DİLSİZ.|s.g|

Bölüm 9

Multimedya:Dora

Bölüm Şarkısı:Selena Gomez&Good For You

İyi okumalar :))

**

Bugün sınıfça geziye gidiyoruz.Açıkça söylemek gerekirse hiç istemiyorum.Ben ev kuşuyum.Özellikle evin odam bölümünde çok rahatım.Yatağıma aşık olabilirim.Üzerime kısa kollu tişort, altıma ise yırtık pantolon giydim.Şimdi şort giysem aynen bunlar olacaktı:

Çetin uzun uzun bakacak,sonra o şortu değiştireceksin diye tutturacak.Ben değiştirmem diye artist artist söyleneceğim. En sonunda ya o şort kesilecek ya da ben değiştireceğim.

Şimdi bununla uğraşmak cidden zor geliyor.Üstümde hafif bir kırgınlık var. Hasta olacağım gibi gözüküyor.Zaten ne zaman tatil falan olsa ben mutlaka hasta olurum.Sonunda birlikte evden çıktık ve otobüsün kalkacağı yere gittik.Nehir yanında biriyle beni bekliyordu.Bu çocuğu daha önce görmemiştim.

''Dora canım bu Berke. Kendisi benim kuzenim olur. Kuzen bu da Dora.En yakın arkadaşım.''

Çocukla tanıştık falan ama kanım hiç ısınmadı.Bana piç gülüşü atıp duruyordu.Bende ona en kötü bakışlarımdan atıyordum.Gıcık köpek.Otobüste yine tek başıma kalmıştım.Birden yanıma biri oturdu.İnşallah tanıdığım biridir diye dua ederken gördüğüm kişiyle sinirlerim yine tepeme çıktı.

''Yine ne var Barış.''

''Bir şey mi olması gerekiyor şişko. Yer yok oturdum işte.''

Etrafa baktığımda yer vardı. Şimdi ona bunu söyleyip konuşmaya gücüm yok. Bugün üzerimde bir halsizlik olduğunu söylemiştim.Ona da uğraşmak zor geldi herhalde.Yada ben uğraşmıyorum diye uğraşmıyor da olabilir.Bilmiyorum ve açıkça çokta umrumda değil.

2-3 saat geçtikten sonra otelimize vardık. Ben otel değil kamp yeri gibi bir yer bekliyordum.Bu daha iyi. Hayvan derdi falan yok.Ama kiminle kalacağım? Nehir ile kalamam o Berke Bey yalnız kalmasın diye onunla kalacak. Çetin'de kalır kızlardan biriyle.Barış hayatta olmaz.Off bilmiyorum ya.

''Dora bakar mısın?''
Okulda en çok gıcık olduğum kızlardan biri sesleniyordu.Aslında kızla konuşmuşluğum bile yok.Sadece hareketleri sürtük gibi. Ve ben böyle kişilerden nefret ederim.

''Efendim?''

''Kalacak birini bulamadım.Sende kalacak biri bulamadıysan birlikte kalabiliriz.''

Mecbur bir şekilde kabul ettim.Onunla kalmasam bir hocayla kalırdım ve bu her şeyden sıkıcı.Odaya yavaş adımlarla geldik. Alev çok konuşkandı.Çok konuşup boş konuşan biri olduğu kesindi.Makyaj malzemelerinden başlayıp Justin Bieber'den çıkmıştık. Bir süre sonra pili bitti herhalde çünkü koltukta uyuyakaldı.Üzerime ince bir şal alıp dışarı çıktım.Hava çoktan kararmıştı.Dışarı çıktığımda tek tük insan vardı.

Otelin yanındaki yürüyüş yolunda yürümeye başladım.Aklıma annem geldi.Acaba aklına hiç geldim mi?Aradı mı beni? Ya sıfat olarak baba olan kişi. O beni düşünmese de olur. Biraz daha yürüdükten sonra yorulduğum için olduğum yere oturdum.Yakınımdaki banklardan ses geliyordu.Herhalde iki kişi konuşuyor.Meraklı tarafıma yenik düşüp kimlerin konuştuğuna baktım. Çetin ve Cansu sarılmış bir şekilde konuşuyorlardı.Bir süre sonra sesleri kesildi. Büyük bir ihtimalle öpüşüyorlardı.İçime birden bir acı düştü.

