Bölüm 17

158 19 28
                                    

Multimedya:Nehir

Bölüm Şarkısı:Ariana Grande-Everyday

İyi Okumalar :))

**

İçeri girdiğimizde iğrenç bir müzik vardı.Bu iğrenç müzik kulaklarımı tırmalıyor.

''O nerde?''

''Bu saatlerde yanında kız olmaz. Büyük bir ihtimalle üst kattaki terastadır. Kötü bir çocuk imajı çekmeye çalışsa bile ben yemem bunları. Haydi sen çık yukarı. Birazdan Barış gelecek onu da çağırdım görüşürsünüz sonra.''

Hızlı adımlarla terasa çıktım. 2-3 kişi dışında kimse yoktu ve çok sessizdi.En uzakta bir çocuk gördüm ve kalbim ağzımda atmaya başladı. Çetin tek başına oturmuş Boğaz manzarasını izliyordu.Her zamanki gibi yine yakışıklıydı.Kalbim yanına gitmemi istiyordu ama beynim bana buradan koşarak uzaklaş diyordu.Çoğu zaman beynini dinleyen ben ilk defa kalbimi dinleyerek adımlarımı Çetin'in oturduğu yere doğru hareket ettirdim.Çok heyecanlıydım ve ilk defa kendimi bu kadar çaresiz hissediyordum. Çetin'in yanına gittim ama varlığımı fark etmedi bile. Kendi kendine konuşuyor gibi bir hali vardı.

''Gel artık be güzelim gel.''

Fısıldayarak demişti ama ben bunu duymuştum.Kimi çağırıyordu,kimi istiyordu? Beni unutup Bade'yi mi istiyordu?Gözlerim doldu ama bunu belli etmedim.Buraya kadar gelmiştim ve vazgeçmeyecektim. Çetin diye fısıldadım. Duyma ihtimali çok azdı çünkü ben bile duymamıştım ama anında kafasını bana çevirdi. İlk önce her zaman olduğu gibi gözleri irice açıldı. Sonra ayağa kalktı ve bana sarıldı.

''Sen gerçeksin.''

Evet diye sessizce fısıldadım.Konuşmaya takatim yoktu. Çetin o kadar mutlu görünüyordu ki onun mutluluğu beni de mutlu etmişti.Bir süre sarıldıktan sonra geri çekildi.

''Neden geldin?''

Bu soruyu bende kendime çok sormuştum ama bir cevap bulamamıştım.

''Bilmiyorum.''

''Beni durduk yere bırakıp gittin şimdi de çıkıp gelmişsin.Sana o şerefsizliği yapan insanlarla barışmışsındır sen. Hep onlara iyi davran zaten Çetin kim ki. Sadece seni deliler gibi seven zavallının biriydi ama artık öyle değil. Sen beni bıraktığın gün benim için bittin.''

Beni orada bırakıp terastan aşağı indi.O indikten hemen sonra dizlerimin üstüne düşmüştüm. Tepki tabikide bekliyordum ama tepkiden sonra eskisi gibi olmayı diliyordum.Söylediği sözler doğruydu ama bana ağır gelmişti. Burada ağlamamam gerektiğini bildiğim için yerden kalktım ve saçımı düzeltip Nehirlerin yanına gittim. Nehir'in yanında Barış'ta vardı.

''Oo hoşgeldin Dora.''

''Hoşbuldum.''

Onlar kendi arasında konuşmaya başladı ve ben de Çetin'i izlemeye başladım. Yanında Bade denilen kız vardı ve kız çocuğa sülük gibi yapışmıştı.Yanlarına gidip kavga çıkarmamak için kendimi tuttum.

''Nehir artık gidebilir miyiz kendimi kötü hissediyorum.''

Nehir bana bir şeyler olduğunu anladı ve bardan beni çıkardı.

''Sen sormadan ben söyleyeyim. Kötü geçti. Eve gidip uyuyup sabah anlatsam olur mu?''

Usulca başını salladı.1 saat geçtikten sonra Nehirlerin evine gelmiştik.Eve girer girmez yere oturdum ve ağlamaya başladım. Nehir de benimle birlikte ağlıyordu. Aradan 10 dakika falan geçtikten sonra ikimizde birbirimize sarıldık ve odalarımıza gittik. Kendimi daha iyi hissediyordum. Ağlamak her zaman iyi gelmiştir bana. Pijamalarımı giydim ve makyajımı çıkartıp yatağa yattım. Aradan 2 saat geçtikten sonra nihayet uyuyabilmiştim.

**

''Sabah olduğuna göre artık anlatabileceğini düşünüyorum.''

Nehir başımda bir saattir anlatmam konusunda beni zorluyordu. Uykumu alsam hemen anlatırdım ama uyurken bile bunu söylediği için gıcıklığına anlatmamayı tercih etmiştim.

''Ya cidden meraktan ölüyorum haydi anlat.''

Sonunda bu inatçı kıza dayanamadım ve her şeyi anlattım. Anlatırken de azıcık ağlamış olabilirim.

Azıcık dediği hüngür hüngür ağlamak demi Dora?

''Bu kadarını beklemiyordum.''

''Bende beklemiyordum ama vazgeçeceğimi sanıyorsa çok yanılıyor. Bugün tekrar onun yanına gideceğim ve konuşmaya çalışacağım. Konuşmak istemezse bir teklifte bulunacağım.

''Ne teklifi?''

''Sadece bir gün. Bir günden sonra bir daha görüşmeyiz falan diyeceğim. Tabikide yalan ama bu onu bilemez.''

''Korkulur kız senden Dora.''

''Korkma benden sal kendini bebeğim dediğim anda vur bana.''

''Kerimcan reis.''

''Sana bir şey diyeceğim. Sizin Barış ile aranızda ne var?''

''Sen gittikten sonra baya yakın arkadaş olduk. Arkadaşlıktan başka bir şey yok emin olabilirsin.''

Yüzünde hiç yalan söylüyor gibi bir hava yoktu ama ben yinede güvenemedim. Nehir ile biraz konuştuktan sonra Çetin'in yerini öğrendim ve yanına gitmek için yola koyuldum. Vereceği tepkiden korksam da belli etmemeye çalışıyordum. Sonunda kafeye gelebilmiştim. Evet Çetin'in çalıştığı kafeyi buldum. Stalk böyle güzel bir şey.Kafeye girdim ve hemen bir yere oturdum. Ve uzakta Çetin'i gördüm. Ağaçların arkasında telefonla konuşuyordu. Bu fırsatı değerlendirmek lazım diyip yanına gittim.

''Konuşabilir miyiz?"

Telefonu kapattı ve bana döndü.

''Ne söyleyeceksen söyle ve git.''

''Sadece bir gün.''

''Sadece bir gün?''

''Evet. Eskisi gibi olmayacağını biliyorum. Özür dilemekle de geçmeyeceğini biliyorum ama senden sadece bir gün istiyorum. Eskisi gibi mutlu olduğumuz bir gün geçirmek istiyorum. Ne dersin?''

-Bölüm Sonu-
Merhabalar ❤ Diğer bölüm 50 okumayı geçti ve bende bu bölümü hemen paylaştım. Bundan sonraki bölüm de 50 okunma geçicek gelicek. Hepinizi seviyorum iyi akşamlar ♡❤

DİLSİZ.|s.g|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin