Ana karakterlerden ayrı biraz olayı anlamanız için kısa bir bölüm Keyifli okumalar :)
Andrew Pavlov'un ezici bakışları Saffet Dikmen ve Tahir Şimşek üzerinde dolaşıyor zorlu bir aşamayı daha da zor bir hale getiriyordu. Yıllarca kullandığı eli altında piyon olan bu iki adamı tüm işi bittiğinde tıpkı petrol gemileri gibi Marmara'nın derin sularına gömmeyi planlıyordu. Korkutucu bir gülümseme yer alırken yüzünde; adamlar tedirgin, ortam gergindi.
"Beyler zaman daralıyor." Andrew Pavlov'un hırıltıyla karışık baskın sesi odada yankılandığında Andrew Pavlovdan oldukça çekinen ve korkan Tahir Şimşek irkilirken, daha cesur ve sert olan Saffet Dikmen kol manşetlerini kıvırmış; bakışları kısılarak taviz vermeyen bir havayla geriye doğru yaslanarak doğrudan Andrew Pavlov'un gözlerinin içine bakarak, "Tetikteyiz, her şey şüphe çekmemek ve kendimizi açık hedef haline getirmemek için yavaş ilerliyor bunu sende biliyorsun Andrew."
İri cüssesiyle yerinden kalkan adam, ayrı olarak bulunan kendi masasına ilerlemiş; kilitli çekmecede ki sarı zarfı eline alarak eski yerine geri dönmüştü. Yavaşlığı ve sessizliği Tahir Şimşeği ürkütürken suskunluğunu koruyarak yerinde oturuyordu.
Zarfın içerisinde deste halinde çıkan Açelya ile bulunduğu fotoğraflar masanın üzerine saçılırken Saffet Dikmen bu durumdan hoşnutsuz ve kızgındı.
"İşiniz böyle mi yapıyorsun Saffet? İtiraf etmeliyim oldukça güzel bir parça insanın aklını meşgul edebilecek kadar güzel... ama eğer o aklını başına toplamadığın gibi bir durumda oluşa bilecek küçük bir pürüz, aksama, gecikme gibi bir durum söz konusu olduğunda acımayacağımın farkında olmalısın."
Saffet Dikmen'in parmakları arasında kırılan kalem, Andrew Pavlov'un dudaklarında alaycı bir gerçeklikten uzak gülümseme oluşturmuştu.
"Özelim beni ilgilendirir Andrew! Aklım başımda ve ne yaptığımın bilincindeyim."
"Yanlıyorsun Saffet, özel hayatın işini yapmanı engelliyorsa eğer beni ilgilendirir. Beni bilirsin, engelleri kaldırmayı severim."
Andrew Pavlov'un imalı uyarıcı tehdidi karşısında tüm vücudu kasılan Saffet Dikmen'in öfkesi damarlarında kol gezerken kızgın bir boğayı temsil ediyordu.
"Sadece üç hafta, Üç hafta sonra her şey bitecek."
"Öyle olmalı, olmak zorunda." Diyerek bakışlarını Tahir Şimşeğe çeviren adam, adeta yok olup kaybolmak istercesine koltuğa gömülmüş adama, ıstırap yüklü bakışlarını esirgemeyerek, "Eve aldığın Çıtırlardan haberim var Tahir, ayağının takılmasını istemiyorsan, bastığın yere dikkat etmelisin." Açıkça anlaşılır tehdidini bastırarak gür ve keskin bir şekilde söyleyen Andrew Pavlov sözlerinin etkisiyle büzüşüp, hafifçe titremeye başlayan Tahir Şimşeği umursamayarak devam etmişti. "Şu an ki durumumuz ne Saffet? Biraz iş konuşalım." Diyerek sert ve soğuk havası biran olsun kırılmamıştı.
"Yer altında mayınları sınırlı sayıda üreten şirket ile son derece sıkı bir denetim altında oldukça gizli bir görüşme ayarladık. Bir haftaya tedarik edilecek. Dimitri 3 petrol gemisine mayınları hareket gününden bir gün önce gemilere yerleştirecek."
Yerli yerinde duran siniriyle gür çıkan sesi kulakları doldururken; kısa bir nefes arasının ardından, "Adamlar otelde yaptığımız anlaşma dışına çıkamazlar bütün her şey olması gerektiği gibi işliyor günlük kontroller her gün devam ediyor."
"Sende ne var Tahir?" Andrew Pavov'un sesiyle sıçrayarak kendine gelen adam, kekelememeye gayret ederek söz hakkının kendisine geçmesiyle önündeki raporları anında bir araya getirerek, "Bir hafta sonra ikisi İstanbul biri İzmir'den hareket ederek çıkacak olan gemiler Rusya ya varışlarının bir hafta sonrasından petrol ile geri dönecekler sıkı olan güvenliğin içerisine en güvenilir, tedbirli, tecrübeli adamlarımızı yerleştirdik kolaylıkla Dimitri'nin gemilere girmesini bombaları yerleştirmesini kolaylaştırarak, yardımda bulunacaklar."
"Bekleyeceğiz... tedbirli olacağız ve altın vuruşu gerçekleştireceğiz. Son ana kadar hiçbir ihmal olmayacak, kontroller aksamayacak! Bir hafta sonra ki otelde olacak toplantıya hazırlıklı olun Beyler."
Andrew Pavlov'un kısılmış ve karanlık çökmüş mavi gözleri karanlığın içerisinde ikinci bir katran karasına oluşturuyor ve bulanıyordu. Islah olmaz ve engellenemez benliği, hakimiyeti ve varlığı korkutucu bir güç yayıyor, oluşturduğu kısır döngüde avını kuruyor; hazırlıyor, yok ediyordu. Tüm arınmışlığı ve kaybolmuşluk tek bir neden altında toplanıyor. Bulup; çıkarma ve karşılaşma güdüsüyle hareket ediyordu. Başını geriye doğru yaslayarak içinde ki tutuklu kalmış duygu harmonisi patladı.
"Tek istediğim sensin Olga..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görevimiz Tehlike 《TEHLİKELİ OYUNLAR SERİSİ I 》TAMAMLANDI
Acción- TAMAMLANDI - Korkut Karataş; Gri bulutların arasında saklı kalmış bir adam. Kendinden ödün vermeyen kendi doğrularını yaşayan bir ajan. Onun gözleri içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir hapishane. Enver Kandemir; Kan kusturan bir adam. O, adeta bi...