28. Bölüm- Kaçırılma

2.3K 82 10
                                    

Genç kız uykulu gözlerle yatağından kalktı ve elini yüzünü yıkamak üzere banyoya gitti. Banyodan çıkıp dolabının önüne geldiğinde aynayla bir süre bakıştı. Saçını arkasına doğru atıp topuz yaptıktan sonra dolabı açtı.

Dolabından sarı ve krem renginin arasındaki bir renkte, sıfır kol, kısa bir tişört giyip altına siyah, parlak ve ayak bileğine kadar uzanan bir tayt giydi. Son olarak siyaha yakın olan renkteki uzun montunu giydi ve saçlarına biraz bakım yapıp saçını öne doğru saldı.

Bu gün Yaman'la buluşacaktı. Onu la konuşması gereken bazı konular vardı belki de. Aşağı inmeden önce koridorda ilerleyip kardeşi Mira'nın odasına daldığında Mira telefonla konuşuyordu.

"Ya abla kapı çalmayı bilmiyor musun? Allah Allah ya!"deyip elindeki telefonu arkasına saklayan kardeşine baktı, Pelin. "Birşey saklamıyorsun değil mi?"dedi Pelin kaşlarını kaldırıp.

"Ne saklama mı bekliyorsun? Hem senin işin gücün yok mu? Git Aras'la uğraş biraz."dedi ve kapıyı kapattı, Mira.

Genç kız anlamaz bir tavırla aşağı indi. Kafasında soru işaretleri olsada evden çıkıp arabasına bindikten sonra telefonunu eline alıp mesaj yazmaya başladı.

Gönderilen: Yaman
Geliyorum.

Yaman'dan

Telefonumu elime alıp gelen mesajı okudum. Koltuğumda daha çok yayılıp Pelin'i bekledim. Beni buraya neden çağırdığını bilmiyordum. Ah, deli kız. Aras kadar acımasız olan bir adama aşık olan bir kız o.

Gözlerimi kapatıp, başımı iki kolumun arasına aldıktan sonra beklemeye başladım. Biraz sonra karşımdan hışırtı sesleri geldiğinde gözlerimi açtım. "Selam Yaman."

Başımı aşağı-yukarı sallayıp "Selam"diye söylendim. "Bakar mısınız?"deyip elimle yan masanın başında duran garsonu işaret ettim. Pelin bana ilk önce anlamaz tavırla baksada sonrasında beklemeye başladı.

"Ne yemek istersin?"dediğimde Pelin "Birşey istemiyorum. Zaten konuşmamızın uzun süreceğini sanmıyorum."dedi.

Garson geldiğinde "İki tane çikolatalı kek ve portakal suyu."deyip garsona baktım. Garson elindeki not defterine birkaç şey yazıp yanımızdan ayrıldığında Pelin bana baktı.

"Ben bu gün seni buraya, senden yardım almak için çağırdım, Yaman."

Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Sana nasıl yardım edebilirim cici kız?"

Pelin utanmış gibi başını yere eğip tekrar bana baktığında kıkırdadım. Biraz önce fütursuzca gülmüştüm. Deliriyordum sanırım.

"Sen Aras'ı benden daha iyi tanıyorsun. O yüzden şimdi bana Aras'ın nefret ettiği şeyleri ve sevdiği şeyleri söyleyeceksin. Bunu yaparsan bende senin istediğin bir şeyi yaparım."dedi Pelin.

Bu benim işime gelebilirdi bu. Ama ondan isteyecek bir şeyin yoktu sanırım. "Aras. Hımm... Yanındakinin çok konuşmasını, çok gülmesinden hoşlanmaz. Daha önce hiç bir kızla bir ilişkisi olmamıştı. Sizin ilişkinizden
bahsediyorum. O kadınlarla sadece eğlenip onları bırakıyordu."diye dedim fazla derinlere inmeye çalışarak.

"Bu kadar hoşlandığı şeylere gelirsek sanırım hiç birşeyden hoşlanmıyor cici kız."dediğimde Pelin masamdan kalktı ve kafeden çıktı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Ona anlattığım şeyler işine mi gelmişti yoksa sinir etmişti?

Adımı Kalbine Yaz (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin