Bütün gece Ceylin'le uğraştım. Ona duyduğumu söylemediğim için beni rahat bırakmadı. Bir gün boyunca bütün dediklerini yapmazsam anneme söylemekle tehdit etti beni. Ben hiç rahat olmayayım dimi? Hep bir şeylerle uğraşayım. Mecbur dediğini yapacaktım. Ceylin'i tanıyorum. Arkadaş falan dinlemez gambazlar beni.
Sabah çok zor uyandım. Başım ağrıyor. Saçıma doğru düzgün bakmadan, şekil vermeden giyinip çıktım evden. Annem niye kahvaltı etmedin dedi. Cevap vermedim. Konuşmaya bile mecalim yok.
Okulun bahçesinde kızları gördüm. Hayret benden önce gelmişler. Yanlarına gittim.
" Vaay bizim oyunbaz geliyor."
" Ceylin başlama. Bütün gece seninle uğraştım zaten. "
" Dinle, Aslıhan senin dün Yiğit'le beraber olduğunu duymuş. Sinirden küplere bindi. Bir bomba haber daha. Leyla'yla Aslıhan kanki olmuş durumda. Büyük ihtimalle ondan öğrenmiştir."
" Vaaay, düşmanlar müttefik olmuş he. Bakarız çarelerine." İyicene mafyaya bağladım bende. Bu olanlardan psikolojim bozuldu ya. Ben böyle miydim yani?
" Başka gelişmeler var mı?"
" Kulüp çalışması var bugün hazırlan."
" Haa, iyi. Ben resim yapmayı seviyorum zaten."
" Ama ben fotoğrafçılık kulübünü sevmiyorum."
" Yazmasaydın o zaman. Ben mi dedim sana?" Her ay olan kulüp çalışmalarında Ceylin aynı tepkiyi verir. Kendisi yazmamıştı, en son o kulüp kalmıştı ve ona denk gelmişti.
" Kızlar siz asıl bendeki bombayı bilmiyorsunuz."
" Patlat bakalım." Dedi Şahnaz.
" Yiğit beni hatırlıyormuş. Dün söyledi."
" Meyra..." dedi Ceylin. Lafımı bölmese olmaz sanki.
" Bi dur be kızım, anlatıyorum şurda. Parktaydım yanıma geldi. Konuştu sonrada seni hatırlıyorum dedi. "
" Meyraa, sus canım sus. Batırdın bari sıvama." O ne demek ya.
" Anlamadım."
" Arkadaşların duyduğumu anlatmaya çalışıyor." Hayır. Arkamdaki Yiğit olamaz. Söylediklerimi duymuş olamaz. Dönüp baktım ve korkunç gerçekle karşılaştım. Yiğit çok sinirliydi. Burnundan soluyordu. Haklıydı da.
" Yiğit dinle beni."
" Neyini dinleyeyim. Dün bütün gün duyuyordun dimi? Ben sana bir şey oldu diye korkudan ölmüşken, senin iyi olman için uğraşırken sen yalan söyledin, oyun oynadın.Bende hastanede... Bi de kendimi affettirmeye çalıştım sana. Ama yok söylediklerimde haklıydım. Biz arkadaş olamayız, olmamalıyız." Deme öyle yaa. Çekti gitti. Ağzımı bile açamadım. Hemen kızlara döndüm.
" Ne söylemiyorsunuz arkamda olduğunu?"
" Seni susturmaya çalıştım canım ama dinlemedin." Yiğit'i peşimden koşturacağım diye hayaller kurarken onu kaybettim. Önce onun güvenini yeniden kazanmam gerekiyor.
" Şahnaz sana görev. Yiğit Şahin'in gerçekte kim olduğunu bul. Ceylin sende Yiğit'in güvenini tekrardan nasıl kazanırım düşün. İstediğin zaman kafanın nasıl çalıştığını biliyorum." Kararlıydım Yiğit'i takip edeceğim dediğim zaman ki gibi kararlıydım. Pes etmek yok, pişman olmak yok.
Dersleri normalde de dinlemezdim şimdi hiç dinlemedim. Aklımda devamlı Yiğit'i kazanma planları vardı. Bir de sürpriz sınav çıktı başımıza. Salladım bir şeyler. Eda'dan da kopya çektim. Sınav kâğıdını verip çıktım. Bahçeye indim hava almak için. Ön bahçe doluydu biraz o yüzden arka bahçeye çıktım. Köşede Aslıhan ve Leyla fısır fısır konuşuyordu. Bu ikisinin yan yana olması hayra alamet değil. Dinlemeye karar verdim. Duvar dibine girip dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takipteyim
ChickLitMeyra olacaklardan habersiz arkadaşlarıyla buluşmaya gidecekti. Metroya doğru yürümeye başladı. Ama onu görünce olduğu yerde durdu, şaşırmıştı. Onu görmeyi hiç beklemiyordu. Yürümeyi unuttu resmen. Onu hatırlıyordu. Üç yıl önce gördüğü, kendisiyle d...