Sen o çocuğu istemedin Dora. Artık ne isterse onu yapar.

İç sesim acı gerçeği tekrardan yüzüme çarptı.Koşarak oradan uzaklaştım.Kalbim neden acıyordu bilmiyorum.Acımaması lazım.Odaya varar varmaz üstümdekileri değiştirmeden hemen yatağıma yattım.Alev çoktan uyumuştu.Kız uyurken bile bakımlı.Hangi insan kırmızı rujla uyur ki.

***

''Ay yeter Dora kalk be kalk.''

Alev'in sesini tamı tamına 1 saattir duyuyorum. 1 saatir bana kalkmam için ısrar ediyor.Ama kalkmayacağım. O yemeğe gidip onları mutlu bir şekilde görmek istemiyorum.Alev en sonunda beni kaldırmaktan vazgeçti ve kıvırtarak odadan çıktı. Sürtük işte ne olacak.Yataktan kendimi zorlayarak çıktım.Koltukta oturan Barış'ı görünce kaşlarım otomatik olarak çatıldı.

''Uyurken hiçte güzel olmuyorsun. Bu ne çirkinlik böyle.''

''Ben yine sadece uyurken çirkin oluyorum. Sen her zaman çirkinsin onu ne yapacağız?''

Dora vurdu gol oldu sayın izleyiciler.Alkış bana.

''Evet çok çirkinim o yüzden peşimde kızlar dolaşıyor.Sende haklısın be.''

Bana piçimsi bir bakış attıktan sonra odadan defolup gitti.Yine söylüyorum. Ondan nefret ediyorum.Aşağıya indiğimde herkes yemeğini yemiş kendi gruplarıyla oturuyordu.Uzaktan Nehir beni gördü ve gözleriyle oraya gelmemi söyledi.Evet gözlerle anlaşabiliyoruz.Nehir'in yanında Berke,Cansu,Çetin,Alev,Barış ve Nil vardı.Herkese selam verdikten sonra tek boş yer olan Alev'in yanına oturdum.Çetin'e baktığımda bana telefonumu işaret etti.Telefonumda bir mesaj vardı.

Ben şimdi masadan kalkıyorum.Benden 2 dakika sonra sende kalk ve yanıma gel.

Yine benim meraklı tarafıma lanetler okudum ve lavaboya gideceğimi söyleyerek masadan kalktım.Dışarıda oturmuş beni bekliyordu.

''Ne var?''
''Neden sürekli Barış'ın yanındasın? Sevgili falan istiyorsan söyle.Sana Barış'tan iyisini bulurum.Bizim sınıftaki Abdulrrezzak tam sana uygun.

''Salak salak konuşma. Barışla sevgili olduğum falanda yok.''

Onu orda tabiri caizse göt gibi bırakıp bizimkilerin yanına geri döndüm.Benim arkamdan o da geldi.Alev hemen söze atıldı.

''Ya çok sıkıcı burası.Şişe çevirmece oynayalım.''

Herkes olur gibi homurtular çıkarınca Alev bir su şişesi buldu.Hayret ben o bira şişesi falan bulur sanmıştım.İlk olarak Alev başladı. Barış'a soruyordu.

''Doğruluk mu cesaret mi?''

''Doğruluk.''

''Söyle bakalım. Sana göre bizim okuldaki en güzel kız kim?''

Alev Barış'tan hoşlanıyordu. Bunu okulda bilmeyen çok az kişi vardı.Bu soruyu sorma nedeni de en çok onu beğenip beğenmediğini öğrenmek.

''Dora.''

Herkesin gözleri bana dönmüştü. Böyle bir cevabı bende beklemiyordum açıkçası. Şişe bu sefer ben ve Çetin arasında durdu.O bana soruyordu.

''Doğruluk mu cesaret mi?

Doğruluk desem kesinlikle saçma şeyler soracaktı.

''Cesaret.''

''Beni öp.''

Ha?

**

Uzun bir aradan sonra merhabalar canlarım. Bayadır yazamıyordum.Okul iş falan. Sonunda bir vakit buldum ve kısada olsa bu bölümü yazdım.Aslında daha yazardım ama sizi bekletmek istemedim.İyi akşamlar iyi ramazanlar.