Selin
Sırt çantamla aşağı indim. Salona geçtiğimde Rana Hanım ile annem kahve içiyordu.
Rana Hanım anneme babamı sordu. Hatta önceden evlenip evlenmediğini sordu. Çıldırdım. Ne demeye getiriyordu bu kadın?
"Annem sandığınız gibi bir kadın değil. Babama gelince de o 12 yıl önce bir trafik kazasında öldü."
- Ben kötü bir şey demedim Selinciğim. Sadece merak ettim.
- Öyle mi? Ben de merak ediyorum Rana Hanım sizin kocanız kim? Nerede şimdi o ? Hiç göremedim."
Annem araya girdi. " Selin haddini aşma ve odana çık."
" Ama ann-
- Selin odana ! Uzun bir süreden sonra ses tonunu yükseltti bana.
Tam odama çıkıyordum ki boş odalardan birine çekildim. Kolumdan tutup beni içeri çekti ve aniden dudaklarıma yapıştı. Bu Ali'den başkası değildi. Hemen karşılık verdim. Benim karşılık vermemden aldığı cesaretle daha sert öpmeye başladı.
Hassas içerik var istemeyen pas geçsin
Dilini de oyunumuza dahil ettiğinde ağzının içine istemsiz boğuk bir inleme bıraktım. Beni birden duvara yasladı ve kalçalarımı sıkmaya başladı. Kalçalarımdan belime kaydı elleri. O an yapmaman gereken bir şey yaptım ve ayak bileklerimi onun beline doladım. Bu pozisyonda Küçük Ali'yi ( aslında çok küçük gibi görünmüyor ) hissettim yine, yine, yeniden... Aniden ikimizin de ağzından bir inleme koptu. Ali yine dudaklarıma saldırdı ve tam karşılık verecekken odanın kapısı aniden açıldı. Gelen...
Devam edebilirsiniz.
Ali
Selin ile o uygunsuz durumumuzu hizmetçimiz Zuhal böldü. Bizi görünce ağzı açık kaldı. Tam dışarı çıkacakken onu yakaladım ve "Eğer gördüklerinden birine bahsedersen senin için hiç iyi olmaz"
Kadın apaçık tehdidimin karşısında kafasını salladı ve uzaklaştı. Selin'e döndüm. Yüzü bembeyazdı. Bu aptal kadın kimseye bir şey söyleyemez ki. Ne oldu Selin'e böyle?
- Selin korkma o kadın kimseye bir şey söylemez.
- Benim korktuğum o kadın değil Ali. Dedi ve odadan çıkıp gitti.
Belki de haklıydı. Selin ile tanışalı 2 gün oldu ve ben ona bunları yapıyordum. Bu yaptıklarım çok yanlıştı. Ondan uzak durmalıydım. Onu kendimden uzaklaştırmalıydım. Selin'e mesaj yolladım. " Ben bir arkadaşımla buluşucam. Şile 'ye gelemeyeceğim. Üzgünüm."
Selin
Odamda aramızda yaşananları düşünürken telefonuma gelen mesaja baktım. Şile'ye gelmeyecekmişmiş de bir arkadaşıyla buluşacakmışmış. Kendi kaybeder. Ben Selin Yılmaz'ım ve beni eken bir erkeğin arkasından asla üzülmem.
Hemen kıyafetlerimi değiştirdim ve geçen gün önünden geçip de giremediğim bara gitmek için yola koyuldum.
Ali
Kafa dağıtmak için her zaman buluştuğumuz mekandaydık. Emre ile eğlenirken yanımıza iki kız geldi. Esmer olan Emre'ye yazmakla meşgulken botokslu dudakları ve bana itici gelen o platin sarı saçları olan kız bana iyice yaklaştı. Selin'i unutmam lazımdı. Onu unutmalıydım bu yüzden şu an tiksinerek baktığım çakma sarışının bana yaklaşmasına sesimi çıkarmadım. Biraz daha zaman geçirdik.
Saatlerce içtim Emre'nin uyarılarını aldırmadan. Sarışın kız bana iyice sokuldu ve beklemediğim bir andan beni kendine çekip öpmeye başladı. Bu yaptığı beni ne kadar sinirlendirse de Selin'i unutmak için karşılık verdim. Kendime biraz gelince kızı ittim.
Tam kafamı yana çevirdim ve bana nefretle bakan iki çift gözle buluştum. Ah hayır! Selin bunu gördü. Amacım onu kendimden uzaklaştırmak olsa da bu kadar ağır bir şekilde değildi. Selin kısa bir süre daha gözlerimin içine baktı ve ben gitmesini beklerken yanıma geldi.
Kıza ezici bakışlarla baktı ve bana döndü.
- Çakma sarışınlardan ve botokslulardan hoşlandığını bilmiyordum Aliciğim ?
- Selin bak açıkla-
Lafımı Emre'nin sesi böldü.
" Ali kim bu güzellik? " Tam ağzımı açıyordum ki bu sefer de lafımı Selin böldü.
- Kardeşiyim. Yani üvey kardeşi. Annemle Ali'nin babası yakında evlenecek."
