27. { Sınır }

7.2K 478 39
                                    

Yeni Bölüm umarım beğenerek okursunuz:) 

Lütfen begeni ve yorum yapmaktan geri kaçınmayın:)


Bukre karşısında ki kadını mercek altına alıp dikkatle inceliyordu. Bir gece de yengesi ve yiyeni olmuştu. Elbette en az babası kadar şaşkındı. Bundan daha büyük bir şaşkınlık daha önce yaşamamıştı.

Tüm detayı ağabeyi anlatmış olsa da inanılır gibi değildi. Romanları kıskandıracak bir hikaye elbette beklemiyordu ama öyleydi.

Yengesi utanıyor ve çekiniyor bakışlarını kaçırıyordu. Aralarında çok yaş farkı yoktu ve anneydi! Ağabeyi gerçekten dayaklıktı.

Ağabeyinin sekiz yıl önce Yunanistan'a görev için gitmesiyle başlamıştı her şey. Kafasını dağıtmak için gittiği barda arkadaşlarıyla yirminci yaş gününü kutlayan Asena ile tanışmış ve kopamamıştı. Yunanistan da kaldığı bir yıl boyunca ilişkilerini gizli tutmayı başarmış, görevi bittiğindeyse ise korkakça açıklama dahi yapmadan Türkiye'ye geri dönmüştü. Elbette genç kadını gözü yaşlı, aşık ve hamile olduğunu bilmeden bilinçsizce.

Bukre daha önce ağabeyinin böyle pervasızca davrandığına şahit olmamıştı. Nasıl böyle bir düşüncesizlik yapabildiğine aklı almıyordu. Dişlerini sıkmaktan çenesi ağrımıştı. Her ne yapmış olursa olsun ağabeyine elbette sırt çevirecek değildi ama bu durumu da sineye çekebileceği anlamına gelmiyordu.

Kendi düşünceleri arasında kaybolurken, Giray elinde iki kupayla gelerek; koltuğa yerleşti. Herkese kendini affettirecekti.

Kupayı genç kadının önüne doğru uzatarak; "Nasılsın?" dedi. Soru havada asılı kalmıştı.

Bukre isteksizce başını ağabeyine çevirdi. Yeşil harelerinde durgunluk ve hayal kırıklığı açıkça okunuyordu.

"Sevdiğin kadına bunu nasıl yapabildin?" Giray direk olarak yüzüne çarpılan acı gerçekle yutkundu. Pişmanlığı anbean gözlerinden okunuyordu. Utançla başını yere eğdi. Babasının ve kardeşinin yüzüne bakabilecek yüzü ve cesareti yoktu. Hoş Asena'nın da yüzüne bakabildiği pek söylenemezdi. Her baktığında yitip giden yılların yokluğu, acı gerçek genç adamı darmaduman etmeye yetiyordu.

Pişmanlığı dilinde kelimelere bulaştı; "Hiçbir cevap yeterli değil," acı tat boğazını yaktı. Konuşmak güçtü.

Bukre, ağabeyinin hatasının bilincinde, oldukça pişman dolu, olduğunu görebiliyordu. Yorgundu göz altları uykusuzluktan morarmış, içine çökmüştü her daim ışıl ışıl parlayan gözleri pili bitmiş fener kadar sönüktü. Serseri gülüşlerinden, dik duruşundan eser kalmamıştı.

Hayatlarına habersizce giren iki kişiyle, yeni bir sayfa açılıyordu. Bukre ağabeyinin desteğine, yanında olmasının, ihtiyacının farkında; merdiven başında gözüken küçük yiyenine gözü takılarak; "Hoş geldin yemeğine herkesi davet etmeliyiz," dedi.

Giray kardeşinin desteğine minnetle gülümsedi. Hiçbir şey boşuna boşuna değildi. Her şey çok başka olacaktı.

Dudaklarını kıpırdatarak mırıldandı; "Teşekkür ederim,"

"Aile olmak bunu gerektirir." Giray az da olsa Bukrenin dudaklarının kıvrıldığına yemin edebilirdi.

****

Korkut, genç kadının dudaklarından dökülen acı dolu fısıltıyla olduğu yere mıhlanmıştı. Kimdi bu kadın? Açelyanın bilinçaltına yerleşmiş, çatlaklar oluşturarak sızarak dudaklarından acıyla harmanlanmış yürek burkan sesiyle dökülen, Açelyayı yoran ve eskiten kimdi?

Görevimiz Tehlike 《TEHLİKELİ OYUNLAR SERİSİ I 》TAMAMLANDI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin