Ali
Arabayı eve sürdüm ve hemen Selin'in odasına koştum. Gördüğüm manzara ile şok oldum.
Selin kendine bir şey yapmamıştı. O zaman niye böyle bir mesaj yazdı? Şu an umrumda olan neden değil.
Hemen Selin'e yaklaştım ve ona sıkıca sarıldım. O bunları haketmeyecek kadar masumdu.
- Beni çok korkuttun Selin.
- Canının yanmasını istedim. Çünkü sen benim canımı çok yaktın.
Hıçkırarak söylemişti. İçim parçalandı.
Boynuna bir öpücük kondurdum. Sonra saçlarını öpücüklere boğdum. Kulağını öptüm. Emdim. Yanaklarına sulu öpücükler bıraktım. Gamzelerine değdirdim dudaklarımı. Sonra... Sonra dudaklarına geldim. Babam artık umrumda değildi. Öptüm Selin'in dudaklarını.
Selin karşılık vermedi. Karşılık vermeyince alt dudağını dişledim. Bir kaç saniye sonra "Canımı yaksan da seni hala istiyorum." Demesiyle tahrik oldum.
Alt bedenim bu cümleyle aniden kasıldı. Kasılmanın etkisiyle Selin'i kalçalarından tuttum ve sertliğime bastırdım. Selin'in kalçasını aşağı yukarı hareket ettirerek bastırmaya devam ettim. Hafifçe inledi.
Odaya birinin gelip bizi bu şekilde görme ihtimaline karşı Selin'den bir kaç saniye ayrıldım. Homurdandı. Gideceğimi zannetti herhalde.
"Ali" diye seslendi.
Hiç cevap vermeden kapıya yöneldim. Anahtarı çevirdim ve Selin'e döndüm. Yüzündeki hayal kırıklığı anında yok olunca sırıttım. Tam ona doğru gidecekken , O yanıma geldi , beni kapıya yasladı , dudaklarıma yapıştı. Öpüşmemiz derinleşirken az önceki işleme devam ettik. Selin sürtünmeye başladı. Selin sürtünmeye hız verirken aklıma lisedeki "Sürtünme Kuvveti" gelince istemeden güldüm. Şu an sınava girsem ve sınavda "Sürtünme kuvveti nedir ?" Diye sorsalar
"Selin ile ; yatakta,ayakta,kapıda,duvarda , belki ileride tezgahta , kısacası her yerde kasıklarımızın birbirine değmesi ve aşağı yukarı sürtünmesi ile oluşan ve ilk yapıldığında yüksek enerji harcanan kuvvet." Diye cevap verirdim.
Pantolonum patlama noktasına gelmişti . Selin bunu farketmiş olacak ki dudaklarımı bırakıp eğildi ve pantolonumun fermuarını tahrik etmek için inanılmaz bir yavaşlıkta açtı. Pantolonumu aşağı indirdi. Onu izliyordum. Baksırımı da aşağı indirdi.
- Bu her zaman bu kadar şişmek zorunda mı?
- Şişirtme o zaman
Yanıtım üzerine Selin sırıttı .
- Şimdi inmesi için ne yapabiliriz?
- Daha önceki deneyimlerimden bildiğim kadarıyla sadece bir şekilde iner. Onu da sen biliyorsun.
- Daha önce kendini fazlasıyla becermiş olmalısın. Ne diyordunuz siz ona. Ha hatırladım. "Mastürbasyon"
Selin'in dediği şeyle çıldırdım ve onu ayağı kaldırıp bu sefer ben onu kapıya yasladım.
- Sen çok fazla oldun Selin Hanım.
- Ne söylediğimi önemsiyor olamazsın. Şahsen ben beni sevmeyenlerin söylediklerini pek umursamam.
- Beni seviyorsun o zaman.
- Bunu sana mesajda söyledim zaten. Kanıtlamamı ister misin?
Sadece kafamı salladım onu onaylamak için.
Selin ben ve kapı arasından kurtuldu. Yine eğildi. O şeyi yapmayı kafaya koymuştu. Onun üzerindeki askılı badiyi de ben çıkarttım. Gülümsedi. Son kez gözlerime bakıp işe koyuldu. Öptü, ısırdı, yaladı. Beni çıldırttı. Dakikalarca buna izin verdim. Onun ağzına boşaldıktan sonra artık dayanamayacağımı anladım ve onu yatağa ittim. Yine karanlık bir gecede o benimdi. Sabaha kadar inlettim onu ve kulağına defalarca fısıldadım "Seni seviyorum,seni seviyorum,seni seviyorum..."
**************************************************************************
Sabah beraber kalktık ve kahvaltıya indik. Babam aramızda yaşananların farkında olduğundan beni görünce yumruğunu sıktı. Bana döndü.
- Ali bugün şirkete gel. Seni biriyle tanıştıracağım.
- Kiminle ?
- Evleneceğin kızın yani Elif'in babası Fatih Bey ile.
O an Selinle buluştu gözlerimiz. Selin'in gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir bulut belirdi. Ben evlenemezdim. Evlenmeyecektim. Evleneceğim kız Selin'den başkası olamazdı.
Babama döndüm.
- Ben Elif ile evlenmeyeceğim bunu aklınıza sokun !
Kükrememe babam umursamaz bir tavırla cevap verdi.
"Senden izin isteyen yok zaten."
