16.Kurşun

29 4 0
                                    

Selam 😊bölüm şarkısı medyada....iyi okumalar

Kalabalığın içinde yalnızlaşabilmek.... yaptığım tam olarak buydu. Bu başarım takdire şayanmıdır orası düşünülür. Çünkü yalnız kalmak isteyenler kalabalıktan zarar görenlerdir genelde. Yediği büyük bir darbe onu hayattan soğutmuş yalnızlığı gösterişli ve güzel bir tabakta önüne sunmuştur. Herkesin gözünde ucube,konuşulmaya değer olmayan tipler olarak görülselerde onları kabuğuna çeken kötü geçmişleri,yaralı bir ruh gibi sürekli peşlerindedir. Nefeslerini kesen bu his Acının ta kendisidir. Onları felakete sürüklüyen bir tsunami ... belkide yalnızlıklarından faydalanan bir karadelik... hiç çıkmamak üzere içine düştükleri bir kuyudur belkide..zordu kalabalığın içinde yalnızlaşabilmek ama asıl zor olan seni o yalnızlıktan kurtarabilecek kişiyi ardında bırakıp gitmek...
Az önce yaşadıklarımız bir film gibi gözümde tekrar canlanırken artık o çıkmaz kuyudaydım.

"Bırakın kolumu" sakin bir sesle söylediğim kelimeler bakışlarını dudaklarımdan çekip gözlerime sabitlemişti. Öylece bana bakmaya devam ederken hala ellerini çekmemişti

"Amirim kolumu bırakın"hala tepki vermemesi sinirlerimi ip gibi germişti.

"Kolumu bırak ÂGAH"
buz gibi çıkan sesim ve ona eşlik eden bakışlarıma eklenen ,ilk defa dilimden dökülen ismi ile elini ateşe değmiş gibi geri çekmişti . Şaşkınlıkla bakan gözlerinde bir çok duygu vardı .beni şaşırtan ise o gözlerdeki pırıltılardı ..sesinde ki tuhaf tınıyla konuşmaya başladı

"Sen... Ateşsin. İster acıt ister sev her türlü yakıyorsun bu bedeni adeta günahı olan olmayan herkesi yakan bir cehennem gibi ve ben o cehennemde sen kabul etmesende yanıyorum ve yanacağım öyle ki birtek benim küllerim kalacak orası benim cehennemim olacak..."

Sözlerini bitirdiğinde ona bir adım yaklaştım

"Doğru tespit ama benim cehennemim ateşden değil buzdan ve bilirsin buzun yakıcılığı ateşden bile fazladır. Madem yanmaya bu kadar heveslisin emin ol bana her yaklaşmaya çalıştığında yanacaksın sen bundan acı duyarken ben keyif alacağım. Ama şunu bilki öyle yanacaksın ki, birgün yanmaktan vazgeçip yeniden doğmak istersen küllerini bile bulamayacaksın.."

Birşey demesine fırsat vermeden arkamı döndüm. Şuanda ise taksiye binmiş eve doğru gidiyordum. Bundan sonra herşey daha farklı olacaktı. Benden uzak duracağından eminim. Kalbimin fısıltısını duymazdan geldim.
"Umarım yanmaktan hiç vazgeçmezsin kehribar"...
❄❄❄❄

Mirza'nın eliyle arkayı işaret ettiğini gördüm ve silahımı biraz daha kavrayıp o tarafa yöneldim . Şubeye yapılan kayıp başvuruları bir kaç ilçedede artınca ve bir çoğunun hemen hemen aynı yaşta olması oldukça dikkat çekmişti. Şimdi ise bir ihbar almıştık. Bir kamyonun depo gibi bir yere yanaştığını ve içinden çıkan insanların orada tutulduklarını söylemişlerdi. insan kaçakcılığı yapıyorlardı daha kötüsü onları dağa kaldırıp kendi ülkesine ve kardeşlerine karşı birer düşman haline getiriyorlardı. Etraflarını sarmıştık. Ne pahasına olursa olsun buna izin veremezdik. Dikkatli olmalıydık ani bir hareketimizde içeridekileri bize karşı kullanabilir rehinelere zarar verebilirlerdi. Bu yüzden adamları tek tek indirip öyle yaklaşacaktık. Yanımdaki hareketlenmeyle kafamı çevirdim ve Asaf'la karşılaştım. Önümüzde arkası dönük iki adamı işaret edip parmaklarıyla 1 yaptı silahımı belime yerleştirip hançerimi aldım ve asaf 2 ,3 işaretini yapar yapmaz öne atıldım ve bir elimle ağzını kapatırken hançerimle boğazını kestim. Asaf ta adamı etkisiz hale getirince adamları görünmeyen bir yere sakladık ve devam ettik. Sayıları gittikçe azalıyordu. Temkinli adımlarla ilerlemeye devam ederken silah sesi duyduk. Ardından gelen "baskın yedik"sesiyle burda olduğumuz ortaya çıkmıştı. Hızlı adımlarla adamları ve rehineleri görebileceğimiz bir yerde durduk. Mirza ve diğerleri ön taraftan geldikleri için şu an başları olduğunu düşündüğüm adamla karşı karşıyaydılar. İt genç bir kızı kendine güvence bellemiş kafasına silahı dayamıştı . Bir yandanda silahları indirin diye bağırıyordu. Deponun içine göz gezdirdim ve plan yapmaya başladım.
Başına silah dayanan kızla birlikte 10 sivil vardı bunların başına 2 adam dikilmişti 2 adamda mirzalara dahaa yakın kız ve adamın önündeydi yani şerefsiz sayısıda 5 ti.

Geçmişin ArafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin