Selin
Hayatımda ilk kez kendimi yalnız hissetmedim. Ben o günden sonra kendime bir söz vermiştim. Ama o büyük sözümden dönecek kadar çok istedim ben onu. Bunun adı "Aşk" mı? Henüz adlandıramam. Ama kesinlikle bir "hata" değil. Olmayacak...Sabaha onun kollarında uyandım. Mavilikleri kapalıyken onu özlüyordum. Özlemimi dün gece çekiştirip durduğum saçlarıyla giderdim. Bu öyle rahatlatıcı bir histi ki. Onu öpme isteğim her geçen dakika artıyordu. İsteğimi bastırmak yerine onu öpmeye karar verdim. Dudaklarına yaklaştım."Seni seviyorum." Dedim ve dudağına masum bir öpücük bıraktım. Hemen gözlerini açtı ve üzerime çıktı. "Demek beni seviyorsun. Ama ben sana aşığım." Diyip dudaklarıma kapandı. Nefesimiz kesilene kadar geri çekilmedik. Ali biraz soluklanmak için geri çekildiğinde dün geceki arzumun yine bende belirdiğini hissettim. Onu omuzlarından tutup kendime çektim. Öpüşmemiz gittikçe derinleşirken Ali yine kendini bana bastırmaya başladı. Biz de dün gecenin devamını aynı istek ve tutkuyla getirdik.
Yaraktan kalktığımda kasıklarımda hissettiğim acı tarifsizdi. Tabi Ali Bey sabaha kadar rahat durmadı ki. Hemen kısa bir duş alıp çıktım. Ali ile beraber duş alıp klasik bir duş fantazisi yaşamayı ben de isterdim. Ancak dün gece eve gitmedim ve annemin 45'i aşkın cevapsız aramalarından hiç birine geri dönüş yapmadım. Kesin beni kesicek. Ama ona akşam Tuğçe'lerde kaldığım yalanını uydurabilirim.
Ali ile hazırlanıp otelden çıktık. Ağrım biraz hafiflemişti. Ali "Ağrın var mı?" Diyince biraz kızardım. Onun bakışlarındaki munzurlukla cevap verdim ona.
- Sayende evet.
Ali de munzur bir cevap verdi.
- Hızlı olmamı söyleyen sendin sevgilim , ben yavaş olabileceğimi söyledim.
Bu çocuk beni öldürmek mi istiyor? Kardeşi ve kuzeniyle ensest ilişki yaşayıp da Utanç Yürüyüşüne mahkum edilen Cersei Lannister gibi hissettim bir an kendimi. Her seferisinde beni utandıracak şeyler buluyordu bu Ali.Eve geldiğimizde direk odama geçtim. Hemen makyaj malzemelerimin içinsen fondöteni seçip Ali'nin tüm ısrarlarıma rağmen yaptığı morlukları kapattım. Ardından üstümü değiştirip aşağı indim.
Salona geçtiğimde sinir küpüne dönmüş bir adet Güneş Mertoğlu gördüm. Mertoğlu mu dedim? İyi de bunlar evlenmedi ki daha. Neyse...
- Selin kızım nerdesin sen? Meraktan ölecektim.
- Partideyken uyuyakalmışım anneciğim Ali'ler de beni uyandırmak istememiş. Orada kaldık.
- Peki niye haber vermiyorsun Selin? O gece de böyle yapmıştın. Hatırlıyor musun!
Annem öyle diyince başımdan kaynar sular döküldü. Niye ben o günü unutmaya çalışırken sürekli karşıma çıkıyor?
- Özür dilerim anne haber vermeliydim. Ama hatırlıyor musun ben o hayatımı karartan geceyi yaşarken sen gizli aşığın Haluk Mertoğlu ile görüşüyordun.
Dememle annemin suratıma tokatı çarpması bir oldu. Sesim olduğundan yüksek çıkmıştı ve bu olayda hiç bir suçu olmayan annemi suçlamıştım.
Tokattan sonra annem "Özür dilerim, ben senin için çok korktum. Başına bir şey geldi sandım. Defalarca aramama da cevap vermeyince... Devamını getirmesine izin vermedi hıçkırıkları. Ona sarıldım tüm gücümle. Hatalı olan bu sefer bendim. Annemi kandırdım ve ne kadar bunu dile getirmek zor olsa da " üvey kardeşim" ile birlikte oldum. Bir hataydı evet ! Yasaktık biz birbirimize. Ama oldu işte.
Annemi bırakıp Ali'nin yanına çıktım. Odasının kapısını çalmadan içeri girdim ve "Benim yasağım ol " diyip dudaklarına yapıştım. Karşılık verdi. O benim yasağımdı, ilk aşkım ve son aşkım da olacaktı.Çok hızlı yazdım bu bölümü hatalarım olabilir. Affedin. Şimdi fizik sınavına çalışacağım Salı gününe kadar yoğunum, Çarşamba gününden sonra ise günde 2 bölüm yayınlayacağım. Umarım beğenirsiniz...