Geçmişin Arafı

2.Otopsi Raporu

Çalan alarmın sesiyle uyandım. Gece düşünmekten uyumadığımdan olsa gerek başım çok ağrıyor ve çok halsizim. Banyoya gidip rutin ihtiyaçlarımı giderdikten sonra üniformamı giydim. Kahvaltıyla uğraşmadığımdan sanırım yolda pastaneye uğramam gerek.
Evi kilitledikten sonra arabaya atladım ve radyomu açtım. Az ileride gözüme kestirdiğim pastanenin önünde durdum ve içeri girdim. "Buyrun ne istemiştiniz?" diyen adamın tedirginliğini hissettim. Ee normal olarak sabah siftahını üniformalı bir polis memuruyla yapacak ama daha bunu bilmiyor. Acaba niçin geldiğimi düşünüyor. "Ben iki peynirli poğaça ve iki simit alacaktım." dedim. Adam istediklerimi paket yapınca parasını ödeyip çıktım. Emniyete doğru sürmeye başladım. Emniyetin otoparkına arabayı park ettikten sonra bizim kata çıktım ve masama oturdum. Hemen masaları yakınımda olan iş arkadaşlarıma baktım ve daha gelmediklerini gördüm. "Ah sanırım erken geldim. En iyisi kahvaltımı yapayım. " deyip pastaneden aldıklarımı yemeye başladım. O sırada tepemde bir gölge hissettim. "Çaylak erkencisin." diyen sesi duydum. Kafamı kaldırdım ve buz gibi bakışlarda alay ilk gün ki yerini koruyordu. Aklım dün akşam ki düşüncelerime gitti. Sırf bakışları benzediği için geçmişimde ki dostuma benzer lakabı takmıştı bu buz adama. "Oo uyanamamışsın galiba sana diyorum." "Afedersiniz amirim. Evet erken geldim." Her ne kadar çaylak demesine sinirlensemde bir şey söyleyemedim. Nasılsa görecek diye düşündüm çaylak olmadığımı. "Umarım bu görevde yeni olduğun için değildir bu erken gelmeleri burda görev yaptığım sürece devam ettirirsin." dedi. Ah bu adam çok sinir. "Merak etmeyin amirim. Ben çok dakik bir insanım." dedim. "Umarım öyledir çaylak." Çok kısık sesle söyledi ve benim duymadığımı sandı fakat ben duydum. "Bir şey mi dediniz amirim?" dedim. "Yok yok sana demedim. "Selam erkencisiniz "diyen Asaf geldi ve masasına oturdu."Selam diye karşılık verdim.Bu adam hep güler yüzlü galiba. Birde yanımda ki kalasa baktım. Surat beş karış gözler buz gibi. Aslında ben de yetimhaneden sonra insanlara tavrım tam olarak böyleydi ama Mirza farklı geliyor. Her ne kadar çatık kaşlı sinirli ve sinir bozucu olsada kalbinin güzel olduğuna inandirmak istiyorum kendimi. Tıpkı yetimhanenın bahçesinden sokağı izlerken gördüğüm soğuk ama güzel kalpli çocuk gibi...
"Selam diyen Ali'nin sesiyle dalmış olduğum geçmişimden sıyrıldım selamına karşılık verdim. Ali de masasına oturunca hemen ardından elinde dosyalarla Sema geldi.Konusmaya başladı.
-"Amirim otopsi raporları geldi.
-"Tamam toplantı odasına geçelim "dedi.hep birlikte toplantı odasına geçince Sema kaldığı yerden devam etmeye başladı.
-"Amirim vücudunda tahmin ettiğimiz gibi yüksek dozda uyuşturucu varmış. Daha önce kullandığına dair vücudunda hiçbir bulguya rastlanılmamış. Zaten raporda ilk olduğu ve yüksek dozda olduğu için bünye kaldıramamış ölmüş. Bir de amirim sırtında ve kollarında sigara söndürülüp naylon damlatılmıs.Onceden kalma degil yani önce işkence sonra bir kere verilen zehir. . .
Hepsi kızın yaşadıklarına üzülüyordu.Bunu yapana saydırdıklarını anlamak çokta zor değildi.
Aslında benim yaşadıklarıma benzeyen ama benimkinin bir tık altında kalan bu kızın geçmişi ve bu cinayet geçmişi hatırlamama sebeb olsada duruşumdan ve bakışımdan bunu anlamak imkânsızdı. ÇÜNKÜ. .. Ben ne yaşarsam yaşayayım her ne yaşanırsa yaşansın duygularımı saklayama mecbur bırakıldim hem çok küçük bir yaşta. Mirza'ya soğuk diyorum ya hani ben onun kadar bile olamıyorum.Benim duygularımın katili o yetimhanenin soguk duvarları arasındaki çığlıklarıma aldirmayip vücuduma naylon damlatip bir yandan da kemerle döven insafsız insanlardı. . . Sema konuşmaya devam etti -'Aynı zamanda sicili temiz amirim. Anne ve baba yıllar önce ayrılmış. kiz annede kalıyormus.Durumlari orta halli yani para vs şeyler için öldürülmüş olma ihtimali ortadan kalkıyor. Evin adresi burda yazıyor"dedi ve elindeki kağıdı Mirza'ya uzattı.
-"Ceylin ve Ali siz bu adrese gidin annesiyle konuşun belki birseyler çıkar. (Bana çaylak değil Ceylin dedi.ismimle seslendi saşirsamda takilmamaya çalıştım
-"Tamam amirim . Hazırlanıp çıkıyoruz.
Ali bana dönüp
-"Hadi ceylo gidiyoruz" dedi.Ben dahi herkes Ali'nin bu samimi tavrına bön bön bakmaya başladık. Bizim tuhaf baktığımızi görünce
-"Ne dedim ki ha Ceylin ha Ceylo
-"Ali"diye tısladı Mirza. Ali hemen toparlanip
-"Tamam tamam amirim kızmayın gidiyoruz. dedi önden yürümeye başladı. Bende hemen arkasından toparlanip çıktım. Arabaya binip adrese doğru sürmeye başladık.Ali tarafından soru tufanina tutuldum.
-"Kaç yaşındasin?
-"23
-"Nerelisin?
-"Bildiğim kadarıyla ...
-"Nasıl bildiğim kadarıyla anlamadım.
-"Evet bildiğim kadarıyla neyse boşver.
Yine bir bilinmezlik. Hatırlamıyorum hicbirsey hatırlamıyorum. Elimde bir adet silik geçmiş. ' ' Ben kimim?'bilmiyorum