Dün söz vermiştim bu bölümü sana ithaf ediyorum.
baharcicekleri_13
- Ne demek gitmiyorsun? Senden mi izin alacağım? Sen kimsin de bana emir veriyorsun?
- Ben senin kocanın lan! Şimdi şu gereksiz kıskançlığı bırakıp otur şuraya!
- Gereksiz kıskançlık? Öyle mi? Bak o zaman bunlara.
Telefondaki mesajları gördüğünde afalladı.
- Aynı mesajlar benim telefonuma başka bir erkek tarafından yollansaydı ve sen ne düşünürdün? Daha doğrusu ne yapardın?
- Seni de o adamı da s*ker*m Selin! Anladın mı beni? Benden başka hiç bir erkekle görüşmeyeceksin. Benim yanımda başka erkeklerden bahsetmeyeceksin!
- Farkındaysan bu mesajlar senin telefonunda. Sana bağırması gereken benim.
- Selin seninle bu konuyu ilk ve son kez konuşuyorum. Ben seni hiç aldatmadım,aldatmam. Eğer ki bu kapıdan dışarı yapmadığım bir şey yüzünden adım atarsan, bir daha asla geri dönemezsin.
- Sen bana böyle bir durumda inanır mıydın?
- Bilmiyorum.
- Ben sana inanmak istiyorum, ama yapamam Ali. Üzgünüm...
- Gidecek misin Selin?
- Mecburum. Sana inanmıyorum.
- Hoşçakal o zaman...
Az önce "Gidemezsin" diyen adam neredeydi? Demek seni sevmiyor kızım. Sevse asla gitmeme izin vermezdi.
Koltukta olan çantamı aldım. O'na son kez döndüm.
- Yarın Nazlı'yı eşyalarımı alması için gönderirim. Yarın Pazar. Boşanma davasını Pazartesi sabahı açmaya gideriz.
Hiç sesini çıkarmadı. Sessizce onaylıyordu beni. Bu kadar kolay vazgeçti demek benden.
Son hamlemde de sessiz kalırsa beni hiç sevmediğine emin olacağım.
- Ha bir de bende sana ait olan bir şey var.
Yüzüğü parmağımdan çıkarıp avucuna bıraktım.
Yüzüne, tam gözlerinin içine son kez baktım ve kapıya ilerledim.
Bekledim. "Gitme." Demesini bekledim. Ama o hiç bir şey yapmadı. Gitmemi bekledi.
Evden çıktığımda perişan bir haldeydim. Bastıran yağmurdan sırılsıklam olmuştum. Belki bu yağmur beni hasta edecekti. Etsin. Ben zaten yaşamıyorum ki...
Ali
Selin gideli 3 saat oluyor ve ben bir bardayım. Şansa dertleşeceğim biri var yanımda. Okul arkadaşım Alev.
- Selin neden gittin be? Seliin!
- Ali biraz yavaş ol.
- Seliin! Benim hayatımın anlamı. Onu şimdiden özledim be Alev.
- Nerde o zaman Ali? Ben göremiyorum kimseyi.
- Gitti. Beni bırakıp gitti.
- Senin gibi birini bırakıp gittiyse seni haketmemiş demek ki. Sen unut Selin'i. Biliyorum zor ama istersen sana yardımcı olabilirim.
- Nasıl?
- Gel ilk önce gidelim burdan.
- Nereye?
- Evine.
- T-tamam.
Eve geldiğimizde Alev beni koltuğa oturttu.
- Alev sen git artık. Ben bakarım başımın çaresine.
- Saçmalama Ali. Seni bu halde bırakamam. Hadi gel üstünü değiştirelim.
- Tamam.
Merdivenlerden çıkıp yatak odamıza geldik. Sanki odanın her yeri Selin kokuyordu. O kadar özledim ki şimdiden onu. Biraz beni özlemesi ve hatasını anlaması için gitmesine izin verdim. Ama o benden asla ayrılamaz. Buna asla izin vermem.
- Ali? Niye daldın?
- Şey pardon.
- Al giy bu eşofmanları.
- Tamam sen çık.
- Benden utanıyor musun? Saçmalama hadi giyin.
Derdi neydi bu kızın. Selin adını duyar duymaz sevmemişti onu. Belki de kendince haklıydı kadınım.
Selin karım olduğu halde ben giyinirken yüzünü kapatırdı. Bu iş çok garibime gitmişti. Ama Alev'in derdini öğrenebilmek için üstümü onun yanında değiştirmeye başladım.
Gömleğimin düğmelerini bir türlü açamamıştım. Bu sırada yakınımda sıcak bir nefes hissettim. Bu Alev'in nefesiydi. Selin çilek ve vanilya kokardı. O kadar güzeldi ki Selinimin kokusu. Ama Alev'in kokusu hoşlanmadığım bir çiçek esansından ibaretti.
Alev düğmelerimi açarken iyice bana sokulmuştu. Dudaklarıma iyice yaklaşmış nefesini üflüyordu. Tam dudaklarıma eğilmişken aniden onu yatağa ittim. Üzerine çıktım.
Salak onunla olacağımı zannetmiş olacak ki itici yeşil gözleri koyulaşmıştı.
Sarhoş olabilirim. Ancak Selin'i ikimizin yatağında bu sürtükle aldatacak kadar değil.
Birden Alev'in kulağına eğildim.
- Bir daha bana yaklaşırsan seni gebertirim. O mesajları da sen yolladın değil mi?
Cevap vermeyince boğazını sıktım.
- Bana cevap ver lan!
Korkmuştu. Kafasını salladı. Bulunduğum iğrenç pozisyonu farkedip hemen onun üzerinden kalktım.
- Ali ben seni seviyorum. Sana aşığım. Seni sevmeyen bir kadın yü-
Alev'in suratına geçirdiğim tokat ile cümlesinin devamını getirmesine fırsat tanımadım.
Selin'e ettiği laflar beni iyice çileden çıkarmıştı. Hayatımda ilk kez bir kadına vurmuştum.
- Defol ve bir daha da karşıma sakın çıkma.
Alev odadan hızlı adımlarla çıktı. Ben ise Selin'in kokusuyla uyumaya karar verdim. Onun yastığına sarılacaktım.
Yatağımıza ilerledim. Biz ne güzel geceler geçirmiştik bu odada. Korkmadan öpmüştüm onu ilk kez bu yatakta... Yaklaşık bir saat boyunca Selin ile yaşadığım o güzel anları anımsadığım dakikaları telefonuma gelen mesaj böldü. Mesaj Alev sürtüğündendi.
"Sen onun için yas tutmaya devam et. O seni çoktan unutmuş. Bana inanmıyorsun bu fotoğrafa inan."
Fotoğrafta Selin bir adamla dans ediyordu. Samimiydiler. Belki de bu gecenin sonu bir yatakta bitmişti.
Hemen yataktan kalktım. Sen bittin Selin. Seni öyle bir s*k*cem ki... Oturamayacaksın ağrıdan. O herifi de geberteceğim.
Ben yapmadığım bir şey yüzünden bunları yaşarken o başka bir adamla eğleniyor.
Alev'e mesaj çektim.
"Konum at."
Cevap fazla gecikmedi. Alev'in attığı adres Bebek'teki barlardan biriydi. Ben de Selin'den önce sık sık bu bara giderdim.
Bara geldiğimde Selin'i aramaya başladım. Bulmam geç olmadı. O adamın yanında oturuyordu. Adam elini Selin'in omzuna atmış ve resmen ağzının içine girmişti.
Selin'in o adamın onu arzuladığının farkında olmaması imkansızdı.
Adam Selin'e daha da yaklaşmaya başlarken yanlarına koşar adımlarla gittim ve adama yumruğumu geçirdim.
Selin beni görünce çığlık attı. Hemen Selin'i kolundan tuttum ve kendime çektim. Kulağına sadece onun duyabileceği bir sesle fısıldadım.
"Sen bittin Selin. Bu gece sabaha kadar seni inleteceğim ve sen bu sırada bana dokunamayacaksın bile."
Selin ne olduğunu idrak etmeye çalışırken dudaklarına yapıştım
Dün gelen istek üzerine uzun yazmaya karar verdim. Yorum gelmezse yb gelmeyecek.
