--23--

91 6 1
                                    


" Kalbim, gözlerim susmuyor, onu ne yapacağız?" Kalbim yerinden çıkacak sanki. Dudağımı araladım. Neden yaptım ki? Ne olduğunu bile anlamadan Yiğit dudaklarıma yapıştı.

Tabi bu benim hayalim. Sapık mıyım neyim. Tövbe tövbe... Gerçekte ne olduğunu anlatayım hemen. ÖKÜZLÜK yaptım. Evet, kızlarda öküzlük yapar...

" Kalbim, gözlerim susmuyor, onu ne yapacağız?" dedi Yiğit. Ve beni öpmek için iyice yaklaştı. Bende istiyordum ama korkudan olsa gerek kafamı kaldırayım dedim ve Yiğit'e kafa attım. Yiğit kafasını tutup kalktı üstümden. Bende doğruldum.

" Çok özür dilerim. Acıyor mu?"

" Kalın kafalı olduğunu görmüş oldum. İyi oldu. "

" Yaa, valla vurmak istemedim. Birden oldu."

" Artık başka sefere kaldı..." Altındaki imayı anladım ve yanaklarıma kan pompalanmaya başladı. Kıpkırmızı oldu. Utandığımı görünce gülümsedi. Biz birbirimize derin derin bakarken Seher abla odaya lang diye daldı.

" Kafana ne oldu senin?" Morarmaya başlamıştı bile.

" Meyra." Dedi.

" He, Meyra söz konusuysa her şey olabilir. Kafanı yarmadığına dua et. Yasemin gitti haberin olsun. Annen seni soruyor." Hemen evden çıktık. Seher ablanın kapıyı kapatıp bizi yalnız bırakacağını düşünecek kadar salağım ben. Çünkü böyle bir şey olamaz.

" Daha fazla zarar görmeden git istersen. Gördüğün gibi gayet iyiyim."

" Tamam. Okulda görüşürüz." Deyip beni çekip yanağımdan öptü. Ben şaşkın şaşkın bakarken o çoktan gitmişti.

" Kız, hadi yine iyisin." Yanağımı tutup yukarı çıktım. Kapıyı çaldım. Annem benim donuk halimi görünce ne olduğunu sordu.

" Dişin mi ağrıyor? Yanağını neden tutuyorsun?"

" Ka-kaşındı ya ondan." İçeri girdim ve misafirlerin dağıttıklarını toplamaya başladım. Ben mutfakta kirli tabakları üst üste koyarken annem geldi.

" Yasemin'in çayına iyi ki tuz atmışsın. Ay sinir etti beni"

" Aa ne yaptı ki?"

" Ay haspam tariflerimi beğenmedi. Ben o tarifleri toplamak için nasıl uğraştım biliyor musun sen. Ama o çayı içti, bir tıkandı görmen lazım. Gülmemek için kendimi zor tuttum." Benim kime çektiğim şimdi anlaşılıyor...

***** ***** *****

Bu Pazar günü de çok eğlenceliydi. Odamda, bilgisayarımda takıldım bir süre, sonra oturma odasına geçip televizyonla dertleştim, oradan da mutfağa geçtim. Çok çılgın bir pazardı.

***** ***** *****

Alarmın çalmasına beş Dakka kala uyandım ve alarm çalana kadar uyumaya devam ettim. Beş dakika insanı ne kadar mutlu edebilir ki? Uyandım ve okul için giyindim. Pazartesilerden nefret ediyorum... Ağzıma birkaç lokma atıp çıktım evden.

Okul bahçesine adımımı atar atmaz Ceylin kolumdan çekti. Ne olduğunu anlamadan Şahnaz'ın yanına gittik.

" Kızım sen ne yapmışsın öyle. Aslıhan bugün okula gelmedi. O kadar mı kıskandın?" dedi Ceylin.

" Saçmalama. Sırf birinden hoşlanmıyorum diye yakacak değilim. Yanlışlıkla oldu. "

" Meyra, sen adamı öldürürsün ya." Deyip gülüştüler. Yiğitlerin geldiğini gördüm. Furkan ve Bedir'le beraber yanımıza geldiler. Birbirimize günaydın, nasılsın dedikten sonra Furkan ve Ceylin bit tarafa geçip yalnız konuşmaya başladılar. Şahnaz'da bizi yalnız bırakmak için gitti.

TakipteyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin