Pelin arabaya bindikten sonra gaza yüklendi. Onu takip etmeliydi. Buradan çıkıp eve gidecek hali yoktuya. Dikkatle Aras'ı takip ediyordu Pelin. Bu saatte nereye gidiyorduki genç adam. Aras karanlık sokaklara girince Pelin biraz ürkmüştü. Ama yola devam etti.
Sokaklarda ki insanlar iki arabayada şaşırmışçasına bakıyorlardı. Aras arabadan inip kırık dökük bir apartmana girdi. Pelin'de hemen arkasından arabadan inip apartmana doğru yürüdü.
Sokaktaki herkes Pelin'in gösterişli kıyafetine bakarken Pelin apartmana girdi. Aras'ın ayak sesleri apartmanda yankılanırken Pelin yavaşça yürüdü. Aras'ın ayak sesleri kesildikten hemen sonra bir kapı çarptı. Aras bir eve girmişti. Pelin apartmandan çıkıp arabasına yaslandı. Zaten başka sansı yoktu. "Aras'ın karanlığının dibi yok!"diye mırıldandı. Damarlarındaki kanlar birer ateşe dönüşerek vücudunda dolaşmaya başladı.
Bir tane yaşlı kadın Pelin'e yavaşça yaklaştı. "Birşey mi, ararsın kızım?" sordu yaşlı kadın. Pelin biraz duraksayıp konuştu "Teyze şu daha demin apartmana giren adamı tanıyor musun?"dedi huzursuzca yerinde kıpırdandı.
"Evet, tanırım o bizim evladımız gibi sevdiğimiz, bizim elimizde büyüyen bir çocuktur."
Pelin korkusuz bir şekilde arabasına bindi ve karanlık sokaklardan çıkmaya başladı. Yaşlı kadın ne olduğunu anlamadan arabaya baktı. "Benim bu adamın geçmişini öğrenmem lazım."diyip gaza yüklendi Pelin.
Arabayı durdurup yanındaki laptopu eline aldı. Arabanın siyah camları içerinin gözükmemesini sağladığı için çok şanslıydı. Arama motoruna Aras'ın adını ve soyadını yazdıktan sonra bekledi. Aras'la ilgili olan resimlere girerek aşağı doğru indi.
Yok! Çocukluğuyla ilgili hiçbir fotoğraf yoktu. En hassas dönemi çocukluğu olmalı. Pelin birşey bulamayınca tekrar arabayı çalıştırdı ve bu sefer eve doğru sürdü. Telefonu çalınca annesi olmasını bekliyordu, ahh ne saçmalıyordu annesi ölmüştü.
"Efendim baba?"dedi kısık sesiyle. Babası hemen cevap verdi. "Nerdesin?"
Pelin "Geliyorum..."diyip telefonu kapattı. Ve arabasından indi. Koşarak eve girdiğinde; Mira koltukta uyuya kalmış babası ise ortalıkta yoktu. Odasına çıkıp üstündeki zımbırtılardan kurtulduktan sonra turuncu pijama takımını giydi.
Saçını yıkayıp makyajını sildikten sonra yatağına atıldı ve uykuya daldı.
"Ben karanlık birisiyim! Uzak dur benden!"bu sözler Aras'ın sesiyle birlikte genç kızın beyninde yankılanıyordu. Sesleri aldırış etmeden uykusuna direndi.
*****
"Abla kahvaltıya gelmiyor musun?"diye seslendi Mira. Pelin elini yüzünü yıkadıktan sonra aşağı indi ve iştah açıcı masaya baktı. "Babam nerede?"dedi tedirgin bir sesle Pelin. Mira gülümseyerek cevap verdi "Erken çıktı."
Pelin, "Peki bunları kim hazırladı?"dedi ve tedirgin gülümsemeler saçtı.
"Sedef teyze."dedi ve kahvaltıya oturdu Mira.
