--27--

73 7 0
                                    


Babam cezamı bitirdi ama bir süre daha harçlık vermeyecek. En azından dışarıya rahat çıkabileceğim. Annemler bir şeyden şüphelenmez. Evden çıkmadan annem iki üç kaşık pekmezi dayadı ağzıma.

Okula gittiğimde bir koşturmaca hakimdi. Kulüp çalışmasıdır büyük ihtimal. Bahçede bizimkileri gördüm. Ceylin'le Furkan gayet iyi görünüyordu. Şahnaz ve Bekir'de konuşuyorlardı. Yanlarında Aslıhan'la Yiğit'te vardı. Kimse de benim yokluğumdan şikayetçiymiş gibi görünmüyordu. Bensiz daha mı iyiler ya? Tabiî ki de daha iyiler. Başlarını belaya sokacak bir Meyra yok etraflarında. Onlar beni görmeden okula girdim. Sınıfta oturmuş beklerken Eda yanıma geldi.

" Günaydın."

" Günaydın, naber."

" İyi. Okulda neler oluyor?"

" Valla bende yeni girdim içeri Eda, bilmiyorum."

" Gel hadi bakalım." Yapacak işimde yok zaten. Spor salonuna giderken Şahnaz seslendi.

" Günaydın."

" Sana da Günaydın. Ne bu koşturmaca?"

" Karate müsabakaları düzenleniyor. Sende katılmalısın."

" Durduk yerde nerden çıkmış Karate?"

" Okullar arası hep voleybol basketbol turnuvaları düzenleniyordu bu sene değişiklik olsun demişler. Gelin içeri geçelim." Spor salonuna girdik. Stant kurmuşlardı. Salon hiç olmadığı kadar kalabalıktı. Sıra da çok uzundu.

" Bizim okulda bu kadar karateci olduğunu bilmiyordum."

" Öyle değil Meyra. Karate bilmeyenlere, hoca öğretmeye başlayacak. Yapabilen devam edecek yapamayan kalacak. Senin gibi bilenler direkt asıl listeye alınacak. Sende katılsan ya"

" Yok be Şahnaz. Üç yıldır spor yapmıyorum. Esnek değilim, ne bileyim işte unuttum. Başımda bu kadar bela varken bir de onunla uğraşamam."

" Ne belası var ki başında? " Çenemi tutamadım yine.

" Ne belası?"

" Az önce dedin ya başımda bela varken uğraşamam diye. Ne demek istedin?"

" Ne ne demek istedim. Ne belası Şahnaz. Ben öyle bişey demedim. Sana öyle gelmiş."

" Sen bişeyler saklıyorsun Meyra. Durup dururken Yiğit'ten de ayrıldın. Olur olmadık zamanda okuldan çıkıyorsun. Başında bi bela mı var? Söyle yardım edeyim." Canım arkadaşım. Bana içtenlikle yardım etmek istediğini biliyorum ama onu da bu işe bulaştıramam.

" Yok, başımda bela falan yok. Sen düşünme bunları."

" Sen de mi adına yazdıracaksın. " Bu Aslıhan'ın sesiydi. Sanki ben adımı yazdıramam.

" Sanane Aslıhan."

" Aaa, sinirlenme canım. Tabi benim karşıma çıkmaktan korktun."

" Senin adını yazdırdığını bile senden öğreniyorum. Ayrıca üç yıl öncesini hatırlatırım. Senden sonra gelip seni bile geçmiştim. Ayağımı çatlatmasaydım hoca beni senin yerine müsabakalara yollayacaktı. Sen dua et ben yokum şimdi. Yoksa hiç şansın olmazdı."

" Öyle mi? Neden ispatlamıyorsun bunu? Yazdır adını. Bakalım hangimiz daha iyiyiz."

" Sen kaşındın kızım. Yenilmeye hazır ol." Omzuma çarparak gitti. İyi halt ettim. Gaza gelmesem iyi kızım aslında. Ne yapacağım ben şimdi? Spor salonundan çıkarken karşımıza Yiğit çıktı.

TakipteyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin