.
Daha da sert öpmeye başlamıştı. Öpüşüne karşılık verip vermemeyi düşünürken kapının çalmasıyla dudaklarımız ayrıldı.
- Kim geldi ki bu saatte?
- Kim bilmiyorum ama kimse gönder ve yanıma geri gel Selin.
- Saçmalama Ali. Kalk da kapıyı aç.
- Selin git aç şu kapıyı.
- Bornozla mı? Peki kocam beni birinin böyle görmesine izin veriyorsa açarım.
Ayağı kalkmamla yatağa fırlatılmam bir oldu.
"Sen bu kılıkla kapı açarsan seni de o kapıdakini de öldürürüm." Diyip odadan çıktı ve kapıyı açmaya gitti. Ben de üstümü giyinip aşağı indim.
Gelen yıllar önce hayatımdan çıkardığım Kaan'ın abisi Murat Abiden başkası değildi.
Peki ama niye gelmişti? Belki onun bir suçu yoktu. Ne fark eder ki? Benim görmek istemediğim biri o.
Gözlerimiz buluştuğunda anlam veremediğim bir ifadeyle bana gülümsedi.
- Nasılsın Selin?
- Murat Abi ne işin var senin burada?
O sırada Ali'nin Murat Abiye öldürücü bakışlar attığını gördüm. Sanki aralarında bir şeyler yaşanmış gibiydi. Ali basit bir kıskançlık yüzünden abi dediğim insana böyle nefretle bakacak biri değil.
- Seni görmek için geldim Selinciğim.
Yeni bir bölümün daha sonuna geldik. Bu bölüm pek içime sinmedi. Ama yine de yazmaya çalıştım.
Bölüme yorum yapıp ileriki bölümler için öneride bulunursanız gerçekten çok mutlu olurum.
Yeni bölüm en az 3 yorumdan sonra gelecektir.
Hepinize iyi günler dilerim...