"İyiymiş. Hadi yemeğimizi yiyelim o zaman."dedi ve yemeğini yemeye başladı Pelin. Uzun bir kahvaltıdan sonra herkes odalarına dağıldı. Pelin siyah dar pantolon ve gri ince bir tişört giydikten sonra aşağı indi.
İnce hırkasını giyip kapıdan dışarı çıktı. Uzun ve geniş sokaklarda yürümeye başlayıp durağa gitti. Aras'ın geçmişini çözmeliydi. Onu bu karanlığa sürükleyen nedeni öğrenmeliydi.
Herhangi bir taksiye binip şöföre adres verdi. Dün gittiği yerin adresini alması iyi olmuştu. Daha sonrada piyano kursuna yetişmeliydi. Kısıtlı zamanı vardı. Planı, dün konuştuğu teyzeyi bu günde bulup Aras'la ilgili herşeyi öğrenmek. Sonuçta o teyze Aras'ı tanıyor.
"Geldik kızım."dedi şefkatli ama bir o kadarda sert çıkan sesiyle şöför. Pelin parayı uzayıp taksiden indi. Bu kadar süre arabada kalması ayaklarının uyuşmasını sağlamıştı. Dün gece karanlık gözüken sokaklardan geçti. Sokaklar aydınlık olsada insanları karanlıktı.
Birkaç tane sokaktan daha geçtikten sonra dün bulundukları konuma gelmişti. Sıra teyzeyi bulmaya gelmişti. Sokaktaki tüm insanlara dikkatlice bakarak hangisinin dün gece olan kadın olduğunu çözmeye çalışırken karşıda duran plastik sandalyeye oturmuş teyzeyi gördü.
Koşarak yanına gitti ve saygılı hareketler yapmaya başladı. Malum yaşlılar her zaman huysuz olurlar. "Merhaba teyze"dedi yumuşak bir sesle. Kadın aldırış etmeden etrafına bakındı. "Beni tanıdın mı?"diyip yalancıktan güldü Pelin. Kadın Pelin'e döndü ve konuştu. "Dün gece deli gibi arabaya binip giden kız değil misin sen?"huysuz bir şekilde söylendi kadın.
"Evet teyze, şey-"dedi ve durdu. "Şey Aras'ın çocukluğunda herhangi bir travmatik bir olayı var mı?"dedi başını omzuna doğru sallayarak. Yaşlı kadın huysuzca baktı ve konuştu "Var var ama kime sorarsan sor anlatmaz kimse sana!"dedi ve gözleriyle git işareti yaptı.
"Neden?"
"Kızım git işine."dedi ve ayağa kalktı yaşlı kadın. Pelin "İyi günler."dedikten sonra uzun bir yola atıldı tekrar. Geçmişini öğrenemeyecekti. Ve bu işin peşini bırakacaktı. Aras'ın bir katil olduğunu felan düşündü ama tabikide böyle birşey yoktu. Arabasına binip piyano kursuna doğru sürmeye başladı. 'Aras' sözcüğünün anlamını merak edip internete hemen bu kelimeyi yazdı. Aras: Kalın yün anlamına gelirmiş. Ayrıca içerdiği harflerinde anlamları bunlardır.
A : Ağır Başlı
R : Sert
A : Ağır Başlı
S : Pratik Zekaya SahipOkuduktan sonra kendi kendine gülüp arabayı durdurdu. Arabayı kilitledikten sonra piyano kursunun bulunduğu binaya doğru ilerledi. İçeri girip hocasına selam verecekken ağızı iki karış açıldı ve geriye doğru sendeledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adımı Kalbine Yaz (TAMAMLANDI)
RomanceKüçükken yazdığım, bol bol yazım yanlışları barındıran düzenlenmemiş bir kitaptır. Eleştiriye açığım. Onu ilk gördüğümde sadece sıradan bir patrondu. Aramızdaki nefret kıvılcımları her geçen gün ikimizinde canını yakıyordu. Onu görmek için çevirdiğ...